Bu haftanın blog yazısı
Bu hafta dev bambu mızraklarımız… ee yani gizemli kadınımız var. Bu çok önemli bir an olduğu için çizerken bayağı stresliydim.
O kadar stresliydim ki sinirden karnıma ağrılar girdi, hatta uyuyamadım bile.
Yaklaşan hikayeyi nasıl karşılayacaksınız bilmiyorum ama hikayeyi olabilecek en ilginç hale getirmek ve sevgiyle hatırlamanız için elimden geleni yapacağım.
Bu bölüm savaş sahnesinde tempomu arttırmaya çalıştım. Bu karşılaşmanın kısa ve vurucu olmasını istiyordum, tabi eksikmiş gibi olmamasını da.
Bir süre hikayenin merkezde olması gerektiği için tempomu çok dikkatli biçimde ayarlamalıyım. Bu sinirlerime iyi gelmiyor ^^
Son zamanlarda iyi hissetmiyorum. Gözlerim pek de iyi sayılmaz ve boyun-omuz bölgem ağrıyor. Yaşlı olmadığım için kendimi zorlayabileceğimi sanıyordum ama bu günlerde daha endişeliyim.
Uzun vadede çizmeye devam etmek istiyorsam sağlığımı korumalıyım. Belki de kendime daha çok dikkat etmem gerekiyor gibi hissediyorum.
Vücuduma iyi bakmak önemli ama aklıma iyi bakmak daha da zor. Rekabetçi bir arenada herkese açık şekilde yayın yaptığım için düzenli olarak geri bildirim alıyorum. Bu beni etkiliyor evet. Hehe bu her yerde geçerli aslında.
Tabi ki asıl önemli olan hikayenizi çizerken nasıl azimle devam ettiğinizdir. En iyi hikayeyi anlatamayabilirim ama size ulaştırmak istediğim hikayeyi anlatabilmek istiyorum.
Ayrıca ön gösterim bölümler ve diğer şeylerin uygunsuz biçimde yayılması da var. Nasıl hissettiğinizi anlayabiliyorum ama serinin yaratıcısının cesaretini böyle kırmamanızı umuyorum en azından.
Çok fazla şikayet ediyorum gibi hehe. Üzgünüm, tabi bloğumu okuyan sizler genelde bu tür şeylerde iyisinizdir. Yani gereksiz yere dil döküyorum aslında. ^^ [ hayır, iyi değiliz ]
Bu şekilde konuşuyorum ama kendimi şanslı bir yazar olarak görüyorum ve siz okuyuculardan hak ettiğimden daha fazla sevgi görüyorum. O yüzden bu iyiliğinze karşılık olarak o seviyeye çıkmak istiyorum.
Neyse, umarım iyi bir hafta geçirirsiniz ve gelecek haftaki hikaye için heyecanlanmışsınızdır.
Teşekkürler!
-S.I.U
Bu hafta dev bambu mızraklarımız… ee yani gizemli kadınımız var. Bu çok önemli bir an olduğu için çizerken bayağı stresliydim.
O kadar stresliydim ki sinirden karnıma ağrılar girdi, hatta uyuyamadım bile.
Yaklaşan hikayeyi nasıl karşılayacaksınız bilmiyorum ama hikayeyi olabilecek en ilginç hale getirmek ve sevgiyle hatırlamanız için elimden geleni yapacağım.
Bu bölüm savaş sahnesinde tempomu arttırmaya çalıştım. Bu karşılaşmanın kısa ve vurucu olmasını istiyordum, tabi eksikmiş gibi olmamasını da.
Bir süre hikayenin merkezde olması gerektiği için tempomu çok dikkatli biçimde ayarlamalıyım. Bu sinirlerime iyi gelmiyor ^^
Son zamanlarda iyi hissetmiyorum. Gözlerim pek de iyi sayılmaz ve boyun-omuz bölgem ağrıyor. Yaşlı olmadığım için kendimi zorlayabileceğimi sanıyordum ama bu günlerde daha endişeliyim.
Uzun vadede çizmeye devam etmek istiyorsam sağlığımı korumalıyım. Belki de kendime daha çok dikkat etmem gerekiyor gibi hissediyorum.
Vücuduma iyi bakmak önemli ama aklıma iyi bakmak daha da zor. Rekabetçi bir arenada herkese açık şekilde yayın yaptığım için düzenli olarak geri bildirim alıyorum. Bu beni etkiliyor evet. Hehe bu her yerde geçerli aslında.
Tabi ki asıl önemli olan hikayenizi çizerken nasıl azimle devam ettiğinizdir. En iyi hikayeyi anlatamayabilirim ama size ulaştırmak istediğim hikayeyi anlatabilmek istiyorum.
Ayrıca ön gösterim bölümler ve diğer şeylerin uygunsuz biçimde yayılması da var. Nasıl hissettiğinizi anlayabiliyorum ama serinin yaratıcısının cesaretini böyle kırmamanızı umuyorum en azından.
Çok fazla şikayet ediyorum gibi hehe. Üzgünüm, tabi bloğumu okuyan sizler genelde bu tür şeylerde iyisinizdir. Yani gereksiz yere dil döküyorum aslında. ^^ [ hayır, iyi değiliz ]
Bu şekilde konuşuyorum ama kendimi şanslı bir yazar olarak görüyorum ve siz okuyuculardan hak ettiğimden daha fazla sevgi görüyorum. O yüzden bu iyiliğinze karşılık olarak o seviyeye çıkmak istiyorum.
Neyse, umarım iyi bir hafta geçirirsiniz ve gelecek haftaki hikaye için heyecanlanmışsınızdır.
Teşekkürler!
-S.I.U