Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Anket] İmkanınız Olsa Avrupa'ya Hemen Gider miydiniz?

İmkanınız olsa Avrupa'ya gider misiniz?


  • Kullanılan toplam oy
    75
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
ülkemi.Toplum yapısıyla ilgiliyse biraz kendimi değiştirmedikçe diğer insanların durumunun bana etkisinin değişeceğini düşünmüyorum şahsen. Bizde toplumdan şikayetçi olmayan az bir kesim vardır, herkese göre insanlar çok büyük yanlışlarda ama bu çağa böylesi lazımdı belki bilemiyorum bunun cevabını kafamda tam toparlayabilmiş değilim ki bir cevap bulsam da ne kadar doğru olurum ondan da emin değilim.
Şimdi bu ülkeden nefret etmek yerine düzeltmek için çalış meselesi, aslında göründüğü kadar kolay olan bir şey değil. Hani mesele 20 yıla anca düzelir abi meselesi de değil, ne olduğunu açıklayım.


Şöyle ki eminim pek çok insan için Atatürk dönemi epeyce parlak bir dönemdir. Başta muhteşem bir lider, ardı ardına yapılan devrimler ve buna benzer şeyler. Özellikle şu atmosferde tarihte zaman yolculuğu hakkı verilecek olursa pek çok insanın Atatürk devrine gitmek isteyeceğinden adım gibi eminim. Neden peki? O zamanlar refah içinde miydik? Hayır alakası bile yoktu. Savaştan yeni çıkmış bir ülke, her yer enkaz altında, halkı fakir, cahillik ve yobazlık seviyesi bugünle kıyaslanamaz falan. Aslında o kadar geriye gitmeye de gerek yok. Son 3 4 seneyi saymazsak 2000'ler de öyle çok matah değildi. Hani eski Türkiye romantizmi yapılan zamanlar.


Peki o zamanlara bir övgü, özlem varken şimdi neden herkes umutsuz? Neden herkes kaçmak istiyor? Cevabı basit. Çünkü o zamanlarda ülkede sorunlar olsa bile bunlar çözülmeye çalışıyor, çözümde katkıda bulunmak isteyenlere arka çıkılıyordu. Sorunlar her zaman olabilir. Bunlara karşı çözümlerde vardır. Ama sorunlar çözülmek istenmiyor ki? Problem orada. Mesela sen iyileşmek istemeyen bir hastaya ne yapabilrisin? Onu zorla iyileştirmeye çalışıyor ama gücün yetmiyorsa napabilirsin? Hiçbir şey. Bugün ülkede bu konuları çözmekle yetkili olan hükümet, yönetim, tepedekiler bu işle başa çıkamıyorlar, çıkabilmek gibi bir düşünceleri var mı ondan da emin değilim. Görüyoruz ki tek yaptıkları ülkenin sorunlarıyla uğraşmak yerine yakınlarını zengin etmek ve iktidarlarını korumak. Yani sen bir mühendis, doktor, avukat vs vs olarak istediğin kadar kendini geliştir. İşin bir yerlerden tutayım de, istediğin kadar vatan millet sakarya edebiyatı yap muhtemelen bir şeyleri değiştiremeyeceksin çünkü izin vermeyecekler. Ermeni soykırımını savunanlara sinir olur, görür o dış mihraklar gününü dersiniz uluslararası ilişkiler okursunuz çevreniz geniş olmadığı için diplomat olamazsınız bir bankada memur falan olursunuz, bilimle uğraşırsınız aklınızda parlak fikirler vardır "onların ayfonu, samsungu var bizim niye olmasın kardeşim!!!" dersiniz önününüzü tıkarlar. Akademisyem olursunuz "Türk üniversiteleri hariç ilk 100 diyecekler layynnn!!!" dersiniz ne rektör olabilirsiniz ne birilerine zararı dokunacağı için o düşüncelerinizi kabul ettirebilirsiniz. Örmekler bu şekilde uzar gider.



Sonuca gelecek olursak burada giderim buradan diyen insanların hiçbirisinin gitme isteğinin vatanını sevmemek, hazıra konmak istemek olduğunu zannetmiyorum. Zaten aşırı milliyetçi bir ülkeyiz. Yahu 2 ayda yaptığımız kampanyayla X Drake'i ön sıralara taşıdık. Skskskdkdkkdd. Eğer bir şeyleri değiştirebilme şansımız olsaydı pek çokları bu kadar umutsuz olmazdı zaten. Ama yok ki? İşin kötüsü bu hale gelmemize sebep olan darbeciler değil, dışarıdan gelmiş bir işgalci değil. Bizzat halkın çoğunluğunun oy verdiği bir parti. Yani isyan dahi edilse hükümeti süper bulan 40 milyon var arkadaş napabiliriz yani? Adamlar olmuyor ikna olmuyor işte. 2023'de olmazsa 2028, olmazsa 2032 vs bir noktada illa hatalar anlaşılacak. Ama One Piece devi değiliz ki anasını satim 300 yıl ömrümüz olsun. Kimse hayatını başka insanların yaptığı, kendisinin bir payı olmadığı gibi engelleme fırsatı verilmeyen bir hata yüzünden mahvetmek zorunda değil. Mualla teyzelerin, Ahmet amcaların 40 aydınlanmasını beklemek zorunda da değil




Not: Carpe reis bunlaro direkt sana yazmadım her ne kadar seni alıntılasam da :D. Başta öyleydi ama sonra tutamadım kendimi genel olarak içimi dökmüş oldum. Sen böyle iddia ediyorsun!!! Şeklinde anlama.
 
Avrupa'da doğmak isterdim. Hemen gitmek yapabileceğim bir şey değil. İmkanım olsa 2-3 yıl gidecek kıvama gelirim.
 
Bizim insanımız doktora örtmene falan baya saygılıdır. Hatta gereğinden fazla eğilip bükülürler karşılarında:d Niye öyle dedin ki şimdi.....
Sağlık çalışanlarının hatırı sayılır bir kısmının kanısı farklı bu konuda, biraz da sistem ve şartlar da etkiliyor tabi. Haberin olsun diye dedim :S
Ama tabi mesleğini sevip layıkıyla yapan çok canısı insanlar, sadece yoğunluktan ve bunun getirdiği gereksiz streslerden sonra bir de olmadık muameleler olunca üzülüyorlar. Baktığı 150-200 hastadan 10 tanesi sıkıntılı çıksa adamı maddi, manevi hırpalamaya yetiyor.
Doktorlar 30-40 bin alıyor biz 4-5 falan :S Sürünüyoruz tabii onlara göre :S
Bir doktorun ülkemizde aylık ortalama kazancı 8-9 bin civarıdır şu an cane. Pandemi dönemi bazı ek gelirler oldu ama bu malum artan mesainin ve zorlu koşulların getirdiği geçici bir artış. Uzman doktorların bile ortalaması bu dediğin sayılar değil.
 
Sağlık çalışanlarının hatırı sayılır bir kısmının kanısı farklı bu konuda, biraz da sistem ve şartlar da etkiliyor tabi. Haberin olsun diye dedim :S
Ama tabi mesleğini sevip layıkıyla yapan çok canısı insanlar, sadece yoğunluktan ve bunun getirdiği gereksiz streslerden sonra bir de olmadık muameleler olunca üzülüyorlar. Baktığı 150-200 hastadan 10 tanesi sıkıntılı çıksa adamı maddi, manevi hırpalamaya yetiyor.

Bir doktorun ülkemizde aylık ortalama kazancı 8-9 bin civarıdır şu an cane. Pandemi dönemi bazı ek gelirler oldu ama bu malum artan mesainin ve zorlu koşulların getirdiği geçici bir artış. Uzman doktorların bile ortalaması bu dediğin sayılar değil.
50-60 bin alanlar var gene de düşük tuttum ?
 
Kendi açımdan konuşacak olursam: 21. yüzyılda vatan millet edebiyatı yapmak artık komik gelmeye başlıyor. Bireyler devlet için var olmaz; devlet, bireyleri için var olur. Ben bir Türk vatandaşı olarak bu devlete ödediğim vergilerin karşılığını alamıyorsam kimse kusura bakmasın taşını toprağını falan öpmem, bana insan olduğumu hissettiren topraklara giderim.

Bunun dışında: Biz Türk milleti olarak hangi yoldan gideceğimize hala karar verebilmiş değiliz. Biz bir Ortadoğu ülkesi miyiz? Yoksa bir Doğu Avrupa ülkesi miyiz? Önce buna karar vermemiz gerek milletçe. İnsanlarımız aşırı agresif ve aşırı önyargılı. En basitinden feminist olduğunu iddia eden bir kadın bile bu topraklarda arkadaşlarıyla bir araya geldiğinde "Ya hayatım şimdi erkek dediğin de..." şeklinde cümleye giriş yapıyor aga? İnsanlarımız tam olarak neyi savunduğunu veya neyi savunması gerektiğini bile tam anlamıyla bilemiyor. İnsanımız kafasında kabul ettiği ideolojiye göre yaşamak için kendini zorlarken Anadolu genleri onu, kafasındaki fikirle zıtlaştırıyor. Hal böyle olunca da toplumsal bir psikolojik tepkime yaşıyoruz. Trafikte birbirini bıçaklayacak adamlar mı dersin? Sevdiği kadını namusu belleyip "Ya benimsin ya kara toprağın!" diyen adamlar mı dersin? Gelenek görenek adı altında 21. yüzyılı şiddetle reddedenler mi dersin? Sosyal medyayı ve interneti hala bir çocuk oyunuymuş gibi gören +50 boomerlar mı dersin? Ne ararsan var bu topraklarda.

Fikrini dile getirdiğin anda ya vatan hainisin ya da nankörsün, kimse sana "bu senin fikrin tabii" diyemiyor. Şu forumda bile millet hayali bir karakter uğruna birbirini kesecek noktaya geliyor neredeyse. Bu topraklarda yaşayabilmek istiyorsan mevcut düzeni savunan biri olman gerekiyor. Tarih tarihte kaldı ve biz tarihimizden bir gram ders çıkarmadık. Berbat bir düzenin içinde yuvarlanıp gidiyoruz işte. Araba fiyatları yapmış tavan. Kendime araba alamıyorum dediğim zaman karşımdan "Araba mı? Paşamız araba istiyor demek! Zengin bebesisin galiba?" şeklinde angutça tepkiler alıyorum. Yahu kıçı kırık bir araba almak lüks müdür? Evet, bu ülkede yaşıyorsan lüks kardeşim. İçtiğin sigaranın bile markasına göre lüks hayat yaşadığın zannediliyor yahu? Ağız tadıyla alkol içemiyorsun çünkü alkole bayıldığın para aklının bir köşesine oturuyor. İnsan gibi hissetmek isteyen gitsin dostlar. Sizin bu hayatta hak ettiğiniz her şeyi lüks olarak belleyen bu insanların topraklarından mümkün mertebe kaçıp gitmeye çalışın. Yaşı benden ufak olan kardeşlerimin kulağına küpe olsun. 25 yaşınıza gelmeden lütfen kaçın.

Uzun lafın kısası: Polonya'ya bile razıyım.
 
Şimdi bu ülkeden nefret etmek yerine düzeltmek için çalış meselesi, aslında göründüğü kadar kolay olan bir şey değil. Hani mesele 20 yıla anca düzelir abi meselesi de değil, ne olduğunu açıklayım.


Şöyle ki eminim pek çok insan için Atatürk dönemi epeyce parlak bir dönemdir. Başta muhteşem bir lider, ardı ardına yapılan devrimler ve buna benzer şeyler. Özellikle şu atmosferde tarihte zaman yolculuğu hakkı verilecek olursa pek çok insanın Atatürk devrine gitmek isteyeceğinden adım gibi eminim. Neden peki? O zamanlar refah içinde miydik? Hayır alakası bile yoktu. Savaştan yeni çıkmış bir ülke, her yer enkaz altında, halkı fakir, cahillik ve yobazlık seviyesi bugünle kıyaslanamaz falan. Aslında o kadar geriye gitmeye de gerek yok. Son 3 4 seneyi saymazsak 2000'ler de öyle çok matah değildi. Hani eski Türkiye romantizmi yapılan zamanlar.


Peki o zamanlara bir övgü, özlem varken şimdi neden herkes umutsuz? Neden herkes kaçmak istiyor? Cevabı basit. Çünkü o zamanlarda ülkede sorunlar olsa bile bunlar çözülmeye çalışıyor, çözümde katkıda bulunmak isteyenlere arka çıkılıyordu. Sorunlar her zaman olabilir. Bunlara karşı çözümlerde vardır. Ama sorunlar çözülmek istenmiyor ki? Problem orada. Mesela sen iyileşmek istemeyen bir hastaya ne yapabilrisin? Onu zorla iyileştirmeye çalışıyor ama gücün yetmiyorsa napabilirsin? Hiçbir şey. Bugün ülkede bu konuları çözmekle yetkili olan hükümet, yönetim, tepedekiler bu işle başa çıkamıyorlar, çıkabilmek gibi bir düşünceleri var mı ondan da emin değilim. Görüyoruz ki tek yaptıkları ülkenin sorunlarıyla uğraşmak yerine yakınlarını zengin etmek ve iktidarlarını korumak. Yani sen bir mühendis, doktor, avukat vs vs olarak istediğin kadar kendini geliştir. İşin bir yerlerden tutayım de, istediğin kadar vatan millet sakarya edebiyatı yap muhtemelen bir şeyleri değiştiremeyeceksin çünkü izin vermeyecekler. Ermeni soykırımını savunanlara sinir olur, görür o dış mihraklar gününü dersiniz uluslararası ilişkiler okursunuz çevreniz geniş olmadığı için diplomat olamazsınız bir bankada memur falan olursunuz, bilimle uğraşırsınız aklınızda parlak fikirler vardır "onların ayfonu, samsungu var bizim niye olmasın kardeşim!!!" dersiniz önününüzü tıkarlar. Akademisyem olursunuz "Türk üniversiteleri hariç ilk 100 diyecekler layynnn!!!" dersiniz ne rektör olabilirsiniz ne birilerine zararı dokunacağı için o düşüncelerinizi kabul ettirebilirsiniz. Örmekler bu şekilde uzar gider.



Sonuca gelecek olursak burada giderim buradan diyen insanların hiçbirisinin gitme isteğinin vatanını sevmemek, hazıra konmak istemek olduğunu zannetmiyorum. Zaten aşırı milliyetçi bir ülkeyiz. Yahu 2 ayda yaptığımız kampanyayla X Drake'i ön sıralara taşıdık. Skskskdkdkkdd. Eğer bir şeyleri değiştirebilme şansımız olsaydı pek çokları bu kadar umutsuz olmazdı zaten. Ama yok ki? İşin kötüsü bu hale gelmemize sebep olan darbeciler değil, dışarıdan gelmiş bir işgalci değil. Bizzat halkın çoğunluğunun oy verdiği bir parti. Yani isyan dahi edilse hükümeti süper bulan 40 milyon var arkadaş napabiliriz yani? Adamlar olmuyor ikna olmuyor işte. 2023'de olmazsa 2028, olmazsa 2032 vs bir noktada illa hatalar anlaşılacak. Ama One Piece devi değiliz ki anasını satim 300 yıl ömrümüz olsun. Kimse hayatını başka insanların yaptığı, kendisinin bir payı olmadığı gibi engelleme fırsatı verilmeyen bir hata yüzünden mahvetmek zorunda değil. Mualla teyzelerin, Ahmet amcaların 40 aydınlanmasını beklemek zorunda da değil




Not: Carpe reis bunlaro direkt sana yazmadım her ne kadar seni alıntılasam da :D. Başta öyleydi ama sonra tutamadım kendimi genel olarak içimi dökmüş oldum. Sen böyle iddia ediyorsun!!! Şeklinde anlama.
Ben şahsıma dair şeylere pek alınmam zaten bunca zamandır biliyorsunuz beni :D
Dediğin şeylerin bir kısmına katılsam da bir kısmında çok zıt düşüyoruz ama ideolojik bir tarafa çekip biz de insanlar da gerilmesin durduk yere canısı. :oops:
Hislerimi söyleyeyim ama kendi adıma. İnsanın doğduğu çağın şartlarından başka çağı istemesini de pek anlamlı bulmuyorum. Zira her çağın zalimi, mazlumu, adili var. Hatta her çağda kim zalim kim mazlum o bile durduğun yere inandığın değerlere göre değişebiliyor insan algısı açısından. Kararını benim veremeyeceğim üstelik de sonucunu da net bir şekilde bilemeyeceğim sonsuz ihtimali konuşmak biraz muhal ve farazi geliyor bana son birkaç yıldır. Bunun kararını en doğru veren benim inancıma göre sonsuz ilim sahibi Allah'dır. O'nun gibi var olan sonsuz ihtimali veya var edebileceği sonsuz ihtimali ben değerlendirip kendim bir çizgi çizemem, ilmimi de haddimi de aşacağı inancındayım cane. Sistemi değiştirebilir miyim değiştirsem bundan mesela sen ya da o mutlu olur musunuz ya da hiçbir etki etmeden de burada iyi gördüğüm tarafta durabilir miyim hepsi ancak yaşanılıp görülecek şeyler. Öyle bir hayat kurarsın ve öyle kişiler çıkar ki karşına en kötü dediğin yer sana en güzel gelebilir. Bu yüzden insanın mutluluğunun biraz olduğu yerden ziyade baktığı açı ve gördüğü şey üzerine olduğu kanaatindeyim. Şartlar, toplum, çevre etkilemez mi? Hepimiz insanız nefisimiz ya da idmiz diyelim var elbette. İnişli çıkışlı, iyi kötü, mutlu üzgün zamanlarımız bence her yer ve ortamda olabilir. Yaşamın güzelliğinin bu noktada kişide, seçimlerinde ve bakış açısında olduğuna inanıyorum. Tabi bu kişisel tercih ve deneyimleri sana bir kopyala yapıştır gibi aktaramam ben sen de yapamazsın bana, haliyle anlayamadığımız çok şey olacaktır her zaman farklı insanlarda. Mesela keskin bir örnek olsun diye söylüyorum biri bana çirkin dese ya da diyelim ki kutsallarıma dokunmadan aşağılasa şahsımı ben buna bazen sevinirim bile, o zillet bana en az 40 günde bir gelmesini istediğim bir hediyedir ama bu bazısına çok uç ve absürt gelebilir. Ama benim bununla mutlu bile olabileceğimi konuşarak ne kadar anlatabilirim bilemiyorum.
Yönetime gelince ben ne iktidardan ne de muhalefetten memnun olmayan biriyim. Ama o kurumlardan önce bu ülke her vatandaş kadar benim de ülkem. Haliyle başımıza biri eşkıya öbürü zorba beriki hırsız dadandıysa da şu an onlara inat kalmaya devam etmek bile isteyebilirim. He tabi bundan da önce benim kendimde gördüğüm sayamayacağım kadar eksiğim ve hatam var, onları yenmeye çalışıyorum elimden bir şeyler gelirse diye. Bakalım işin sonunda nerede olacağız o zaman anlarız belki yaşadığımız hayatın hakkını biz kendimiz ne kadar verdik. Ben kendi adıma başkalarını değiştirme noktasında aciz biriyim, kendimi düzeltebilirsem işin o kısmına da belki bir el atarız.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık