Bir kavramın var olması için illa herkes tarafından ortak özellikler mi atfedilmesi lazım? Kavramları sadece insanların yüklediği sıfatlar dahilinde mi açıklamak lazım? Tüm evreni insan bakışına indirgemek olmaz mı bu? Yani eğer desen ki tüm insanların tanımını yapabileceği ortak bir şey yoktur o Zaman tamam ama bu Doğrultuda kesin olarak yoktur demenin mantık dışı olduğu görüşündeyim. Ha kesin olarak var olduğu da ispatlanamaz orası ayrı. Ayrıca şunu da belirtmem lazımki insanların uzlaştığı hiçbir teorik konu yoktur.
Birde söylemek istediğim bir diğer şey aslında tüm insanların aynı Tanrı'ya inandığı, yani aslında insanların Tanrı olgusunu doğurmasına iten unsurların aynı olduğu ama coğrafya ekonomi gibi faktörler yüzünden herkesin somutlamasının ayrı olduğuna ilişkin görüşler var. Yani en büyük ortak özellik insanların sınırlarını aştığı yerde daha yüce bir varlık olduğunu bilmesi. Teori bu. Pratik ise kültüre göre değişmiştir, Afrika'da yaşayanlar farklı, Avrupa'da yaşayanlar farklı Tanrı anlayışlarına sahip olmuştur. Tanrıyı doğuran şey ompitonent bir varlığın olduğu düşüncesi özetle. Yani senin görüşün ve şimdi belirttiğim görüşü birleştirecek olursak ortak bir Tanrıdan bahsetmek mümkün diyebiliriz bir yerde.
Haklılık payın var. Ama orda biraz da, varlık olarak daha dünyevi varlıkları kastedip, tanrıyı da o kategoride açıklamaya çalışmıştım. Mesela, elma gibi, masa gibi, pencere gibi, dağ dibi. Tüm evrendeki her varlığı nasıl açıklayabiliriz ki zaten?
Ha, insanlar en başta tanrıyı hayal ederek evreni kendi bakış açılarına indirdiler zaten. Daha eski dönemlerde, her şeyi düz gördükleri için dünyanın da düz olduğunu iddia ettiler mesela. Bugün, her ne kadar bilim ilerleyip pek çok soruya bir yanıt bulmuş olsa bile, mesela insanlar o bilimin açtığı pencerelerden bakıp evrenin geri kalanını da bildikleri ölçüsünde yorumlayıp hayal ediyorlar. Örneğin, fazlasıyla insanlara ya da hayvanlara benzeyen uzaylı tasvirleri. Hatta bu hayal gücü, adına "scientology" denilen bir din bile kurdu. Mesela bu da, evreni insan açısından bir yorumlama biçimi ve evet, yanlış.
Fakat şuna katılıyorum. Tanımı yapılan ya da yapılmaya çalışılanlardan farklı, bizim bilemeyeceğimiz, tanımlayamayacağımız, bambaşka bir tanrı varsa da bunu bilmenin imkansız olduğu. İnsanlık olarak, sonsuz olduğunu düşündüğümüz evrende her şekilde cevapsız bir sorumuz olacak ve insanlar da o soruya ya da sorulara tanrı demeye devam edecekler. Ancak tanrının varlığı ile açıklanan her sorunun cevabı da, bilimsel yöntemle tartıldığında yanlış görünmeye devam edecek.
Şuna da karşı değilim, insanlar sorularını cevapladığı ölçüde bir tanrıya inanmaya devam edebilirler, lakin inancın kendisi, kendisiyle birlikte şüphenin de varlığını gerekli kılar. Çünkü zaten, cevabını bilimsel yöntemle test ettiğin bir şeyin varlığından ya da yokluğundan eminsindir, şüpheye ihtiyacın yoktur.