Garp: Sistemin içinden sistemin iyiye doğru çözüleceğini düşünüyor. Ancak sistemin iyiye doğru hamle yapması çok zor. Özellikle amiral seviyeleri itaatsizlik noktasında sıradan bir erden daha aşağıda değiller. Kizaru "emirler>kendi geçmişim" dedi. Garp en fazla Sword'un kurucusu olacak kadar itaatsiz olabilir.
Dragon: Sistemde adalet yok diye mantıklı bir hamle yapsa da, kendi sisteminin fazlası ile yeterli olduğunu düşünüyor. Bilen bilir, devrim şehidi diye bir tabir vardır. Bu bence insani bir tavır değil. Dragon'un eleştirilmesi bu yüzden. Devrim > her şey. Yapacağı şey ne kadar iyi olursa olsun, devrim olduktan sonra yeni gelen dünyanın tadını kendisi bile çıkaramayacak. Çünkü bencilliğe yer yok. İnsan yeni sistemi sevdikleri ile karşılamalı. Kuma, Ginny, Sabo vs. kimse kim, onları da yaşatmaya uğraşmalı bence. Fakat Oda Dragon üzerinden bu ucun problemlerini gösteriyor bence. Baltigo'yu terk etti, Luffy'i umursamadı, Ginny kendini koruyamadı. Böylelikle Kuma da bunun arkasından gitti, Bonney'nin travması da sırf Dragon'a bağlandı artık.
Luffy: Geride adam bırakmaması ile ünlü. Talihli olsa dahi bunu yapmıyor. (Jimbei'yi Big Mom'da bırakması hariç bir falso vermedi.) Bir şekilde riski göze alıyor. Grand Line'da Enies Lobby, Yeni Dünya'da ise Whole Cake bunları gösteriyor. Yemek yemek, duygu bağlantıları kurmak, gülmek, eğlenmek ve bunlar için savaşmak Luffy'nin haraket ettiricisi. One Piece'i bulunca ne olduğunu anlamayacak bile. Luffy One Piece'i kendi kendine yapıyor zaten. Geride hiçbir şey bırakmadan, her şeyi tek parça hâlinde tutmaya çalışıyor.
Garp sistemin iyileşmesini umut ediyor, Dragon sistemi bozsa da bunu kutlayabilecek, kadeh kaldıracak arkadaşlarını devrim şehidi olarak görüyor. Dostlarına yapılanları affetmemesi gerektiğini en son, yapayalnızken anlayacak bu gidişle. Herkesin gözü bir şekilde dışarıda, zaten insan yaşadığının farkında olmak için başkasına ihtiyaç duyuyor. Ace, WB ve Luffy gelirken duygulandı, Coby niye geldiniz dese de Garp'ı görünce içten içe mutlu oldu. Ginny için kimse gitmedi. Bonney için Kuma gitti ama Kuma için kim gelecek? Yine bizim baka Lütfü.
Daha da kötüsü, Kuma devrim ordusunu terk ederken Dragon "pişmanlıksız yaşama"nın önemini vurguluyor. Yani buradan müdahale etmediği şeylere bir pişmanlık duymadığının sonucunu mu çıkarmalıyız?
Hikâye Dragon'un bu boş vermişliğini toparlar. Oden'in Joy Boy geliyor kapıları açın demesi gibi, Dragon da bir şeyler biliyor olabilir. Şeytan meyvesinin baskısı altında olabilir; belki geleceği gören kadim bir ejderha meyvesi vardır... Bir milyon bahane yaratılabilir. Garp hafif mal olduğu için bir şey diyemeyeceğim ancak Dragon devrim yapsa bile, sonunda kadeh kaldıracağı bir Ginny yok artık.
En azından Ivankov'u Impel Down'dan çıkarmak için hamle yapsaydı. Karşısına alacağı tek adam Magellan olacaktı.
Dragon için ideolojik bir trajediye doğru sürüklendi hikâye. Devrim için terk ettiği oğlu Luffy, hiç kimseyi terk etmeyerek Dragon'un önünde bitirecek. Kuma bile patronu Dragon'un kanat ya da ayak seslerini değil, Nika'nın kalp atışlarını duymak istiyor.
Son olarak. Fisher Tiger demek istiyorum.