Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

İzlediğiniz Son Film

Hugo



Brain Selznick'in sihir temalı çocuk romanından uyarlanan olan film, Paris tren istasyonunun duvarları arasında yaşayan ve saatlerden sorumlu olan kimsesiz bir çocuğun, bir gün saati tamir etmeye teşebbüs etmesiyle yaşadığı gizemli macerayı konu ediyor.

Masal gibi bir film öyleki filmi izlerken uyuya kalıyorsunuz ertesi gün kalkıp devam ediyorsunuz:D
Not:3 günde izledim :D
 
The Avengers



SHIELD adıyla tanınan uluslararası barış örgütünün başındaki isim Nick Fury, tüm dünyanın güvenliğine karşı büyük bir tehdit oluşturan düşmanla karşı karşıya kalır. Fury, dünyayı yaklaşan bu felaketten kurtarmak için en cesur ve en 'süper' kahramanlardan oluşan bir ekip kurmak zorundadır...

güzel filmdi.
 
Gangs of New York



Dead Rabbits çetesinin öldürülen liderinin oğlu Amsterdam Vallon, babasının intikamını almak ve şehrin hakimiyetini ele geçirmek istemektedir. Bunun için en büyük rakip çete olan Native Americans’ın lideri Bill the Butcher ile hesaplaşması gerekecektir.

Daniel Day-Lewis ciddi manada oyunculuğunu yine konuşturmuş, adeta filmin önüne geçmiş. Filmin giriş sekansında çalan şarkı ve ardından gösterilen kavga sahnesi ciddi manada insanı coşturuyor. Genel manada iyi bir filmdi, ama yine de içinde eksik bir şeyler vardı. 3 saatlik süresini göze alabilirseniz izlemenizi öneririm. Ayrıca izlemeden önce Amerikan İç Savaşı'na bir göz atın.
 
The Hunger Games



12. mıntıkada yaşayan katniss, her yıl Panem Şehrinin onlar üzerinde baskı oluşturmak için yaptıkları Açlık Oyunlarına o yıl çekilişte kardeşi çıktığı için gönüllü oluyor. onun açlık oyunlarındaki mücadelesini anlatıyor.

kitabına göre güzel hazırlanmış bir film. :good:
 
The Thing



Bir fosil bilimcisi olan Kate Lloyd (Mary Elizabeth Winstead) hayatının en önemli araştırmasını yapmak için Antartika'nın izole edilmiş bir bölgesine gider. Burada bir Norveçli bilimadamlarından oluşan bir araştırma grubuna katılan Kate, milyarlarca yıldır buzun altında donmuş olarak kalan bir organizma keşfeder. Fakat artık yaratığın uyanma vakti gelmişti.
Gerçekleştirilen basit bir deney esnasında buzu kırıp canlanan yaratık ekibin elinden kaçar. Bilimadamlarının başı olan Dr. Sander Halvorson araştırmaya devam etmekte inat ederken, Kate ekibin helikopter pilotu Carter (Joel Edgerton) ile beraber hareket ederek yaratığın herkesi öldürmesini engellemeye çalışır. Bu boş ve terk edilmiş geniş arazide dokunduğu her şeye bürünebilen uzaylı yaratık, insanları da birbirine düşürecektir....

1982 versiyonundan sonra bunu izlememek olmaz tabi. Sonu gayet hoştu. Önce ilk versiyonu izleyin :) Merak ettiğim bir nokta var izleyenler açıklarsa güzel olur.
bizim yaratığın makinasına girdikleri vakit, kate boyut kapısına benzer ışıktan yapılma birşeyin yanından geçti. Ne olduğuna dair tahmini olan var mı? Güç kaynağı da olabilir tabi.
 
The Avengers



SHIELD adıyla tanınan uluslararası barış örgütünün başındaki isim Nick Fury, tüm dünyanın güvenliğine karşı büyük bir tehdit oluşturan düşmanla karşı karşıya kalır. Fury, dünyayı yaklaşan bu felaketten kurtarmak için en cesur ve en 'süper' kahramanlardan oluşan bir ekip kurmak zorundadır...

güzel filmdi.
Bende Kardeşimle sinemada izledim.
Tek kelime ile Perfect :D

Buggy o şey uzaylının topladığı DNA'lar veya kontrol paleli :D
[ her şey olabilir hayal gücüne kalmış Tualet bile olabilir :D ]

Los Cronocrímenes



Hector karısıyla yeni bir eve taşınmakta olan, kendi halinde bir adamdır. Birgün dürbünüyle etrafı incelerken ormanda çıplak yatan bir genç kız görür. Oraya gittiğinde suratında pembe bandaj olan bir adam ona arkadan saldırır. Ardından bir kovalamaca başlar. Bu kovalamacanın sonunda Hector onu bir saat geçmişe götürecek bir zaman makinesinin yanına gelir. Zaman makinesinden sorumlu adam Hector'a (Hector 2) asla kendisiyle (Hector 1) karşılaşmaması gerektiğini onun da zaman makinesine girmesi gerektiğini söyler ve işler sarpa sarar...

Zamanda yolculukla ilgili kurguları seviyorsanız kesin izleyin derim ama sonu pek istediğim gibi bitmedi.
 
Enemy at the Gates



Rus ve Nazi askerlerinin dayanması güç mücadelesi devam ederken tüm dünya korku dolu gözlerle Stalingrad savaşının sonucunu beklemektedir. Bu sırada ünü her yana yayılmış Rus keskin nişancısı Vassili Zaitsev düşmalarını tek tek sessizce avlamaktadır. Fakat Vassili bu ünü yüzünden kendini Naziler'in en iyi keskin nişancısı olan Binbaşı Konig ile yaptığı bir düellonun içinde bulacak ve dünyanın en önemli savaşlarından biri bu iki askerin kişisel mücadelelerine de sahne olacaktır.

İkinci Dünya Savaşı'nı Sovyet cephesinden anlatan güzel bir filmdi. Rahatsız olduğum noktalar filmin aşırı uzun olması ve konuşmaların İngilizce yapılmasıydı. Yine de izlerken sıkmayacak bir film.
 
In the Name of the Father



Basit kaygıları olan saf İrlandalı genç Gerry Conlon, 70’li yıllarda Londra’ya gelir. Kendini hayatın akışına kaptıran delikanlı, burada bir komün evinde kafasına göre yaşayan hippi gençlerle birlikte zaman geçirmeye başlar. Daha sonra da, bir polis baskını ile, hiç ilgisi olmadığı 1974 Gyildford bombalamasından sorumlu tutularak tutuklanır.
O dönemin İngiltere’sinde şimdikinden çok farklı olarak, terörle mücadele adına insan haklarının hiçe sayıldığı uygulamalar olmaktadır. Yoğun fiziksel ve manevi işkencelerin baskısı altındaki Gerry’nin ömrünün sonbaharındaki masum babası da, suç ortağı olarak hapse atılır. Kadın bir avukatın yıllar süren çabalarının da yardımıyla, Gerry maruz kaldığı adaletsizliğe direnmeye başlar.

Oyunculukların ve senaryonun mükemmel olduğu bir drama. Zaten Daniel Day-Lewis'in varlığı filme yetiyor. Adalet anlayışını ve devletin vatandaşını kendi çıkarları uğruna nasıl harcayabileceğini gösdterden enfes bir filmdi. En yakın zamanda tekrar izleyeceğim.
 
John Carter



Savaş yorgunu eski bir askeri kaptan olan John Carter (Taylor Kitsch) açıklanamayan bir şekilde kendisini Mars'ta bulur. İki farklı ırkın yaşadığı bu gezegende kendisini büyük bir savaş beklemektedir. Güzel ve alımlı prenses Dejah Thoris ve düşmanı Tars Tarkas arasındaki savaşın sonucu ve Barsoom (Mars) gezegeninin kurtuluşu onun ellerindedir. Carter sonunda burada olmasının bir amacı oluğuna inanır. Artık yok olmak ile yüzyüze olan bu gezegen için elinden geleni yapmaya karar verir.

Film Disney yapımı olsa da inanılmaz fantasik film severler kaçırmasın :D
 
X-Men



Profesör Xavier, istemleri dışında mutasyona uğramış gençleri ("mutant"lar) bir okulda toplamıştır. "X-Men" olarak adlandırılan öğrencilerin görevi, yapay mutantların oluşturabileceği tehditlere karşı dünyayı korumaktır. Bu tehditlerin kaynağı, mutanların üstünlüğünü savunan Magneto adlı bir diğer mutant'tır. Xavier'ın öğrencilerinden Rogue kaçırılınca, X-Men ekibi onu geri getirmek üzere Magneto'nun mutantlarına karşı mücadeleye girer.
Tüm mutantlar, bir yandan da kendilerine karşı soykırım kampanyası yürüten Senatör McKelly'le uğraşmak zorundadır. Unutmadan ekleyelim: Hangi mutant grubunda yer aldığı henüz müphem bir karakter de var filmde. Adı Wolverine. Bileğine gizli pençeler yuvalarından her çıkışta can acıtıyorlar - fakat yalnızca Wolverine'in canını değil...

Zamanına göre iyi bir film, ancak çizgi romandan çok fazla sapmış. Öyle böyle değil. Ayrıca çoğu yerinde X-Men: First Class'le tutarsızlık var. Yine de izlenebilir, eğlencelik bir film.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık