E sen biraz önce istediği şeyi,istediği zaman,istediği yere,istediği kadar ışınlayabiliyor yazmadın mı ? Yazdın.Demek ki sana göre bu adamın bir sınırı yok.O yazdığın cümleden aşağı yukarı bu anlam çıkıyor.Ama şimdi kısıtı,şartı var mı bilmem diyorsun ? Çelişkili oluyor yazdıkların ?
Hangi duygusallık ben çözemedim.Karşısında en sevdiği insanı öldürmüş bir Dof var.Ve bu adama duygusal davrandı,canını yakmak istemediği için yenildi savını falan mı iddaa ediyorsun ? Dof ve Law'ın 2 tane karşılaşmaları var.Dof ikisinde de amel defterini kapatıp açtı Law'ın.Hatta ikincisin de Luffy sayesinde atak yapabildi de ona rağmen Luffy tarafından kurtarılmasa ölüyordu.
O zaman bende şöyle bir bakış açısı koyayım.G4 Luffy'nin şehir turu yaptırdığı Dof,G4 Luffy'nin ıslak bisküvelere rağmen 9-10 saatte üstün geldiği Cracker.
Bu bakış açısı nasıl ?
Ya ama sen benim yazdıklarımdan niye alakasız anlamlar çıkarıyorsun?
Duygusal davranmasını nasıl oraya çekebildin ki?
Adamın meyvesi kısıtlı. Bu yüzden dikkatli olması, şartlarını serinkanlı bir şekilde değerlendirmesi ve öyle savaşması gerekiyor.
Duygusal davranırsa peki ne olur?
Cidden bunu açıklıyor olmak üzdü de yordu da. Bunu anlaması o kadar da zor değil. Rica ediyorum. Yazdıklarımı daha dikkatli oku. Gerçekten her dediğimi tekrar tekrar açıklamak bize boşa zaman kaybı oluyor.
Law'un meyvesinin şartı ola da bilir, olmaya da bilir. Bunu bilmiyoruz. O yüzden senin dediğin gibi ta Kaido'ya kadar varsayımlarda bulunmanın anlamı yok. Bunu söylüyorum sadece. Burada Cracker hakkında konuşuyoruz. Cracker'a neler yapabileceğini tahmin etmek için Kaido'yu falan bilmeye gerek yok. Adam meyvesini saymazsak Doflamingo etmeyecek adam. E Doflamingo'ya yapabildiği şeyi, ona da yapar. O şartlara göre konuşuyorum.
O sorduğun geri kalanlar ise farazi şeyler.
Law'un Doflamingo ile kaç kere dövüştüğünün bir önemi yok. Hepsinde handikaplıydı adam.
Son paragrafı ise hiç anlamadım. İki şeyi mi kıyasladın sen? Eee?
Ne demeye çalışıyorsun?