Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Sinema Dünyası Sohbet, Haber ve Tartışma

Yazamadım araya başka şeyler girince.Diğerlerini bilmiyorum sadece koyduğum formatta yönetmen videolarına baktım.Videolar oldukça eğlenceli izlemesi güzel.Fakat şu var.Samimi bir hava var ama analizler bana sinema sevgisi açısından çok samimi gelmiyor.Rating kaygısı yüksek biraz.Samimi olsalar videonun içine ürün yerleştirmezler zaten youtube görüntülenme ve abone sayısından kazanıyor olmaları lazım.Kısacası yaptıkları işin ticari yönü fazla.Stajyerler her videoda filmi izlemiyor falan bunların bilerek böyle tasarlandığı bariz.
İlker Canikligil mesleki tecrübesi sebebiyle teknik anlamda iyi bir birikimi var ama bu bir taraftan mesleki deformasyon olarak da kendisine geri dönmüş. Ortadaki işin senaryo ve oyunculuk gibi taraflarını hiç umursamıyor, genelde yalnızca prodüksiyonun nasıl yapıldığıyla ilgileniyor. Bir de gördüğü kusurlara odaklanmaya fazla meyilli. Mesela Parasite filmine "Solcuların Recep İvedik'i" demek gibi aşırı temelsiz çıkışları da olabiliyor.

Bahsettiğim Kral ve Ben serisini de tavsiye ederim kesinlikle. Mesela şu videoda çeşitli yönetmenlerden kısa kısa bahsediyorlardı. Fikir vermesi açısından iyi olabilir.

 
Son düzenleme:
İlker Canikligil mesleki tecrübesi sebebiyle teknik anlamda iyi bir birikimi var ama bu bir taraftan mesleki deformasyon olarak da kendisine geri dönmüş. Ortadaki işin senaryo ve oyunculuk gibi taraflarını hiç umursamıyor, genelde yalnızca prodüksiyonun nasıl yapıldığıyla ilgileniyor. Bir de gördüğü kusurlara odaklanmaya fazla meyilli. Mesela Prestige filmine "Solcuların Recep İvedik'i" demek gibi aşırı temelsiz çıkışları da olabiliyor.

Bahsettiğim Kral ve Ben serisini de tavsiye ederim kesinlikle. Mesela şu videoda çeşitli yönetmenlerden kısa kısa bahsediyorlardı. Fikir vermesi açısından iyi olabilir.

O yorumu Parasite filmi için yapıyordu. Sinema üzerine İFA kanalındaki video serisi de gayet güzel.
 
İlker Canikligil mesleki tecrübesi sebebiyle teknik anlamda iyi bir birikimi var ama bu bir taraftan mesleki deformasyon olarak da kendisine geri dönmüş. Ortadaki işin senaryo ve oyunculuk gibi taraflarını hiç umursamıyor, genelde yalnızca prodüksiyonun nasıl yapıldığıyla ilgileniyor. Bir de gördüğü kusurlara odaklanmaya fazla meyilli. Mesela Prestige filmine "Solcuların Recep İvedik'i" demek gibi aşırı temelsiz çıkışları da olabiliyor.

Bahsettiğim Kral ve Ben serisini de tavsiye ederim kesinlikle. Mesela şu videoda çeşitli yönetmenlerden kısa kısa bahsediyorlardı. Fikir vermesi açısından iyi olabilir.

Yani şöyle birşey var Tarkovski filmleri artık izlenmez eskidi falan diyor da o iş öyle olmuyor koleksiyonların baştacı böyle filmler.İzlenmeyecekse adamlar niye özel baskı çıkarsın sinema tarihine malolmuş işler bunlar.Sadece yeni filmlerin hepsini izleyecek olsak gereksiz birçok yapım izlemiş oluruz.Birde sinefil olmamasına anlam veremedim çok film izlemesi lazım böyle adamların.

Benim fikrime göre en iyi eleştirmenler hem sinefil olup hem de büyük yönetmen olan isimler.Örnek olarak Scorsese gibi.Zamanında Truffaut da vardı.Gerçi o yönetmenlikten önce eleştirmenliğe başlamıştı o zamanki kültür birikimi çok olduğundan.
 
Yani şöyle birşey var Tarkovski filmleri artık izlenmez eskidi falan diyor da o iş öyle olmuyor koleksiyonların baştacı böyle filmler.İzlenmeyecekse adamlar niye özel baskı çıkarsın sinema tarihine malolmuş işler bunlar.Sadece yeni filmlerin hepsini izleyecek olsak gereksiz birçok yapım izlemiş oluruz.Birde sinefil olmamasına anlam veremedim çok film izlemesi lazım böyle adamların.

Benim fikrime göre en iyi eleştirmenler hem sinefil olup hem de büyük yönetmen olan isimler.Örnek olarak Scorsese gibi.Zamanında Truffaut da vardı.Gerçi o yönetmenlikten önce eleştirmenliğe başlamıştı o zamanki kültür birikimi çok olduğundan.
Canikligil reklam yönetmeni zaten, iyi bir uzun metraj çıkarabilir mi emin değilim. Fincher gibi reklam yönetmenliğinden geçen önemli sinemacı örnekleri var ama iyi bir sinema izleyicisi olmadan pek mümkün olmaz bence. Tarantino mesela sırf çok iyi sinema izleyicisi olduğu için gördüklerini kopyalayarak kendi tarzını oluşturmuş bir adam. Ciddi bir sinema eğitimi olmadan girişiyor diye biliyorum.

Bu arada yalnızca Truffaut değil Fransız Yeni Dalgası’ndaki çoğu yönetmen eleştirmenlikten geliyor sanırım.
 
Demek istediğimi daha anlaşılır kılmak için şöyle sorayım.

Bu filmde "akşam vakti, yağmurlu bir cadde" sahnesi var (1:13'te giriyor).
Her sahnenin bir ruhu var diyelim (aslında yok da var kabul edelim). Bu filmdeki "akşam, yağmurlu cadde" sahnesinde yine "akşam vakti, yağmurlu bir cadde" olsaydı ama "bu cadde" olmasaydı sahnenin ruhu/yaşattığı hal değişir miydi?
Cevabı bildiğim için sormuyorum. Ben de merak ediyorum, sinemada mekan nereye düşüyor, ne işe yarıyor, nedir ne değildir meselesini sorguluyorum sadece.
her sahnenin aslında neden ruhu yok?
 

Onagh

Türk Sinemasının geldiği hale bak ? Az önce Tv'de gördüm. Bir sürü Recep İvedik benzeri tipleme.

Daha önce neydi ki zaten. 3-5 iyi yapım çıktı diye tepe yapmadı. Ödül alanlar sadece özgün yapımlar olduğu için aldılar ödüllerini. Geri kalanların tamamı esinlenilmis filmlerdi. Özellikle yesilçam.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 5, Ziyaretçi: 13)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık