Aramızda o kadar zengin var mıdır ciddenHer öğününde et ve hayvansal gıda tüketen insanlar itlaf dediniz mi sizi hitler ilan ederler
Aramızda o kadar zengin var mıdır ciddenHer öğününde et ve hayvansal gıda tüketen insanlar itlaf dediniz mi sizi hitler ilan ederler
Et ya da hayvansal gıda işteAramızda o kadar zengin var mıdır cidden
Barınak konusunda bu benim kendi fikrim. Açıkçası benim barınak anlayışım kapalı bir alandan ziyade büyükçe bir yeşillik alan. Yine serbest oldukları bir sistem yani. Bhutan ülkesi ülkelerindeki kaplanlar için ormanları hayvanların bütün ülkeyi dolaşabilecekleri şekilde düzenlediler öyle ki insanlar da zarar görmüyor.İkisi haklı diyemem, eğer insan sağlığına karşı bir tehdit var deniyorsa buna karşılık olarak barınaklar kötü deniyorsa bu geçerli bir cevap olamaz.
Ortada insanlara saldıran hayvanlar yok diyelim, yani insanlar hiç zarar görmüyor diyelim, ve hayvanlar neden sokaklarda kötü şartlarda yaşamak zorunda kalıp, araba çarpma riski ile karşı karşıyalar, barınaklarda olsun denirse, o zaman ''barınak kötü sokakta kalsınlar'' deniyorsa bu şekilde bir cevap kabul edilebilir. Bana göre bu yine yanlış, çünkü sokaklar en kötü barınaktan daha da kötü olabilir, araba çarpma ve diğer tehlikeler sebebiyle.
Ancak insan sağlığı ve güvenliği bir tarafta, diğer tarafta barınakların kötü olup olmamasının bir önemi kalmıyor. Asıl önemli şey insanları korumak ve güvenliğini sağlamaktır, tek bir insanın bile canına zarar gelme riski varsa hayvanlarla bu denk görülemez. Devlet dediğimiz oluşum insanların ödedikleri vergiler sayesinde var oluyor ve insanlar tarafından yönetiliyor, yakın zamanda sokak köpekleri yüzünden ölen bir çocuğumuz belki de gelecekte bu devletin önemli bir yöneticisi olacaktı, bunu bilemeyiz. Devletin hayvanları korumak gibi bir amacı yok, olsa zaten devleti yönetenlere sen niye tavuk, kuzu yiyorsun, vegan ol, hiçbir hayvana zarar verme o zaman denebilir.
Burada başka bir sorunda hayvan ayrımcılığı yapılması, kuzu ve tavuk gibi faydalı hayvanlar varken, hiçbir işe yaramayan ve üstelik insanlara büyük zararlar verebilen sokak köpeklerini birde bu faydalı hayvanları köpek mamasına dönüştürüp onları bu faydalı hayvanları feda ederek beslemek başka bir saçmalık, bu işin sadece tek bir saçma yönü de yok birden fazla saçma yönü var. Sadece bilimsel açıdan değil, İslam dini de zaten çoban ve av köpeği dışında köpeklerin beslenmesini uygun görmüyor, ve saldırgan yırtıcı köpekleri fare ile akrep ile aynı gruba dahil ediyor.
Önceki mesajımda söyledim, bu sorun 2004 yılında alınan karar sonrası 5199 sayılı kanun sebebiyle ortaya çıktı. Ondan önce bir yerde köpekler saldırganlaşıp, çoğalıp insanlara saldırınca, şikayet ile belediyeler istediği gibi köpekleri alıp ister barınak ister başka bir işlem yapabiliyordu. Yani bu sorun 5199 sayılı kanun nedeniyle ortaya çıkan bir şey, ondan önce halledilebilen bir sorundu. Şimdi belediye işlem yapmak istese bile 5199 sayılı kanun sebebiyle işlem yapamıyor, köpek birisini ısırsa bile alıp 10 gün barınakta tutup, tekrar onu aldığı yere geri bırakmak zorunda kalıyor. Yani senin dediğin gibi olayın sebebi insanoğlu falan değil, bu 5199 sayılı kanunu 2004 yılında bir şekilde yürürlüğe sokmayı başarmış lobi sebebiyle bu sorun çok büyüdü.Barınak konusunda bu benim kendi fikrim. Açıkçası benim barınak anlayışım kapalı bir alandan ziyade büyükçe bir yeşillik alan. Yine serbest oldukları bir sistem yani. Bhutan ülkesi ülkelerindeki kaplanlar için ormanları hayvanların bütün ülkeyi dolaşabilecekleri şekilde düzenlediler öyle ki insanlar da zarar görmüyor.
Benim bahsettiğim şey her sorunu insanlar için tehlikeli hale geldiğinde sorun olarak görmeye başlayacaksak bu sorunun kendisi olduğudur. İnsanlar ilk defa ısırılmıyor ve bizim bildiğimiz köpekler de binlerce yıldır aynı. Köpekler aynı ve herhangi bir güçleri yok. Yani kendileri bir düzen oluşturamaz ve yıkarlarsa da bunu içgüdüsel olarak yaparlar. Oysa biz akıllı varlıklar olarak varız ve köpekler de yeni bir şey yapmadığına göre bu sorunu bu hale getiren de insanlardır demektir. Çünkü yetki insanlarda güç de insanlarda. Ben bir şey yapılsın tarafındayım ama sorun şiştikten sonra her şeyi yok etmek için insan olmanın gerekmediğini düşünüyorum. İnsan olmayı özel kılan bir tarafın kalmadığını düşünürüm bu durumda. Beni özel kılan şey kolektif hareket edebilmek sorunları önceden görebilmek ona uygun şekilde plan yapabilmek vs. Yalnızca bu sorunun çözümünden bahsetmiyorum yani. Bu bir alışkanlık ve neden gelişemediğimiz sorusunun da cevabı.
Hayvan ayrımcılığı değil bunun adı insan doğası. Kedi ve köpek insanların gözüne hoş gelen hayvanlar. Güzel olanlar yani. İnsanlar da kendi içinde bu şekilde tercih yapıyor. İnsanlar da güzel insan seviyor zengin seviyor yakışıklı seviyor zararlı olsa da seviyor önemli olan çekiciliği çünkü. Tavuk faydalıdır ama kaç insan koynuna tavuk alıp yatar? Faydalı olanı faydası için tüketiyorsun güzellik arzunu başka bir şeyle karşılıyorsun. Her birinin yeri ayrı. Son dediğiniz ise bambaşka bir konu o sizin inancınız dolayısıyla farklı bir şey diyemem.
5199 sayılı kanunu çıkaranlar da insanlar. Farklı görüşlerden olabilir ama onlar da insanlar. O güne kadar doğru karar olan bugün yanlış karar haline gelebilir bunu bilemeyiz. Ben kendi adıma nasıl çözülebileceğine dair fikrimi söyledim. Benim açımdan ciddi sorunlar ciddi hale gelmeden önce çözülmelidir. Ciddi hale geldikten sonra kalıcı çözümler hızlı olursa sert ve sancılı olur benim karşısında olduğum fikir bu hayvanlar özelinde olmadığını da önceki mesajımda belirttim zaten.Önceki mesajımda söyledim, bu sorun 2004 yılında alınan karar sonrası 5199 sayılı kanun sebebiyle ortaya çıktı. Ondan önce bir yerde köpekler saldırganlaşıp, çoğalıp insanlara saldırınca, şikayet ile belediyeler istediği gibi köpekleri alıp ister barınak ister başka bir işlem yapabiliyordu. Yani bu sorun 5199 sayılı kanun nedeniyle ortaya çıkan bir şey, ondan önce halledilebilen bir sorundu. Şimdi belediye işlem yapmak istese bile 5199 sayılı kanun sebebiyle işlem yapamıyor, köpek birisini ısırsa bile alıp 10 gün barınakta tutup, tekrar onu aldığı yere geri bırakmak zorunda kalıyor. Yani senin dediğin gibi olayın sebebi insanoğlu falan değil, bu 5199 sayılı kanunu 2004 yılında bir şekilde yürürlüğe sokmayı başarmış lobi sebebiyle bu sorun çok büyüdü.
İnsan doğası demek için her insanın bunu aynı şekilde görmesi gerekir, öyle bir olay yok. Sadece bir kesim az sayıda insan, insan ile köpeği aynı seviyede görüp, barınaklara alınmasına karşı çıkıyor ve, av veya çoban köpeği olmayan işlevsiz köpekleri beslemek için başka kuzu veya tavuk gibi hayvanları köpekleri beslemek için feda etmeyi uygun görüyor. Zaten bu söylediğim şekilde olaya bakan insanların sayısı daha fazla olduğu için bu bir sorun olarak görülüyor, yoksa bu bir sorun olarak görülmez ve tartışılmaz bile. Ancak tartışılıyor, bu insan doğası değil, az sayıda bir kesimin insan ile köpeği aynı seviyeye koyma sevdası sebebiyle ortaya çıkan bir problem.
Bu konuya olan tavrımı biliyorsun. Köpektapar it sürüsünden de tiksinirim. Ama yanlış bir şey öğretmemişler ki çocuklara dostum. Gayet rehberlik dersi tadında bir derste işlenebilecek konulardan bir tanesi. Hayvanlara düşmanlık besletmeden bilinçli şekilde yetiştirmeye çalışmakta yanlış bir şey yok. Ülke adam akıllı bir yer olsaydı zaten kontrollü sahiplenme ve kısırlaştırma ile sokakta köpek kalmazdı.Köpek andı ezberlettiriyorlarmış çocuklara dediler, ben de dedim ki o kadar da değildir, video'yu izleyince gördüm ki ciddi ciddi adamlar zorla köpek andını ezberletmeye çalışıyorlar çocuklara. Böyle beyinleri yıkamaya çalışıyorlar demek ki.