Bölümü izleyebildim sonunda.
Genel olarak hayal kırıklığı oldu.
Tabi kötü olduğundan değil de birkaç şeye takıldım o yüzden.
Öncelikle bu openingi sevemedim gitti diye kıvranıyordum sürekli. Ama bu bölüm sadece sevmemezlik ettiğimi değil aynı zamanda itici ve sinir bozucu bulduğumu fark ettim.
Şimdiye kadar sadece karmaşıklığı ve gereksiz hızı dikkatimi çekiyordu. Hani söz yazmasalar daha iyi olacaktı bence.
Ama bu bölüme başlarken kendi kendime "Anlıyorum kaos hakim bu sezona. Her şey çok hızlı, her şey çok kontrolsüz, her şey çok belirsiz. Ama yine de olmamış ki yapmaya çalıştıkları." dedim.
Bölümü izlerken tam olarak neden olmadığını fark ettim openingin. Sezona hakim olan o terör, o karamsarlık yok ortada. Yani biz bu openingi izlerken öfkelenmeliydik ya da çaresizlikle başlayıp gaza gelmeli, sonunda da "bu neydi şimdi?" gibi bir hisle bölüme başlamalıydık.
Sezonun hissi bu. Bu bölümde de görüldü zaten.
Bunun olmadığı bir opening... Bence bu sezonun openingi en iyisi olmalıydı. Böyle anlamsız bir çorba değil.
Erwin'in askerlerine seslendiği sahne beni yeterince tatmin etmedi bir de. Mangada daha bir yoğun hissetmiştim o kısmı. O azmi, öfkeyi, inancı.
Burada biraz aceleye gelmiş sanki. Belki bölüm kısa geldi. Bilmiyorum.
Daha haykırış, kendinden geçiş bekliyordum o kısımda.
Bir de colossal titan meselesi var ki... Beğenemedim. Çizimi fazla yapaydı. İlk sezondaki gerçekçiliğini tamamen kaybetmişti. Özellikle bölümün ilk yarısında. Boyutlar da bozulmuş. Colossal titan 60m. Eren 15 metre. Oran dörtte bir. Mangada bu kadar fark yoktu diye hatırlıyorum.
Bunlar beğenmediğim kısımlardı. Ama beğendiğim de çok yer vardı. Mesela bölüm boyunca Armin'e bayıldım. Çok zeki olduğu için kendisine bir takım verilmiş ama tecrübesiz ve güçsüz bir asker. Harikaydı. Bütün özgüveninin altüst olduğu gibi bir de korkunç bir durumda kaldı. Arkadaşları ona güveniyor ama aklı dondu zavallının.
O esnada ihtiyaç olan şey "survival instinct". Armin de yok o. Aslında Mikasa'nın orada bir şeyler yapabilmesi gerekirdi ama kızı yandere diye işleyecem diye bozmuş Isayama.
Nerede Eren'in öldüğünü öğrendiğinde duygularını bastırıp herkesi savaşmaya yüreklendiren birinci sezondaki Mikasa?
Tamam Jean orada durumu çok güzel okuyor. Kotarıyor. Devreye girmesi lazımdı. Ama Mikasa bu kadar zavallı ve pasif olmamalı bence.
Erwin'in iç muhasebesi ve askerlerle arasında geçen konuşma. Askerlerin psikolojik çöküşü ve her şeyi fark edişleri.
Çok iyiydi ya.
Mangada da iyiydi tabi de. Anime ekibi de iyi iş yapmış.
Ve beast titan.
Seni asla asla asla affetmeyeceğim. Ruh hastası canavar. Bir de zevk alıyor yaptığından. Pislik!
Genel olarak hayal kırıklığı oldu.
Tabi kötü olduğundan değil de birkaç şeye takıldım o yüzden.
Öncelikle bu openingi sevemedim gitti diye kıvranıyordum sürekli. Ama bu bölüm sadece sevmemezlik ettiğimi değil aynı zamanda itici ve sinir bozucu bulduğumu fark ettim.
Şimdiye kadar sadece karmaşıklığı ve gereksiz hızı dikkatimi çekiyordu. Hani söz yazmasalar daha iyi olacaktı bence.
Ama bu bölüme başlarken kendi kendime "Anlıyorum kaos hakim bu sezona. Her şey çok hızlı, her şey çok kontrolsüz, her şey çok belirsiz. Ama yine de olmamış ki yapmaya çalıştıkları." dedim.
Bölümü izlerken tam olarak neden olmadığını fark ettim openingin. Sezona hakim olan o terör, o karamsarlık yok ortada. Yani biz bu openingi izlerken öfkelenmeliydik ya da çaresizlikle başlayıp gaza gelmeli, sonunda da "bu neydi şimdi?" gibi bir hisle bölüme başlamalıydık.
Sezonun hissi bu. Bu bölümde de görüldü zaten.
Bunun olmadığı bir opening... Bence bu sezonun openingi en iyisi olmalıydı. Böyle anlamsız bir çorba değil.
Erwin'in askerlerine seslendiği sahne beni yeterince tatmin etmedi bir de. Mangada daha bir yoğun hissetmiştim o kısmı. O azmi, öfkeyi, inancı.
Burada biraz aceleye gelmiş sanki. Belki bölüm kısa geldi. Bilmiyorum.
Daha haykırış, kendinden geçiş bekliyordum o kısımda.
Bir de colossal titan meselesi var ki... Beğenemedim. Çizimi fazla yapaydı. İlk sezondaki gerçekçiliğini tamamen kaybetmişti. Özellikle bölümün ilk yarısında. Boyutlar da bozulmuş. Colossal titan 60m. Eren 15 metre. Oran dörtte bir. Mangada bu kadar fark yoktu diye hatırlıyorum.
Bunlar beğenmediğim kısımlardı. Ama beğendiğim de çok yer vardı. Mesela bölüm boyunca Armin'e bayıldım. Çok zeki olduğu için kendisine bir takım verilmiş ama tecrübesiz ve güçsüz bir asker. Harikaydı. Bütün özgüveninin altüst olduğu gibi bir de korkunç bir durumda kaldı. Arkadaşları ona güveniyor ama aklı dondu zavallının.
O esnada ihtiyaç olan şey "survival instinct". Armin de yok o. Aslında Mikasa'nın orada bir şeyler yapabilmesi gerekirdi ama kızı yandere diye işleyecem diye bozmuş Isayama.
Nerede Eren'in öldüğünü öğrendiğinde duygularını bastırıp herkesi savaşmaya yüreklendiren birinci sezondaki Mikasa?
Tamam Jean orada durumu çok güzel okuyor. Kotarıyor. Devreye girmesi lazımdı. Ama Mikasa bu kadar zavallı ve pasif olmamalı bence.
Erwin'in iç muhasebesi ve askerlerle arasında geçen konuşma. Askerlerin psikolojik çöküşü ve her şeyi fark edişleri.
Çok iyiydi ya.
Mangada da iyiydi tabi de. Anime ekibi de iyi iş yapmış.
Ve beast titan.
Seni asla asla asla affetmeyeceğim. Ruh hastası canavar. Bir de zevk alıyor yaptığından. Pislik!
Son düzenleme: