Ff7 bitti. Pek beğendiğimi söyleyemem. 6/10’luk bi oyundu benim için. Ama anlatım tarzını sevenlerin daha çok sevmesi normaldir. Ben kendimi kaptıramadım bi türlü.
Defalarca baştan başlamasalar, hikayenin daha büyük bi kısmını koyabilseydiler güzel olabilirdi. Anladığım kadarıyla orjinal oyunun çok küçük bi kısmını koymuşlar. O final boss’u da şimdiden harcayarak iyi b*k yediniz aferin.
17 chapter azcık süper güçlü asker kullanıyoruz. Çocuk robotlara karşı zorlanıyor, birkaç insan tüfek doğrultunca sıkışmış gibi duruyor. Azcık yükseğe çıkmak için grappling gun kullanıyor. Bi fan service finali için chapter 18’de çocuğu super saiyan yapmışlar lan Yakışmamış hiç.
Orjinal oyunun çok küçük bi kısmını koydukları için final dövüşü çok absürt durdu. Oyunun ortalarında veya sonunda claude bu seviyedeydi muhtemelen. Başında değil.
________________
Hikaye’ye kendimi kaptırsam severdim sanırım. Ama ciddiye alamadım. Şu itici gerizekalı saolsun:
Her dk claude’u taciz etme çabasına mı laf atayım, ponpon kızları taklit etmeye çalışan 5 yaşındaki çocuklar gibi davranmasına mı laf atayım yoksa dk başı durup “psyche” deyip defolup gitmesine mi laf atayım bilmiyorum.
Her saniye çizgi film baş kötüsü gibi kahkaha atan bu malı da unutmamak lazım:
Herif tüm trajik olaylarda beni oyundan koparan kişi. Hiçbir şeyi ciddiye alamadım bunun kahkahalarından sonra.
Her cutscene’de durup 12 yaşındaki 3 kitap okuyup kendini çok akıllı sanan ergenler gibi boş boş konuşma yapan Barret gerizekalısını da unutamam.
Bir de hayatımda hiçbir oyunda, animede, dizide, filmde veya kitapta görmediğim kadar plot armor’a sahip ana karakterlere sahip olması beni tamamen kopardı oyundan.
Oyunun ortalarındayken “bi dk lan. O kadar önemli olay geçti ben niye bişey hissetmedim” dedim resmen. Aslında öyle ciddi olaylar oluyor ki orjinal oyunun sadece en başında böyle şeyler olduğuna inanamadım düşününce. Ama üstte saydığım sebeplerden dolayı bu olaylar yaşanırken oyunu ciddiye alamadım hiç. Yani hikaye kötü demiyeyim oyunun tarzını sevmedim hiç. Aptal ses tonları, konuşma tarzları, plot armorlar falan aşırı soğuttu beni.
Daha ilk bölümde siviller öyle arada kaynadı, şehir kaosa düştü. Bi durup da bakmadım hiç etrafa. Kızın ve barret’ın mallıklarından bıkmıştım zaten. Bi şirketin aç gözlülükten ve politik sebeplerden sivillere nasıl acımadığı da gösterilebilirdi ve güzel bi hikaye anlatılabilirdi ama o kısmı da kötü adam kahkahaları ve “kötüyüm ben kötüyüm” diye bağırarak gezen mallar saolsun ciddiye alamadım. Aşırı siyah beyaz iyi ve kötü tarafın olduğu çizgi film izliyor gibi izledim.
“Susun hadi yürüyün”, “lan öldürsene şunu gerizekalı”, “al işte öldür dedim o kadar başına gelene bak şimdi”, “niye ateş etmiyorsunuz mallar”, “bi sus artık ne boş konuştun”, “ciddi ciddi hepsini ıskaladınız mı şimdi?”, “bırak kurtarma gebersin şu gerizekalı”.
Ekrana oyun boyunca bunları söyledim.
______________
Gameplay’e baksam tam güzelleştiği yerde oyun bitti Bir daha kendini oynattıracak kadar güzel de değil ama bi denemeyi düşünüyorum.
materia toplayıp geliştirmek gerekiyor. Üstüne silahları toplayıp skill açmak da lazım. Ve benim en sevdiğim skill’i veren silah oyunun son bölümündeydi. Bence ilk 1-2 görevde verilmesi gereken bi skill’di o.
Parry skill’i son bölüme koyulur mu lan? Oyun boyunca ne çok küfür ettim böyle bişey yok diye.
Tırmanma, bulmaca, exploration falan yok. Ana yolun yanında çıkmaz yola çıkan bi yer koyup oraya sandık eklemek oyuna exploration koyduğunuz anlamına gelmiyor. God of war da açık harita değil ama exploration var mesela onda (lake of the nine’ı saymıyorum bile). Tlou ile uncharted’da bile biraz vardı.
“Keşke olmasaymış” dediğim 2-3 mini oyunu saymasam Gameplay sadece combat’tan ibaret. O da oyunun sonuna doğru anca kabul edilir hale geldi. Ama şuana kadarki halini FF15 kadar sevdiğimi söyleyemem ve o da zaten çok iyi değildi.
Hikaye’yi ve karakterleri çok sevsem, exploration olsa, tırmanma zevkli olsa, güzel mini oyun veya bulmacalar olsa kabul edilir bi combat. Ama bu kadar eksik varken combat’ın dmc, gow veya souls türündeki oyunlar gibi oyunu taşıyacak kadar güzel olmasını beklersin.
_____________
Orjinal oyunun hikayesi güzelmiş belli. Claude’ı eminim severdim ama tam karakter gelişimi düzgün başlamışken bitti oyun. Sadece orjinalin en başındaki kısmını remake yapmışlar ve burdaki hikayeyi pek beğenmedim.
Ben tifa, aerith gibi karakterlerle tıpkı persona 5’teki gibi şehirde vakit geçireceğim falan sandım boş zamanlarımda. Şehirde p5’teki gibi mini oyunlar falan olur, hazırlık yaparız ondan sonra ana hikayeye gideriz sandım. Ama baya boştu oyun. Bunlar yerine olabilecek en kötü yan görevleri koymuşlar. Onlar için de “keşke olmasalarmış” dedim. Ve benim bi yan görev için bunu söylemem baya zordur. İlk defa bi oyunda keşke yan görev olmasaymış dedim sanırım.
Defalarca baştan başlamasalar, hikayenin daha büyük bi kısmını koyabilseydiler güzel olabilirdi. Anladığım kadarıyla orjinal oyunun çok küçük bi kısmını koymuşlar. O final boss’u da şimdiden harcayarak iyi b*k yediniz aferin.
17 chapter azcık süper güçlü asker kullanıyoruz. Çocuk robotlara karşı zorlanıyor, birkaç insan tüfek doğrultunca sıkışmış gibi duruyor. Azcık yükseğe çıkmak için grappling gun kullanıyor. Bi fan service finali için chapter 18’de çocuğu super saiyan yapmışlar lan Yakışmamış hiç.
Orjinal oyunun çok küçük bi kısmını koydukları için final dövüşü çok absürt durdu. Oyunun ortalarında veya sonunda claude bu seviyedeydi muhtemelen. Başında değil.
________________
Hikaye’ye kendimi kaptırsam severdim sanırım. Ama ciddiye alamadım. Şu itici gerizekalı saolsun:
Her saniye çizgi film baş kötüsü gibi kahkaha atan bu malı da unutmamak lazım:
Her cutscene’de durup 12 yaşındaki 3 kitap okuyup kendini çok akıllı sanan ergenler gibi boş boş konuşma yapan Barret gerizekalısını da unutamam.
Bir de hayatımda hiçbir oyunda, animede, dizide, filmde veya kitapta görmediğim kadar plot armor’a sahip ana karakterlere sahip olması beni tamamen kopardı oyundan.
Oyunun ortalarındayken “bi dk lan. O kadar önemli olay geçti ben niye bişey hissetmedim” dedim resmen. Aslında öyle ciddi olaylar oluyor ki orjinal oyunun sadece en başında böyle şeyler olduğuna inanamadım düşününce. Ama üstte saydığım sebeplerden dolayı bu olaylar yaşanırken oyunu ciddiye alamadım hiç. Yani hikaye kötü demiyeyim oyunun tarzını sevmedim hiç. Aptal ses tonları, konuşma tarzları, plot armorlar falan aşırı soğuttu beni.
Daha ilk bölümde siviller öyle arada kaynadı, şehir kaosa düştü. Bi durup da bakmadım hiç etrafa. Kızın ve barret’ın mallıklarından bıkmıştım zaten. Bi şirketin aç gözlülükten ve politik sebeplerden sivillere nasıl acımadığı da gösterilebilirdi ve güzel bi hikaye anlatılabilirdi ama o kısmı da kötü adam kahkahaları ve “kötüyüm ben kötüyüm” diye bağırarak gezen mallar saolsun ciddiye alamadım. Aşırı siyah beyaz iyi ve kötü tarafın olduğu çizgi film izliyor gibi izledim.
“Susun hadi yürüyün”, “lan öldürsene şunu gerizekalı”, “al işte öldür dedim o kadar başına gelene bak şimdi”, “niye ateş etmiyorsunuz mallar”, “bi sus artık ne boş konuştun”, “ciddi ciddi hepsini ıskaladınız mı şimdi?”, “bırak kurtarma gebersin şu gerizekalı”.
Ekrana oyun boyunca bunları söyledim.
______________
Gameplay’e baksam tam güzelleştiği yerde oyun bitti Bir daha kendini oynattıracak kadar güzel de değil ama bi denemeyi düşünüyorum.
materia toplayıp geliştirmek gerekiyor. Üstüne silahları toplayıp skill açmak da lazım. Ve benim en sevdiğim skill’i veren silah oyunun son bölümündeydi. Bence ilk 1-2 görevde verilmesi gereken bi skill’di o.
Parry skill’i son bölüme koyulur mu lan? Oyun boyunca ne çok küfür ettim böyle bişey yok diye.
Tırmanma, bulmaca, exploration falan yok. Ana yolun yanında çıkmaz yola çıkan bi yer koyup oraya sandık eklemek oyuna exploration koyduğunuz anlamına gelmiyor. God of war da açık harita değil ama exploration var mesela onda (lake of the nine’ı saymıyorum bile). Tlou ile uncharted’da bile biraz vardı.
“Keşke olmasaymış” dediğim 2-3 mini oyunu saymasam Gameplay sadece combat’tan ibaret. O da oyunun sonuna doğru anca kabul edilir hale geldi. Ama şuana kadarki halini FF15 kadar sevdiğimi söyleyemem ve o da zaten çok iyi değildi.
Hikaye’yi ve karakterleri çok sevsem, exploration olsa, tırmanma zevkli olsa, güzel mini oyun veya bulmacalar olsa kabul edilir bi combat. Ama bu kadar eksik varken combat’ın dmc, gow veya souls türündeki oyunlar gibi oyunu taşıyacak kadar güzel olmasını beklersin.
_____________
Orjinal oyunun hikayesi güzelmiş belli. Claude’ı eminim severdim ama tam karakter gelişimi düzgün başlamışken bitti oyun. Sadece orjinalin en başındaki kısmını remake yapmışlar ve burdaki hikayeyi pek beğenmedim.
Ben tifa, aerith gibi karakterlerle tıpkı persona 5’teki gibi şehirde vakit geçireceğim falan sandım boş zamanlarımda. Şehirde p5’teki gibi mini oyunlar falan olur, hazırlık yaparız ondan sonra ana hikayeye gideriz sandım. Ama baya boştu oyun. Bunlar yerine olabilecek en kötü yan görevleri koymuşlar. Onlar için de “keşke olmasalarmış” dedim. Ve benim bi yan görev için bunu söylemem baya zordur. İlk defa bi oyunda keşke yan görev olmasaymış dedim sanırım.
Son düzenleme: