Anısı varsa iyiymiş
kanun olması zaten sürekli gözlemlendiği için. evren alanlardan ve boyutlardan oluşuyor, bu alanların içinde her an var olup yok olan dalgalanmalar var ve bunlar da maddeyi oluşturuyor. evrende hiçbi şeyin yoktan var olmayacağı bu yüzden söylenir çünkü hiçliği gözlemleyemiyoruz evren her şeyi kapsadığı için. hiçlikten var olmak zaten evren alanlar ve boyutlardan oluştuğu için imkansız, bunun içinde oluşan şeye de yoktan var oldu denmez. bu anlam karmaşasına popüler bilim yayıcılar, atayizler skfjsöd ve dinciler safsata yaymak, polemik yaratmak için çok kullanır. kanunun kanun olmasının, teorinin teori olmasının bi sebebi var. kavramları bilelim, onları sevelim.Benim karşı çıktığım şeyin nasıl bir delili olabilir ki? Bilimin direk bu 'Kanun' dur diyerek noktalaması garip geliyor bana. Bilim için deney ve gözleme dayalı diyoruz ama bir maddenin varlığının yokluktan var olmayacağını nasıl iddia edip buna kesin gözüyle bakabiliyorlar kavrayamıyorum açıkcası. Kavrayamadığım şeyin gerçekliğine de şüphe ile bakarım. Bilim bu konuda niye şüpheci davranmıyor? Çünkü şüphe ile bakarsa Tanrısal bir gücün varlığına doğru gitme ihtimali var ki bu ihtimali hep göz ardı ediyorlar.
Kanunlaşmış bir şeyi çürütme yoluna gitmez bilim. Zaten kesin gözüyle bakıyorlar adamlar. Yani bunu böyle kabul edip değerlendireceksin diyor. Amerikayı tekrar tekrar keşfetmeye ne gerek var, bir tane akıllı biri çıkmış kanunlaştırmış sen niye şüphe ediyorsun demeye getiriyorlar. Bu söylediklerim sadece alıntıladığım madde ile ilgiliydi konuyu farklı yere çekmeye çalışan bir arkadaş olmasın lütfen
Ondan tiksinip yemeyecek kibarlıkta bir canlı olsaydı neslini devam ettiremeden doğal seçilimle elenirdi.Bakterileri görecek kadar gözümüz görseydi bayağı tuaf olurdu acaba yiyip içebilirmiydik..
Kisaca evren karanlik degil sadece bizim algiladigimiz dalga boylarina gore karanlik desen yeterdi , aslinda arkadasin sorusu, gece gokyuzu neden karanlik paradoksu sorusunun az farkli halievren karanlık değil, bizim gözlerimiz, yani donanımımızı yüceltmemizin bi sanrısı bu. insan gözününün göreceği dalga boyu belli ve sınırlı... her an elektromanyetik bombardımana tutuluyoruz, gece bizim algımıza göre zifiri karanlık olsa da aslında oldukça aydınlık. hatta daha geçen karadelik görüntüsü çekilmişti, nasıl çekildiğini anlattılar bilen bilir. nesne o kadar büyük, o kadar uzakta ki, istersen bi kilometre çapında teleskop kur gözlemleyemeyeceksin çünkü dalga boyu teleskobu aşacak. e naaptılar, dünyanın çeşitli yerlerindeki teleskopları senkro edip kısım kısım gözlemlediler ve veriyi birleştirdiler. ki yani senin benim gözümüzün algılayacağı seviyeyi binlerce kat büyük dalga boyları bunlar ama sonuçta ışık hala orada. aslında donanımımız yeterli olsa evren bi balonun yüzeyi gibi her bi zerresi diğerinden uzaklaşıp genişlediği için ilk anlarını bile görebiliriz xd keza evrenin sınırı olmaması da bu yüzden. evren bişeyin içinde genişlemiyor, evren kendi içine genişliyor, belki de tam tersi tek noktada içe doğru sonsuza kadar küçülüyordur :d
yani bu böyle şey gibi değil, hani bi oda gibi sınırlı bi alan var, evren onun içinde genişliyor gibi değil. neysem.
"Maddenin Sakımı Kanunu:“hiç bir maddenin yoktan var, vardan da yok olmayacağını ancak şekil değiştireceğini belirtir”kanun olması zaten sürekli gözlemlendiği için. evren alanlardan ve boyutlardan oluşuyor, bu alanların içinde her an var olup yok olan dalgalanmalar var ve bunlar da maddeyi oluşturuyor. evrende hiçbi şeyin yoktan var olmayacağı bu yüzden söylenir çünkü hiçliği gözlemleyemiyoruz evren her şeyi kapsadığı için. hiçlikten var olmak zaten evren alanlar ve boyutlardan oluştuğu için imkansız, bunun içinde oluşan şeye de yoktan var oldu denmez. bu anlam karmaşasına popüler bilim yayıcılar, atayizler skfjsöd ve dinciler safsata yaymak, polemik yaratmak için çok kullanır. kanunun kanun olmasının, teorinin teori olmasının bi sebebi var. kavramları bilelim, onları sevelim.