Maça Korsanları, Sabaody Takımadalarında, gemilerinin kaplanmasını bekliyor. Skull, tayfa üyelerine, Kutsal Ejderler, denizci, ödül avcıları ve bunun gibilerle ile herhangi bir sorun yaşamamalarını tembihlese de Ace’in aklı Grand Line Manju (Geleneksel bir Japon şekerlemesi) de dahil olmak üzere Sabaody’de neler yiyeceği düşüncelerine dalmış gitmiş. Deuce, Kutsal Ejderleri yakma ihtimaline karşı Ace’e dikkat etmesi gerektiğine karar veriyor.
Kadın Denizci Yüzbaşı Isca, Maça Korsanlarının gemisinde beliriyor ve Ace’e gemiden inmesini söylüyor, Isca, Maça Korsanları, Grand Line’a giriş yaptıklarından beri birçok kez karşılaşmışlar. Maça Korsanları, Ace ona iyi davrandığı için korkmaktan ziyade bezmişler.
Ace arkadaşça, “Hey, Isca! Orada ne yapıyorsun? Etrafı mı geziyorsun?
Isca: Buraya seni tutuklamaya geldim, aptal!
Ace: Anlıyorum. Bu arada, Grand Line Manju’dan başka alınacak iyi bir hediyelik eşya biliyor musun?
Isca: Ben, astlarım için uzun süre boyunca taze kaldığı için Grand Line Senbei (Bir tür Japon pirinç krakeri) aldım… Hayır, buraya etrafa bakmaya gelmedim!
Söylediklerinin aksine Denizci ceketi giymek yerine turistler gibi sıradan şeyler giymiş. Deuce, Isca’yı iyi ve dürüst bir insan olarak görse de biraz kaygısız olarak görüyor. Isca, Ace’i gemiden indirmek için bağırmaya devam etse de Ace aslında yemek yemek için çoktan şehre gitmiş bile. Miharl, Ace’in cüzdanını gemide bıraktığını fark ediyor. Deuce, şaşırıyor ve Ace’i bulmak için gemiden iniyor.
Deuce, sokaklarda Ace yediklerinin parasını ödemediği için zıvanadan çıkmış birçok restoran personeli görüyor. Nihayetinde Ace’i Sabaody Park’taki bir dönme dolabın yanında duran bankta uyurken buluyor. Deuce, onu uyandırmak için kafasını kesiyor. Ace, Deuce etkilenmiş gibi gözüktüğü için dönme dolabı çalıştırmaya karar veriyor.
Gezintinin ardından Isca gondola koşuyor. Ace ve Isca her zamanki gibi dalaşmaya başlıyor. Deuce, gondolun kilitlendiğini fark ediyor. Bir süre sonra, Isca, hiçbir şey söylemeden onlara dik dik bakıyor fakat Ace pencereden manzaranın tadını çıkartıyor. Deuce, kodese tıkılmış gibi geriliyor. “Neden bir Denizciyle birlikte dönme dolap sürüyoruz?” diye düşünüyor. (Hani gondoldu kardeş?)
Deuce, Isca’nın elindeki yanık izine bakıyor. Isca, köyünün korsanlar tarafından yakıldığını ve çocukken ailesini kaybettiğini söylüyor. Binbaşı Draw/Drow’ın onu ateşten kurtardığını söylüyor. Onun şimdilerde Koramiral olduğunu duymuş. Isca, Denizcilere ona hayran olduğu için katılmış. “Hiçbir çocuğun benim gibi acı çekmesini istemiyorum. Tüm kötü korsanları yakalayacağım.” Deuce, ilk defa onun bu sakin yüz ifadesini gördüğünü düşünüyor.
Isca birden Ace’e korsanlığı bırakmasını çünkü ne kadar düşünürse düşünsün onun kötü olduğuna inanmadığını söylüyor. Maça Korsanlarının gidecek bir başka yeri yoksa onları Denizcilere önereceğini söylüyor. Deuce şaşkınlığından bu sözlere yanıt veremezken, Ace sessiz kalıyor.
Ace, gondol kapısının yanlışlıkla açıldığını fark ediyor. Aç olduğunu söyleyerek gondoldan inmeye karar veriyor. Isca, ona henüz bir cevap almadığını söylüyor. “Korsanlığı bırakıp denizci olmak… Bunu yapamam.” Ace bir anlığına kasvetli bir yüz ifadesi gösterse de hemen ardından her zamanki neşeli haline geri dönüyor. “Görüşürüz, Isca.” Gondoldan atlıyor.
Isca, hayal kırıklığına uğramış gözüküyor. Deuce, Ace’in Denizcilerin karşısına çıkması için Isca’ya kendisini rehin alıp almayacağını soruyor. Deuce, Ace’in tayfasını kurtarmaya gelecek türden bir insan olduğuna emin. Isca reddederek, “Kendini adalete adayan insanlar, rehin almazlar, aptal!” diyor. Kısık bir sesle bu yüzden Ace’in onunla meslektaş olmasını istiyor. “Bu seferliğine seni bırakacağım. Bugün benim tatil günüm. Buraya gezmek için geldim.” Deuce, böyle söyleyeceğini bildiğini söyleyerek dönmedolaptan iniyor.
Ace ve Deuce Sabaody’de yürüyorlar. Gemi kaplanana dek zevkle yemek yiyorlar. Sabaody’e ulaşmalarından üç gün sonra, geminin kaplanması tamamlanıyor. Ace ve Deuce, gecekondu bölgesine sapıyor. Ace orada aç çocuklar buluyor ve onlara elindeki tüm Grand Line Senbeileri veriyor. Gülümsüyor ve Senbeileri göğüslerine bastırarak gidiyorlar.
Isca ve dinç görünümlü erkek Koramiral Draw, Ace ve Deuce’un önüne çıkıyorlar. Isca, heyecanlanıyor
Isca: İyi haberlerim var, Ateş Yumruk!
Draw, Ace’e Gorousei’nin onu Shichibukai’lik önerisinde bulunduğu bir mektup gösteriyor. Isca mutlu bir şekilde, “Artık korsan olmayı bırakmana gerek yok!” Ancak, Ace tereddüt dahi etmeden reddediyor. “Shichibukai olmakla… İşim olmaz.”
Isca, şok oluyor. Ace, Shichibukai sisteminden hoşlanmadığını söylüyor. Draw sessiz bir şekilde gülümseyerek teklif mektubunu yırtıyor. Draw, kendisinin de Shichibukai sistemine karşı olduğunu söylüyor. Ace’e yumruk atmaya çalışıyor. Yumruğu, Ace’in durduğu yere kolay bir şekilde saplanıyor. Isca üzülerek Draw’a dövüşmeyi bırakmasını söylüyor.
Deuce, konuşmalarının bittiğini, ikisinin de Shichibukai’den nefret ettiğini söylüyor. Draw, Ace’in teklifi gözleri önünde reddettiğini görmekten memnun kalıyor. Ateş Yumruğu gönlünce dövebileceğini düşünüyor. Draw, Marine ceketini çıkartıyor. Kollarının altında iki tane alev püskürtücü var. “Benim alev püskürtücülerim mi yoksa senin Alev Alev Şeytan Meyven mi daha üstün? Deuce, “Kaçalım!” diye bağırıyor.
Draw, “Kaçmanıza izin vermeyeceğim!” diyor Silahlarından çıkan güçlü bir alev gecekondu bölgesinde yer alan bir binayı yakıyor. Alev içinde kalan binadaki çocuklar çığırıyor.
“Ne yapıyorsun?!” diye bağıran Ace, çocukları kurtarmaya çalışıyor, ancak Draw’dan gelen alev çok güçlü. Deuce’un, Draw’ın bedenini tutması sayesinde, Isca neredeyse çökmek üzere olan binadan çocukları kurtarıyor. Deuce, güçlü alevlere rağmen ellerini bırakmıyor.
Deuce, Draw’dan yakıt tankını söküyor. Ace, Draw’ın yüzünü Alev Alev meyvesiyle yumrukluyor ama bu ona neredeyse zarar vermiyor. Draw gülümsüyor. Ace logia meyvesi yemiş biri olmasına rağmen onu kaldırıyor ve onu elleriyle boğmaya çalışıyor.
Ace: Bu bahsi geçen Haki mi…?
Draw: Mutlu korsan yaşamın burada sona eriyor. Adaletli bir insan olarak, seni öldüreceğim.
Ace: Çocukları tehlikeye atan birinin adaletten bahsetmesini istemiyorum…!
Draw: Beni yanlış anlama. Ben yalnızca korsanları yakalamak için çabalıyorum. Sen olmasaydın, o çocuklar alev altında kalmazdı.
Ace bunu reddedemiyor ve kasvete bürünüyor.
Draw: Dünyada korsanlar olmasaydı, binaları ateşe vermek zorunda kalmazdım.
Isca duydukları yüzünden şoka uğruyor.
Isca: Koramiral… Bana yalan söylüyorum de… Köyümü aleve veren kişiler korsanlardı değil mi?... Çünkü sen beni kurtardın… Ailem…
Draw: Birkaç sivil görevimizin kurbanı oldu diye söylenme. Adalet için kurban vermek kaçınılmazdır.
Isca çökerek ağlamaya başlıyor.
Draw’ın yakıt tankı Ace’in alevinden dolayı patlıyor. Ace ve Draw patlama yüzünden yaralanıyor.
Deuce: Ace’in alevlerinin sana bir etkisi olmasa bile, onun alevlerini Haki dediğin şeyle yok edemezsin!
Ace ve Draw kozlarını paylaşıyor. Draw, Ace’in yumruğundan zarar görüyor.
Deuce: Ace’i hafife aldın…
Deuce sakin bir şekilde, Alev Alev meyvesi olmadan dahi çok güçlü olduğunu ve bir dövüşün ardından dahi güçlendiğini söylüyor. Ace, Draw’a üstün gelmeye başlıyor. Draw nefessiz kalıyor ve acı dolu bir ifade bürünüyor.
Draw: İmkansız!! S… Sen ne diye Haki kullanıyorsun?
Ace: Kim bilir!!
Ace ve Draw birbirlerinin yüzüne aynı anda yumruk geçiriyor. Draw bir anlığına gülümsese de yere çöküyor.
Draw: Lanet olsun… Senden nefret ediyorum…
Ace: Ne tesadüf. Ben de öyle…
Deuce, yorulduğu ve düzgün bir şekilde adım atamadığı için Ace’e omuz veriyor. Deuce, Denizciler onun peşine düşecekleri için bir an önce gemiye dönmesini söylese de Ace, Isca için endişelendiğinden dolayı oradan gitmiyor.
Isca, umutsuzluğa düşmüş gibi gözüküyor. Ace ona Maça Korsanlarının gemisine binmesini söylüyor. Ondan, aynı geminin içinde onu avlamaya çalışan bir ödül avcısı olmasını istiyor. Elini Isca’ya uzatıyor.
Isca göz yaşlarını silip gülümsüyor, “Seni aptal, Ateş Yumruk!... Bir ödül avcısı ve korsanın el sıkışmasına imkân yok!”
Ace, Deuce ve Isca gecekondu bölgesinden koşarak uzaklaşıyor. Isca onlara Denizcilerin yerlerini söylediği için güvenli bir şekilde kaçabiliyorlar. Maça Korsanlarının gemisinin limandan ayrıldığını görüyorlar. Skull, onlara acele etmelerini söylüyor. Limandan gemiye atlamaları gerekiyor.
Ace: Gidelim, Isca!
Ace ve Deuce gemiye atlıyor fakat Ace, Isca’nın hâlâ limanda durmasına şaşırıyor.
Ace: Neden?!...
Isca: Ben bir denizciyim… Seninle gelemem…
Hafifçe tebessüm ediyor.
Ace: Neden!!
Isca: Ölme, Ace. Teşekkür ederim. (Isca ilk defa burada Ace’in adını kullanıyor. Bu ana dek ona Ateş Yumruk diye sesleniyordu.)
Gemi ilerledikçe, Ace ve Isca’nın arasındaki mesafe giderek büyüyor. Ace hayal kırıklığına uğruyor. “Onunla el sıkışmalı mıydım?... Fakat bir korsan olduğum ve ellerim aleve dönüştüğü için yapacak bir şey yok.”
Ace şapkasıyla gözlerini kapatıyor.
Deuce: Ace… Sen…
Ace kendisini başkaları tarafından sevilmemesi gereken biri olarak görse de Deuce, Ace’in başkaları için bir güneş olduğunu biliyor. Savaş gemileri yaklaşıyor. Maça Korsanları, Ace’in alevleri sayesinde kaçıyorlar.
Ace: Gidelim, çocuklar!!
Ace ne tür bir ayrılık yaşarsa yaşasın bir kaptan olarak dövüşmesi gerekiyor. Maça Korsanlarının gemisi derin denizlere, Balıkadam Adasına doğru dalıyor. Karanlık derin denizin içinde, Ace’in tutkusu yanıp tutuşuyor. Yeni Dünyayı ve One Piece’e en yakın olan kişi olduğu söylenen Beyazbıyık’ın kellesini almayı hedefliyor. Gemi yavaş yavaş karanlık denize doğru ilerliyor.
