Parlayıp anında sönen serilerin ise evreni geniş olsa bile işleyiş inanılmaz dar. Şu listelerde ilk 5'lere giren hangi shounenin şimdi adı okunuyor? Her yıl listede birileri var ama 1-2 sene sonra ortada yok. Okuyucu okumayı bırakıyor. Animelerin gazıyla parlıyor hepsi işte. Hangi seri yıllarca tartışılıyor forumda? TOG dışında konuşulan bir seri görmedim. Onu da tartışılabilir kılan büyük evreni, karakterleri ve gizemleri.
Klasik Shounen serilerden bahsediyoruz, 100 bölümlük serilerden örnek veriyorsunuz.
Haklı olduğun taraflar olmakla birlikte kanaatimce atladığın bir nokta var.
Şöyle ki orijinal bir evrene sahip olan, çok uzun soluklu bir hikayeye, kapsamlı bir olay örgüsüne ve onlarca derin karaktere sahip bir eser ortaya koymak o kadar kolay bir iş değildir. Yani böyle bir eseri hadi ilk bölümü yazalım da gerisi Allah kerim mantığıyla devam ettirmek pek mümkün değil. Yani nasıl bir binayı inşa etmeden önce ciddi planlama yapmak gerekiyorsa bu tür eserler için de aynı şey geçerli. Yani ortaya bir taslak koyarsın, bunu bakalım nasıl oluyor diye uygulamaya geçirirsin, düşündüğün şeyler pratikte o kadar iyi durmaz tekrar rötuş yaparsın, hikaye ilerledikçe ortaya çıkan mantık hatalarını ve kısır döngülerini çözmeye çalışırsın vesaire vesaire....
Ancak bu durum, shounen mangaların yapısı için pek geçerli olamıyor. Çünkü mangakalar hemen her hafta bölüm çıkarmak, hikayeyi bir şekilde ilerletmek zorundalar. Misal Tolkien'e Lotr'u yazmadan önce tamam her hafta 15 sayfa yazacaksın dediklerini düşün. Sence o zaman bu eser bu kadar başarılı olabilir miydi? Ya da Breaking Bad'de bölüm senaryolarının haftalık yazıldığınu düşün. Nasıl olurdu sence?
Dolayısıyla mevcut sistemden dolayı tüm uzun soluklu shounenler benzeri sıkıntılardan muzdarip. Evrene, arka plan mevzularına bakıyorsun, çok güzel çok derin. Ama bir de seri içi olay örgüsüne bakıyorsun karakterlerin oradan oraya koşuşturup birileriyle dövüşmesinden, duygusallık kasmalarından ibaret. Hani başta Mangakanın orijinal fikirleri olsa da zamanla yeni fikirler bulacak vakti olmuyor ve kendini tekrar etmeye başlıyor. Ayrıca az önce saydığım sebeplerden ötürü kurguda ve karakterlerde ciddi değişimler yapmaktan çekiniyorlar. Çünkü değişimler risklidir. Eğer iyi yapılırsa serinin sanatsal değerini arttırır, ama kötü yapılırsa zaten tutan serinin gereksiz yere düşmesine yol açabilir. Ancak bunu iyi biçimde planlamak için pek zaman olmuyor işte.
Eichiro Oda, bu anlattığım şeylerin tipik bir örneği. Bir formül bulmuş adam her arc onu tekrar ediyor. Karakterler seri başından beri hep aynı. Karakter değişimi yaşayanlar olsa da bunlar ya öyle çok önem tutan karakterler değiller ya da flashback karakterleri. Arc konuları güzel olmasına işleyiş o kadar da parlak değil. Ancak buna rağmen One Piece'in diğer shounenlerden daha fazla öne çıkma sebebi tamamen evrenin yapısıyla alakalı. Her adada kafasına göre farklı konu, farklı kültür oluşturup bunlar üzerinden gidiyor. Adam zombili arc bile yaptı. Bu sayede aslında çok tekrar etmesine rağmen konu zenginliğini sağladığı için daha az sıkıyor, ayrıca hikayenin ana konusundan pek gitmediği birnevi manga içinde filler yarattığı için evreni ilmek ilmek işlemek için daha fazla zaman buluyor.
Her neyse sonuca gelecek olursam, bu sistemde böyle bir manga yaratmak ve bunu da gerçekten kaliteli ve etki bırakacak şekilde yapmak öyle kolay değil. Bu yüzden geçmiş örneklerden hareketle yeni mangakaların 1000 yıl devam eden bür lotr yaratma çabası yerine az ama öz eser ortaya koymaya çalışmaları daha mantıklı.
Ha peki bu uzun soluklu eserler de aylık vs çıkarsalar olmaz mı? Olabilir ama neden olmaz bilemiyorum Japon piyasası hakkında fikrim yok.
Her neyse her ne kadar Monkey D. Luffy'i alıntılayıp ona cevap vermiş gibi olsam da buradan hareketle genel düşüncelerimi ifade ettim. Bu uzun yazıyı üşenmeden okuyacak arkadaşlara şimdiden teşekkürler : D
