[Spoiler] 1142: Korkutucu Bulduğum Şeyler
- Konbuyu başlatan DenizinŞövalyesi
- Başlangıç tarihi
konudan bağımsız şu 3lüyü yana yana çizmesi en koyu haterın bile hoşuna gider.Luffy tırsmış en arkada duruyor usta. Sıkıntı.
Sanci'ye kılıç vermiş. Enma gibi haki maki boostlayan bir şey olsa bari..Luffy tırsmış en arkada duruyor usta. Sıkıntı.
Bu bölümde korkunun somutlaşması ve Elbaf’ın kaderini belirleyecek önemli olaylar öne çıkıyor. Çocukların korkularının gerçek canavarlara dönüşmesi, mitolojik ve psikolojik bir anlatım sunuyor.Özellikle “korkuların gerçek olması” teması, çocuk masallarındaki büyülü öğeleri hatırlatan bir hava yaratmış.
Saul’un Haki kullanarak devasa yılana vurmasıyla fiziksel gücünü görmüş olduk. Saul’un eskiden Denizci olması zaten biliniyordu, ancak onun Elbaf’ta bu kadar aktif bir figür olması ve halkı koruma çabaları onu daha da önemli bir karakter yapıyor.
Kiba ise yeni tanıtılan, oldukça ilginç bir karakter. Devlerin eski savaşçılarından biri olmasına rağmen bir okul müdürü olması, savaşçı geçmişiyle öğretmen kimliğini birleştiren bir detay. Hem fiziksel olarak güçlü hem de liderlik vasıfları olan bir dev.
Loki, Elbaf için büyük bir tehlike oluşturuyor. Onun sadece fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da Elbaf halkına zarar verebileceği açıkça belirtilmiş. Loki’nin “Kairouseki” kelepçesine rağmen güçlü duruşu, onun saf fiziksel gücünün ne kadar üst seviyede olduğunu anlıyoruz. Loki’nin kelepçesine rağmen bu kadar güçlü olması, onun düşündüğümüzden çok daha tehlikeli bir rakip olduğu anlamına gelebilir.
Bölüm, Elbaf’ın en büyük zayıflığını tekrar vurguluyor: Ateş ve yıldırım.
Elbaf’ın daha önce de büyük bir yangın felaketi yaşadığı bilgisini almıştık. Loki’nin kasıtlı olarak yangın çıkarması, onun bir savaş taktiği olarak halkın en büyük korkularını kullanmak istediğini gösteriyor.
Devlerin hemen organize olup yangını söndürmeye çalışması, Elbaf halkının kriz anında ne kadar disiplinli ve tecrübeli olduğunu öğreniyoruz. Fakat yangın, sadece fiziksel bir tehlike değil, psikolojik bir silah olarak da kullanılıyor.
Bu bölümde en mistik ve ürkütücü kısım burası.
Son sahnede Gunko, Killingham ve Sommers’ın olayları uzaktan izlediğini görüyoruz.
Killingham vurdumduymaz bir karakteri var çünkü uyukluyor, ancak aslında olayları gayet iyi takip ettiğini hissediyoruz.
Sommers’ın “Aşk acı vermektir” sözü, karakterlerin sadece fiziksel olarak değil psikolojik olarak da zarar verebileceğini ima ediyor.
Gunko’nun “Nika”dan korktuğunu söylemesi, hikâyenin en büyük sürprizlerinden biri. Nika’nın devler tarafından nasıl algılandığı konusunda büyük bir ipucu olabilir. Devler, Nika’yı gerçekten bir umut sembolü mü görüyor, yoksa geçmişte yaşanmış bir olay yüzünden ona farklı bir anlam mı yüklüyor?
Bu bölüm, hem fiziksel hem de zihinsel korkuların ne kadar büyük bir güce sahip olabileceğini işliyor. Oda, Elbaf’ı sadece bir savaş meydanı değil, aynı zamanda psikolojik bir savaş alanı olarak da inşa ediyor. Elbaf için yalnızca fiziksel bir savaş değil, aynı zamanda varoluşsal bir kriz söz konusu.
Saul’un Haki kullanarak devasa yılana vurmasıyla fiziksel gücünü görmüş olduk. Saul’un eskiden Denizci olması zaten biliniyordu, ancak onun Elbaf’ta bu kadar aktif bir figür olması ve halkı koruma çabaları onu daha da önemli bir karakter yapıyor.
Kiba ise yeni tanıtılan, oldukça ilginç bir karakter. Devlerin eski savaşçılarından biri olmasına rağmen bir okul müdürü olması, savaşçı geçmişiyle öğretmen kimliğini birleştiren bir detay. Hem fiziksel olarak güçlü hem de liderlik vasıfları olan bir dev.
Loki, Elbaf için büyük bir tehlike oluşturuyor. Onun sadece fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da Elbaf halkına zarar verebileceği açıkça belirtilmiş. Loki’nin “Kairouseki” kelepçesine rağmen güçlü duruşu, onun saf fiziksel gücünün ne kadar üst seviyede olduğunu anlıyoruz. Loki’nin kelepçesine rağmen bu kadar güçlü olması, onun düşündüğümüzden çok daha tehlikeli bir rakip olduğu anlamına gelebilir.
Bölüm, Elbaf’ın en büyük zayıflığını tekrar vurguluyor: Ateş ve yıldırım.
Elbaf’ın daha önce de büyük bir yangın felaketi yaşadığı bilgisini almıştık. Loki’nin kasıtlı olarak yangın çıkarması, onun bir savaş taktiği olarak halkın en büyük korkularını kullanmak istediğini gösteriyor.
Devlerin hemen organize olup yangını söndürmeye çalışması, Elbaf halkının kriz anında ne kadar disiplinli ve tecrübeli olduğunu öğreniyoruz. Fakat yangın, sadece fiziksel bir tehlike değil, psikolojik bir silah olarak da kullanılıyor.
Bu bölümde en mistik ve ürkütücü kısım burası.
- Çocukların "Korktuğumuz şeyleri çizin" konusuyla yaptığı resimlerin gerçeğe dönüşmesi, hikâyeye bir tür doğaüstü veya mistik bir unsur ekliyor.
- Fenrir, Draugr, Loki ve Nika gibi isimler burada özellikle dikkat çekici. Bu isimler İskandinav mitolojisinden esinlenilmiş gibi görünüyor ve Oda’nın mitolojik referansları nasıl ustaca kullandığını bir kez daha kanıtlıyor.
- Özellikle “Nika” figürünün de korkulan şeyler arasında yer alması, büyük bir soru işareti. Nika genellikle kurtarıcı bir figür olarak görülüyordu. Fakat burada Nika’nın bir kabus olarak resmedilmesi, Gunko’nun son cümlesiyle birleştiğinde çok anlamlı hale geliyor.
Son sahnede Gunko, Killingham ve Sommers’ın olayları uzaktan izlediğini görüyoruz.
Killingham vurdumduymaz bir karakteri var çünkü uyukluyor, ancak aslında olayları gayet iyi takip ettiğini hissediyoruz.
Sommers’ın “Aşk acı vermektir” sözü, karakterlerin sadece fiziksel olarak değil psikolojik olarak da zarar verebileceğini ima ediyor.
Gunko’nun “Nika”dan korktuğunu söylemesi, hikâyenin en büyük sürprizlerinden biri. Nika’nın devler tarafından nasıl algılandığı konusunda büyük bir ipucu olabilir. Devler, Nika’yı gerçekten bir umut sembolü mü görüyor, yoksa geçmişte yaşanmış bir olay yüzünden ona farklı bir anlam mı yüklüyor?
Bu bölüm, hem fiziksel hem de zihinsel korkuların ne kadar büyük bir güce sahip olabileceğini işliyor. Oda, Elbaf’ı sadece bir savaş meydanı değil, aynı zamanda psikolojik bir savaş alanı olarak da inşa ediyor. Elbaf için yalnızca fiziksel bir savaş değil, aynı zamanda varoluşsal bir kriz söz konusu.
Niye millet etkilenmedi Lokiden, ağaca baya sağlam vurdu gibi geldi bana. O ada devler adası bide ağaç adadanda büyük, bakarsanız şimşek ağacın baya bir alanını kaplıyor. Bence Lokinin saldırısı baya sağlamdı ama işte bu ağaçta çok sağlam.
Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 13, Ziyaretçi: 11)
Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Tasarım Korsanfan V.6.0
