İnsanların ya çok erken gençliğinde, ya da yaşlandıkça tarihi olaylaya, mistizme, dini unsurlara ve benzeri şeylere ilgisi artar hatta zamanla ilgiden çıkar ve o yolda kafayı yemeler başlar
Velhasıl, E. Oda'nın yaş aldıkça ve açıkçası yaşadığı hayat neticedesinde gram sağlıklı bir psikolojide olmadığını, içinde ve zihninde büyüyen dini ve ilahi ve biraz da mistik unsurları engelleyemediğini ve bunun da kalemine %100 oranda yansımaya başladığını düşünüyorum.
E. Oda için Luffy'i mesih olarak çizmek, hatta yetmeyip bir Tanrı'ya dönüştürmenin yazardaki anlamı çok büyük. Bu yüzden retcon hatta berbat bir retcon bile olması umurunda değil, Oda 30 yıllık yazarlık hayatının geldiği noktada Luffy'i mesih & tanrı konumuna getirmenin ona verdiği ruhsal tatmini yaşıyor.
Not: Özellikle son yıllarda seride artan Dini ögelerin fazlalığı da dikkat çekici bir vaziyette. İlk defa kilise görülmesi, 5 kadimden birinin yerden çıkarken ki oluşan şeytani simge, Kuma'nın hayat hikayesinde yer alan bazı incil göndermeleri, Luffy'nin "güneş tanrısı" oluşu vesaire vesaire...