In the Name of the Father
Basit kaygıları olan saf İrlandalı genç Gerry Conlon, 70’li yıllarda Londra’ya gelir. Kendini hayatın akışına kaptıran delikanlı, burada bir komün evinde kafasına göre yaşayan hippi gençlerle birlikte zaman geçirmeye başlar. Daha sonra da, bir polis baskını ile, hiç ilgisi olmadığı 1974 Gyildford bombalamasından sorumlu tutularak tutuklanır.
O dönemin İngiltere’sinde şimdikinden çok farklı olarak, terörle mücadele adına insan haklarının hiçe sayıldığı uygulamalar olmaktadır. Yoğun fiziksel ve manevi işkencelerin baskısı altındaki Gerry’nin ömrünün sonbaharındaki masum babası da, suç ortağı olarak hapse atılır. Kadın bir avukatın yıllar süren çabalarının da yardımıyla, Gerry maruz kaldığı adaletsizliğe direnmeye başlar.
Oyunculukların ve senaryonun mükemmel olduğu bir drama. Zaten Daniel Day-Lewis'in varlığı filme yetiyor. Adalet anlayışını ve devletin vatandaşını kendi çıkarları uğruna nasıl harcayabileceğini gösdterden enfes bir filmdi. En yakın zamanda tekrar izleyeceğim.