Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Dizi Sohbet, Soru, Haber ve Tartışma [1]

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Oz nedir ne degildir bilemem Aydın, bir süredir dizi izlemiyorum. Oz un muhabbeti döndü ama hala izleyemedim. Ben izlediklerim arasinda House ile Prison kıyası yaptım. Düşüncelerim bunlar.

@Shanks
O son cümlen üzerine ekleyebilecegim bir şey yok. Yazacaklarim sadece kendimi tatmin etmek amaçlı olur. Bu yuzden daha da yazmama gerek yok.
Oz,wire,sopranos Hbo'nun şaheserleridir. Kesinlikle tavsiye ederim.
 
Denemekten kastın tam olarak ne fikrim yok da doktor olup House gibi olamazsın. Bir kere bizim ülkede öyle bir şey imkansız gibi bir şey ikinci kısım o kadar zeki değilsin. Çıkışıp sen öyle misin falan diye girersen ben de değilim. House'dan etkilendim kendimi hastalara adıyacağım dersen belki. Yine de 10 sene okuduktan sonra seni görmek lazım. Üniversite hayatı insanı çok yıpratıyor.
Neyi tartışacağız? Ben "muhteşem doktor olacağım", sende "hayır olamazsın" mı diyeceksin?

Benim bir hayalim var, sadece bu. Neler olacağını ileride göreceğiz.
 
40 bölüm sonra ama :(
Yanlış hatırlamıyosam ilk sezonun yada ikinci sezonun finalinde vuruluyo. Her sezon en azından bir kaç yumruk yer, saldırıya uğrar, bastonuyla kendini savunur vs.

Yok hacı gayet iyiyim. :)
House ile Prison Break aynı klasman değil. Biri boş zamanlarda parça parça izlemen gereken veya öyle izleyebildiğin bir dizi, diğeri başına oturduğun zaman vaktin nasıl geçtiğini anlayamadığın ve başından kalkamayacağın dizi.

House da bölümlük olaylar dışında büyük bir olay yok, bölümler de bir noktadan sonra benzer olmaya başlıyor ve sıkıyor. Ancak Prison da uzun matrajlı bir kurgu var ve bölümlerin içi dolu(en azından ilk 2 sezon için diyebilirim). Bu yüzden olsa gerek ikisini aynı kefeye koyamıyorum.
Adil ya şuanda çok sağlam bi trollük yapıyosun, yada gerçekten kötüsün. Prison Break'in ilk sezonu bir kenara koyarsak kalan sezonları arka sokaklardan hallice bi dizidir. Hele ikinici sezon açık ara en kötü sezonudur. Nehire fıralıtılmış hard disklerin aylar sonra kurtarılması, michael'ın çok uzun zaman boyunca ilmek ilmek ördüğü planların mahoney tarafından 2 bölümde çözülmesi, company'nin biraderleri köşeye sıkıştırdığı anda babanın ortaya çıkması ve bi kaç bölüm sonra öldürülmesi. Company'nin elinde var olduğunu iddia ettiği teknolojiyi biraderler üzerinde hiç kullanmaması, biraderlerin bi kaç bölümde bir yeter artık kaçtığımız gazına gelmesi ve artık karşı saldırı zamanı diye mesnetsiz ve temelsiz ergen gazıyla hareket etmeleri. Veronica'nın (hayatında verdiği en doğru karar üzre Mentalist'e katılmak için) apansızca öldürülerek diziden çıkarılması, her seferinde aha bu sefer çözdük denildiği halde company'nin araya girerek her seferinde çözümü engellemesi ikinci sezonun özetini oluşturuyo. Arada hapisten kaçan diğer arkadaşların yakalanıp infaz edilmeleri ve LJ'in insanı tiksindiren ergen halleri de vardı. 3. sezon Sona muhabbetleri Sarah zırvalığı dışında idare ederdi. En azından tekrar michael'ın dehasını gördük. 4. sezon 2. sezonla yarışacak kadar anlamsızdı. Bana Heroes'u hatırlatır. Çok iyi başlayan birinci sezonun ardından çok kötü bir ikinci sezon ve akabinde bi türlü toparlanamayan bi kurgu.

Ben House'un 6 sezonunu (87 saat eder) 5,5 günde izlemiştim. Günlük bi kaç saat uyuyup sürekli bilgisayar başında house izledim. Daha sonra özellikle ilk 3 sezonu defalarca izledim. Bi ara her canım sıkkın olduğunda açıp bi kaç bölüm house izlerdim. Yani emin ol house PB'den çok daha ileri düzeydedir başından kalkamamak konusunda. En azından bölümler tutarlıdır. House her zaman aynı şeyi söyler, zaman içinde hayatında bişeyler değişir, gelişir, iyiye gider, kötüye gider ama hep aynı fikre çıkar sonuç. Ayrıca her sezonun ana konusu vardır ve her bölümde ana konunun yanında farklı olaylar olur. Kendisi Sherlock Holmes'den esinlenilerek yapıldığı için aynı Sherlock dizisindeki gibi ana konu + bölüm içinde çözülen olaylar şeklinde ilerler. Bütün polisiye diziler böyledir aslında. Dexter da böyleydi. Her sezon bi esas katil olur sezon finalinde hakkından gelinecek bide her bölüm dexter'ın karşısına çıkar tipler olurdu.

Bu arada @Shanks le Roux eğer House gibi bi doktor olmak istiyosan ya house gibi insanları hiç sevmiyosun yada mesleği. House doktorluğu değil bulmacaları severdi. Hasta ölse bile -ki defalarca oldu- otopsisinde hastalığı teşhis etmek, yada hastalığa tanı koyduğu halde hasta'nın tedaviyi kabul etmeyerek ölmesi gibi durumlarda ben işimi yaptım, bulmacayı çözdüm gerisi beni bağlamaz der giderdi.
 
Yanlış hatırlamıyosam ilk sezonun yada ikinci sezonun finalinde vuruluyo. Her sezon en azından bir kaç yumruk yer, saldırıya uğrar, bastonuyla kendini savunur vs.



Adil ya şuanda çok sağlam bi trollük yapıyosun, yada gerçekten kötüsün. Prison Break'in ilk sezonu bir kenara koyarsak kalan sezonları arka sokaklardan hallice bi dizidir. Hele ikinici sezon açık ara en kötü sezonudur. Nehire fıralıtılmış hard disklerin aylar sonra kurtarılması, michael'ın çok uzun zaman boyunca ilmek ilmek ördüğü planların mahoney tarafından 2 bölümde çözülmesi, company'nin biraderleri köşeye sıkıştırdığı anda babanın ortaya çıkması ve bi kaç bölüm sonra öldürülmesi. Company'nin elinde var olduğunu iddia ettiği teknolojiyi biraderler üzerinde hiç kullanmaması, biraderlerin bi kaç bölümde bir yeter artık kaçtığımız gazına gelmesi ve artık karşı saldırı zamanı diye mesnetsiz ve temelsiz ergen gazıyla hareket etmeleri. Veronica'nın (hayatında verdiği en doğru karar üzre Mentalist'e katılmak için) apansızca öldürülerek diziden çıkarılması, her seferinde aha bu sefer çözdük denildiği halde company'nin araya girerek her seferinde çözümü engellemesi ikinci sezonun özetini oluşturuyo. Arada hapisten kaçan diğer arkadaşların yakalanıp infaz edilmeleri ve LJ'in insanı tiksindiren ergen halleri de vardı. 3. sezon Sona muhabbetleri Sarah zırvalığı dışında idare ederdi. En azından tekrar michael'ın dehasını gördük. 4. sezon 2. sezonla yarışacak kadar anlamsızdı. Bana Heroes'u hatırlatır. Çok iyi başlayan birinci sezonun ardından çok kötü bir ikinci sezon ve akabinde bi türlü toparlanamayan bi kurgu.

Ben House'un 6 sezonunu (87 saat eder) 5,5 günde izlemiştim. Günlük bi kaç saat uyuyup sürekli bilgisayar başında house izledim. Daha sonra özellikle ilk 3 sezonu defalarca izledim. Bi ara her canım sıkkın olduğunda açıp bi kaç bölüm house izlerdim. Yani emin ol house PB'den çok daha ileri düzeydedir başından kalkamamak konusunda. En azından bölümler tutarlıdır. House her zaman aynı şeyi söyler, zaman içinde hayatında bişeyler değişir, gelişir, iyiye gider, kötüye gider ama hep aynı fikre çıkar sonuç. Ayrıca her sezonun ana konusu vardır ve her bölümde ana konunun yanında farklı olaylar olur. Kendisi Sherlock Holmes'den esinlenilerek yapıldığı için aynı Sherlock dizisindeki gibi ana konu + bölüm içinde çözülen olaylar şeklinde ilerler. Bütün polisiye diziler böyledir aslında. Dexter da böyleydi. Her sezon bi esas katil olur sezon finalinde hakkından gelinecek bide her bölüm dexter'ın karşısına çıkar tipler olurdu.

Bu arada @Shanks le Roux eğer House gibi bi doktor olmak istiyosan ya house gibi insanları hiç sevmiyosun yada mesleği. House doktorluğu değil bulmacaları severdi. Hasta ölse bile -ki defalarca oldu- otopsisinde hastalığı teşhis etmek, yada hastalığa tanı koyduğu halde hasta'nın tedaviyi kabul etmeyerek ölmesi gibi durumlarda ben işimi yaptım, bulmacayı çözdüm gerisi beni bağlamaz der giderdi.
Hangisi olduğu ortada değil mi?
 
Şundan sonra insanlar demeyeceksin heralde?
Seriyi izlememiş adama ben ne açıklayayım ki şimdi. Cameron'un sözünü atayım, araştırırsın belki; "onun kendine özgü bir sevme yöntemi vardı".

Edit: ayrıca arkadaş biraz yüzeysel yaklaşmış. House "i did everything right, she died anyway" diye çıldırıp, tekrar vicodin'e başlayan bir adam. İnsanlığa karşı sevgisi karışık anlayacağın, benimkine benziyor.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 5)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık