[Spoiler] Genel Tartışma

[01746]

"Luffy kimseye muhtaç olmaz" demişsen reis ikimizden biri seriyi anlayamamış kabul ediyorum

Peki

 

[Trafalgar Law]

Ben bir şeyden gıcık oldum bir ara ona da hatırlamıyorum şimdi tam neydi
O mantıkla yaklaşırsak şu an serinin asıl kahramanları Lawun tayfası. Onlar olmasa Luffy ölüydü. Bruleesi mi dersin Gatz mı dersin nice adamlar var işin içinde. Hele Buggy

Buna kadar serinin başları da var. Bir çok kez ölümden çekip aldılar, Luffy'i. Ama buradaki mevzu hepsinden farklı. Oralarda yaşam yine devam eder. Buradaki mevzu dünyanın kurtuluşu diyoruz. Dünyayı kurtaranın oğlu Flevance'nın meşhur doktor oğlu Law diye bilinmesi gerekir.

Bu durumda Luffy'de üstlenmez. Başını toprağa gömsün. Ne biçim KK oluyorum desin. Biri benim için öldü. Onun sayesinde dünya kurtuldu. Hele hele.

 

[Donquixote Doflamingo]

Dediğim gibi, bahsettiğin mesajı göremedim. Benim gördüğüm William'ın yazarı eleştirdiği şu mesaja direk olarak nefret ediyorsun diyerek haterlikle suçlanmasıydı.

Örnek olsun diye yazmışsın tamam, iyi güzel de cevap veriyorum işte beğenmediğini anlatıyorum olması gereken de zaten bu. Neye alındın ki sen şimdi? Tartışır aksini anlatır beni ikna edersin. Kendi zevkimin kesin değerler olduğunu düşündüğüm yok. Demagoji yapmayalım.

Gayet kesin konuşuyorsun burada.

Kombine dövüş saldırısı dediğin bir artı değildir

smile trajik etkisi dediğin bir iki bölümde işlenebilecek bir şeydi zaten

Zevkler ve renkler derler ya. İşte bu konuda sen istediğin gibi olmayan şeyleri beğenmeyebilirsin. Ben beğendim.

İlk mesajında say demişsin, saydım. Şimdi yok ama bak o beğendiğin şeyler hep kötü, yada zaten mecburi olan şeylerdi diye uzun bir yorum yazıp benim üç cümlelik mesajıma taşı sıktın da suyu çıkaramadın diyorsun. Suyun çıkmadığının kararını veren konuma kendini koymuşsun, saydığın örnekler bir işe yaramaz demek istiyorsun.

E güzel kardeşim madem beğendiğim şeyleri yazınca böyle cevap verecektin, en başta neden soruyorsun ki. Sen kararını vermişsin ve fikrin de çok net.

Tartışıp seni ikna etmek gibi bir arzum da yok.

Taşın suyunu sıkmış, ama çıkartamamışsın dostum üzgünüm

Koca dört yıllık arcda aklına gelen bunlarsa vay ki ne vay.

Benim saydığım şeyleri beğenmediğini dile getirerek 4 yıllık bir arc için bu kadarcık şey mi aklına geldi diyerek de fikrinin net ve kendi zevklerini genel belirleyici olarak gördüğünü çok güzel ortaya çıkartmışsın.

4 yıllık bir arcı beğenebilmek için bir kriter mi var. Ben sürenin bu konuya etkisini de anlamadım. EL 50 bölümmüş Wano 150 bölümmüş falan. Eee yani, ne etkisi var uzun yada kısa bir arc olmasının.

kendi zevkimin kesin değerler olduğunu düşündüğüm yok.

[/QU OTE]

 

[carpe d. em]

Buna kadar serinin başları da var. Bir çok kez ölümden çekip aldılar, Luffy'i. Ama buradaki mevzu hepsinden farklı. Oralarda yaşam yine devam eder. Buradaki mevzu dünyanın kurtuluşu diyoruz. Dünyayı kurtaranın oğlu Flevance'nın meşhur doktor oğlu Law diye bilinmesi gerekir.

Bu durumda Luffy'de üstlenmez. Başını toprağa gömsün. Ne biçim KK oluyorum desin. Biri benim için öldü. Onun sayesinde dünya kurtuldu. Hele hele.

Pedronun ölümünü düşün, heh işte ondan biraz daha hallice işlenir o kadar. Luffynin kk olması da önceki iş zaten. Burada dünya savaşından söz ediyoruz. Seri biteceği için de Odanın eli hiç titremez.

 

[Earendill (Merhum)]

Gayet kesin konuşuyorsun burada.

Kombine dövüş saldırısı dediğin bir artı değildir

smile trajik etkisi dediğin bir iki bölümde işlenebilecek bir şeydi zaten

Ben de sanmıştım ki Oden ile ilgili dediğimi diyorsun. Karşıda iki Yonkou varken olması gereken birlikte dövüşmeleri değil miydi zaten? Oturup izlemelerini beklemem, birlikte dövüşünce de buna şaşırmam mı gerekiyor? Smile etkisi ile ilgili söylediklerimin de arkasındayım arc boyunca çok fazla Wanolu dramı kasarak etkisini azalttı. Ben hiç duygu hissedemedim Wanoluların yaşadıklarından. Sen hissettiysen pekala olabilir.

Zevkler ve renkler derler ya. İşte bu konuda sen istediğin gibi olmayan şeyleri beğenmeyebilirsin. Ben beğendim.

İlk mesajında say demişsin, saydım. Şimdi yok ama bak o beğendiğin şeyler hep kötü, yada zaten mecburi olan şeylerdi diye uzun bir yorum yazıp benim üç cümlelik mesajıma taşı sıktın da suyu çıkaramadın diyorsun. Suyun çıkmadığının kararını veren konuma kendini koymuşsun, saydığın örnekler bir işe yaramaz demek istiyorsun.

E güzel kardeşim madem beğendiğim şeyleri yazınca böyle cevap verecektin, en başta neden soruyorsun ki. Sen kararını vermişsin ve fikrin de çok net.

Tartışıp seni ikna etmek gibi bir arzum da yok.

Beğenme diyen yok ki? Senin de daha önce dediğin gibi;

Bak benim sevdiğim şeyi sen sevmemişsin ve anlatıyorsun bu, bu nedenle sevmedim diye.

Olay tam olarak bu, neden beğenmediğimi açıkladım. Bu neden bir sorun oluyor? Karşılığında neden beğendiğini anlatabilirsin, fakat yapmıyorsun. Serinin şu haliyle ilgili beğenmediğim çok şey var ama bu değişemez demek değil.

Benim saydığım şeyleri beğenmediğini dile getirerek 4 yıllık bir arc için bu kadarcık şey mi aklına geldi diyerek de fikrinin net ve kendi zevklerini genel belirleyici olarak gördüğünü çok güzel ortaya çıkartmışsın.

Her karşıt fikirde olan kişinin fikri değişemez yargılara dönüyorsa ne desem bilemedim. İkimizin de dediği gibi, ben Oden flashbackını vesaire neden beğenmediğimi anlattım. Ama sen neden beğendiğini anlatmıyorsun. Tartışmayacaktın madem, baştan girip beni de kendini de yormasaydın be dostum.

4 yıllık bir arcı beğenebilmek için bir kriter mi var. Ben sürenin bu konuya etkisini de anlamadım. EL 50 bölümmüş Wano 150 bölümmüş falan. Eee yani, ne etkisi var uzun yada kısa bir arc olmasının.

Benim Enies Lobby örneği verme sebebim serideki performans düşüşünü anlatmaktı basitçe. Yalnızca Wano içinden değil seri genelinden bakmak gerekiyor bunun için de.

 

[Empyrium]

Şu arcın neredeyse 140 bölümdür ve 4 yıldır devam ettiği unutuluyor sanırım. Biz Enies Lobby gibi arcları da gördük bu seride, 56 bölüm sürmüştü. Hatta uzun ada macerası, Water 7, EN sonrası geçiş bölümlerini dahil ederek tüm sagayı alsak bile yine Wano kadar uzun değildi.

Şu saydıklarına gelirsek, ben beğenmedim mesela. Oden flashbacki ya da daha doğrusu Oden karakteri serideki pek çok şeye retcon attı. Beyazsakal'ın karakterini çelişkili hallere düşürmesi de cabası. Forumdaki çok kişi de beğenmiyor onu biliyorum çünkü neredeyse herkes Oden diyordu Wano ile ilgili sevmediğiniz şeyler konusunda.

Kombine dövüş saldırısı dediğin bir artı değildir, olması gereken buydu. Adada iki Yonkou ve beş Süpernova varken oturup bekleyecek değillerdi herhalde. Taşın suyunu sıkmış, ama çıkartamamışsın dostum üzgünüm smile trajik etkisi dediğin bir iki bölümde işlenebilecek bir şeydi zaten. Koca dört yıllık arcda aklına gelen bunlarsa vay ki ne vay.

Bu arada William'ın mesajlarını görmedim çünkü silinmiş. Ama birini eleştiriyor diye haterlikle suçlamak komedi.

adamın samurayları bile ofsayt kanka onu söylememişsin. Ekmek kafalı tarçına benziyor hepsi

 

[Trafalgar Law]

Pedronun ölümünü düşün, heh işte ondan biraz daha hallice işlenir o kadar. Luffynin kk olması da önceki iş zaten. Burada dünya savaşından söz ediyoruz. Seri biteceği için de Odanın eli hiç titremez.

Pedro'nun durumuyla bu da farklı. Amaç orada adadan çıkmaktı. Burada tüm dünyanın kurtarımında bahsediyoruz. Yani sana göre Law bunu yapmazsa bütün dünya yok olacak. Law yapsa yine kahraman Luffy olacak. Yok öyle bir dünya. Çok farklı düşünüyoruz. Ve sen bunu yakıştırıyorsun ya Luffy'e acayip. Ben söyleyeceğimi söyledim. O gücün Law için en azından kullanılacaksa bunun yeri Rosa idi. Luffy orada da düştü, yenilgilerine şahit oldu. Ölüme bile yaklaştı ya. Ama Law, Luffy ile gerekirse ölmeyi tercih etti. Luffy'de ölüyordu yani onun gözünde.

 

[BiKahveMolası]

MF savaşında Kuzan denizi buz yapmayıp toplarla gemiyi vurmaya çalışsalar ve amirallerin hepsi saldırılarla buna destek verseler, üstüne Mihawk kılıç darbesi gönderse savaş başlamadan bitmez miydi? O kadar saldırıya karşı gemiyi koruyamazlardı, Beyaz devasa dalgalar gönderse Kuzan dondurur, doğrudan MF'ye deprem gönderse darbeleri amiraller engeller. Yani kayıp vermeden halledilirdi gibi.

 

[Starrk]

MF savaşında Kuzan denizi buz yapmayıp toplarla gemiyi vurmaya çalışsalar ve amirallerin hepsi saldırılarla buna destek verseler, üstüne Mihawk kılıç darbesi gönderse savaş başlamadan bitmez miydi? O kadar saldırıya karşı gemiyi koruyamazlardı, Beyaz devasa dalgalar gönderse Kuzan dondurur, doğrudan MF'ye deprem gönderse darbeleri amiraller engeller. Yani kayıp vermeden halledilirdi gibi.

Sengoku’nun stratejisi daha iyiydi. Buzun üstünde ama duvarın arkasında kaldılar. O sırada magma yağınca bi yere kaçamadılar. Gemilere doğru da duvara doğru da kaçamadılar. Bi taraftan pacifistalar da geldi.

Grandline’daki tayfa bile topları rahat durduruyordu. Yeni dünya korsanlarını bu kadar hafife alma. Adamlar pacifista kesiyordu:

Gizli İçerik

Öyle kolay değil full uzaktan topla tüfekle savaşmak. Zaten baya yakındaydı gemiler su altından çıktıkları için. Kendilerini biraz korusalar karaya varırdılar.

Aynı mesafeden korsanlar koşarak gelirken mi topla, magmayla daha rahat vurursun yoksa gemiyle gelirlerken mi? Niye gemide kalmaları daha rahat olsun anlamadım.

 

[BiKahveMolası]

Sengoku’nun stratejisi daha iyiydi. Buzun üstünde ama duvarın arkasında kaldılar. O sırada magma yağınca bi yere kaçamadılar. Gemilere doğru da duvara doğru da kaçamadılar. Bi taraftan pacifistalar da geldi.

Grandline’daki tayfa bile topları rahat durduruyordu. Yeni dünya korsanlarını bu kadar hafife alma. Adamlar pacifista kesiyordu:

Gizli İçerik

Öyle kolay değil full uzaktan topla tüfekle savaşmak. Zaten baya yakındaydı gemiler su altından çıktıkları için. Kendilerini biraz korusalar karaya varırdılar.

Aynı mesafeden korsanlar koşarak gelirken mi topla, magmayla daha rahat vurursun yoksa gemiyle gelirlerken mi? Niye gemide kalmaları daha rahat olsun anlamadım.

Gemide kalmaları daha rahat olur demedim ki bilakis denizciler sürekli saldırılarla gemileri limana yanaştırmamayı başarabilirlerdi. Kuzan buzla gemileri delse, Sakazuki alev yumrukları atsa, Mihawk buz dağını parçaladığı yatay kesiği atsa savaş bile olmazdı diyorum. Top tüfeğe bil gerek kalmazdı.