Burada atladığın nokta önceki Joy Boy'un adı Jiy Boy değil bence. O da belli ki eğlenceli kafa adammış. Meyveyi uyandırabilmiş. Ve yaptıkları ile savaş yöntemi ile Joy Biy diye anılmış. Şimdi 800 yıl sonra benzer tarzda bir Luffy geliyor ve o uyandırıyor. Uyandırıncs verdiği his Zunisha'ya eski Joy Boy'u hatırlatmış. Meyveden geçiş olan bir şey yok bence.''Yiğidi öldür, hakkını yeme,'' demişler. Meyvenin türünün değişmesi, Beş Kadim'in mallıkları ve çizimdeki bazı gereksizlikleri sabaha kadar eleştireceğim ama meyvenin bu şekilde eğlenceye bağlanması ve en güçlü halinin aynı zamanda en absürt hali olması gibi durumlar da Luffy'ye yüzde yüz uyuyor. O kısmı hoşuma gitti, yalan yok. Sürekli gülmesi falan gayet hoş bence. Sonuçta, bu serinin en temel şeyleri de eğlenceyi çağrıştırmıyor mu; Joy Boy, Laugh Tale...
Reenkarnasyon muhabbeti de şimdilik olmayacak gibi görünüyor. Bu da bir başka artı. Aslında bu da bir nebze reenkarnasyon gibi ama tam olarak öyle de değil. O işin açığını bulmuş resmen Oda. Meyve, 800 yıldır herkesten kaçıyor ve Luffy'yi buluyor. Ondan önce Joy Boy yemiş ve Luffy, meyveyi uyandırdığında; ''Joy Boy geldi,'' diyorlar. Yani, Joy Boy'un özellikleri, ruhuyla değil de, meyvesiyle reenkarne olmuş gibi oluyor bir nebze. Sonuç olarak, reenkarnasyon diyemeyiz şu ana kadar gördüklerimiz üzerinden.
Joy Boy olma muhabbeti bu bence. Meyveyi uyandırabilmekmiş. Kaido'nun garip hareketleri sarhoş kalmaya çalışması görece komik tipler felan hepsi alttan alttan Joy Boy olmaya çalışmasının dışa vurumu bilinç altındaki yansımaları olabilir.