[Kütüphane] Shimotsuki Ryuma †
- Konbuyu başlatan Smoker
- Başlangıç tarihi
Ryuma'nın tam olarak ne zaman yaşadığı bilinmiyor. Şayet bu adam Kayıp Yüzyıl zamanında yaşamış ise, altın ülke olayı aslında palavra olabilir.
Gerçekte Büyük Krallık'tan kaçan kişiler Wano'ya sığınmış ve burada kitabeleri yazdırmaya başlamış, bunu öğrenen Dünya Hükümeti, bunun önüne geçmek istemiş, ancak Ryuma onlara geçit vermemiş olabilir. Yahut kitabelerin hepsinin orada olduğu öğrenilmiş, hükümet tıpkı Ohara'da olduğu gibi bu kitabeler dünyaya yayılmadan önce onları ele geçirmek için harekete geçmiş, ancak Ryuma onları durdurmuş olabilir.
Böyle bir senaryo çok hoş olurdu.
Gerçekte Büyük Krallık'tan kaçan kişiler Wano'ya sığınmış ve burada kitabeleri yazdırmaya başlamış, bunu öğrenen Dünya Hükümeti, bunun önüne geçmek istemiş, ancak Ryuma onlara geçit vermemiş olabilir. Yahut kitabelerin hepsinin orada olduğu öğrenilmiş, hükümet tıpkı Ohara'da olduğu gibi bu kitabeler dünyaya yayılmadan önce onları ele geçirmek için harekete geçmiş, ancak Ryuma onları durdurmuş olabilir.
Böyle bir senaryo çok hoş olurdu.
Wanodaki momonosukenin klanı (poneleri yazabilen ve okuyabilen) korumak için bile savaşmış olabilir adam.Bilgi akışının nesilden nesile akışını kesilmesini engellemek için , ya da dünyaya dağıtılması sırasında (bi şekilde dünyaya yayılmaları lazım sonuçta) poneleri ve taşıyanları korumuş olabilir , hatta poneler dünyaya yayılırken dikkatleri üzerine çekmiş bile olabilir.Ya da sadece çok iyi bir (wanolu) kılıç ustasıdır.
(Çoğunlukla aynı şeyleri söylemişim , tekrar okuyunca farkettim)
Joy Boy'la bu Ryuma'nın bir bağlantısı çıkacak. Joy boy bunları Ryuma hayatta iken sağa sola dağıtmış olabilir ama belki de Ryuma hastalıktan ölünce bir şekilde hükümetin eline geçmiştir. Ponelerin büyüklüğü ve tahmini ağırlığı fazla olması hasebiyle belki de Joy Boy, Mariejois devasa hasır şapkanın sahibi olabilir.
Bir de burası yüzyıllardır dışarıya kapalı bir ülke bu adamlar direkt kutsalları biliyorlarsa kutsallarla karşılaşmış olmaları lazım. Belki de Joy Boy bir kutsal ejderdi bir şekilde gerçek tarihi ögrendi Mariejois'den kaçtı bu sırada Wano'ya ulaştı burada pone'lerin taşlarını ve Ryumayı tanıyınca dünyayı değiştirmek için bir güç buldu ve bunu denedi. Çok fazla düşüncem var bu konu hakkında.
Ben Ryuma ile D'ler arasında bir ittifak gibi bir şey çıkar diye bekliyorum. Noland ve Calgara ikilisine karşılık Ryuma ve D kişisi gibi bir dostluk olabilir. Ryumayı Zoro, D kişisini de Luffy temsil eder. Bu D kişileri kitabeleri Wanoda yazmıştır belki de. Ryuma da hakisini kitabeye basmış o yüzden zarar verilemiyorsa efsane bir şey ortaya çıkar. Ya da D kişisi ölümsüzdür ve meyve gücü ile mutlak koruma altına almıştır. Bir yerde gizlenip doğru zamanı bekliyordur falan.
+sevmeyen 8 kişi Brook fanı galiba.
Cesedi o kadar eski durmuyordu ama böyle bir şey çıkarsa güzel olur şahsen. Hatta Zoro'ya benzerliğinden dolayı aklıma reenkarne olayı geldi yine. Daha önce Luffy, Joy Boy'un reenkarne hali demiştim. Şimdi de Zoro için aynı şeyi bekliyorum. Tabii dediğin gibi kayıp yüzyılda yaşamışsa eğer.
Yüzyıllar önce ölmüş denildiğine göre epey önce yaşamış. Ceset biçiminden tam anlaşılmaz bu durum. Gölgeyi zaten direkt cesede koymuyorlar, önce Hogback o cesetleri topluyor. Ryuma'nın saçları duruyordu, ama yüzü iskelet olmuş.
"Ölmek çok sıkıcıymış" sözünü çok seviyorum Ryuma'nın. Ölürken neler hissettiğini okuyabileceğimiz bir flashback beklerim Oda'dan. 
Kişiliği Luffy'ye benziyor ve bu da onu en sevdiğim karakter tiplerinden biri yapıyor.
Gücü konusunda hala emin değilim. Zaten gözümde iyisinden bir amiral seviyesiydi de son açıklananlarla yonko seviyesi diyebilirim. Bunun için ortada somut bir şey olmasa da çıkarımla bu kanıya varıyorum.
Kılıç Tanrısı çok iyi unvan. Bu unvanı almasının sebebi kılıçta hiç rakip tanımaması değildir sadece, kılıçları ehlileştirmesidir de bana göre. Shusui'nin rengini hakiyle değiştirmesi gibi.
Kılıçları dememin sebebi, hayatı boyunca birçok farklı kılıç kullandığını düşünmem. Monster'taki kılıcı kesinlikle Shusui değildi mesela. Shodai Kitetsu'yu da kullandığını ve lanetini ehlileştirdiğini düşünüyorum. Birçok farklı kılıçla birçok farklı teknik geliştirdiğini ve kılıçların potansiyelini ortaya çıkarıp sonuna kadar kullandığını ve bu sebeple Kılıç Tanrısı unvanı aldığını söyleyebilirim.
Bahsettiğim şeyler, özel teknikler. Vista'nın çiçekleri, Zoro'nun Ashura'sı gibi.
Yaşadığı zamanın boş yüzyıl olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. İnsanların gayet sükunet içinde yaşadığı bir devirde, boş boş geziyordu dünyayı bir rakip için. Boş yüzyılda yaşamış olsa ve kutsal kaselere karşı mücadele etmiş olsa bir de, böyle bir şey için aç kala kala gezmezdi. Ülkesini de terk etmezdi koruyabilmek için. Çıkmış olsa bile peşinde sürekli birileri olurdu ve aksiyondan çıkamazdı kolay kolay. Üstelik kendisinin kim olduğunu da gayet bilirdi.
Bana kalırsa Norland'ın zamanlarında yaşadı Ryuma. Norland'ın heyecanla denize açılıp keşifler yaptığı düşünülürse o dönemde insanlar arasında macera körükleyici dedikoduların yoğun olduğunu düşünmek yersiz olmaz. Korsanlar Çağı kadar olmasa da "Altına Hücum" dönemi diyebileceğimiz bir zaman gibi. Wano'ya da bu sebeple sürekli akınlar olurdu ve Ryuma da onurlu herhangi bir Wano vatandaşı gibi ülkesini korudu saldıranlara karşı. Bu muhafızlıkta da inanılmaz bir başarı gösterdi ve bu durum doğal olarak herkesi korkutup onun da namını yaydı. Üstüne ülkeyi diğer her ülke gibi bünyesine katıp kontrol etmek isteyen Hükumet'in saldırılarına da gücüyle sürekli engel olunca, bu şöhretin önü alınamaz oldu ve bu durum efsaneleşti. Dünyada herkes onu Kral Ryuma olarak andı, ama kimse yüzünü görmemişti.
Kendisi iyi ve onurlu bir mücadele arayan, hayattan tat almasını bilen biriydi ve namının bu kadar yayıldığını bilmeden denize açıldı (bence Norland ile). Sonra her uğradığı yerde bulaştığı olaylarda gücünü gösterdi bir şekilde ve insanlara yardım etti onurlu biri olduğundan. Bu ünü daha da yayıldı, farklı farklı hikayelerde adı geçmeye başladı. Zamanla bu hikayeleri kendisi de duydu ve hikayelerde adı geçen, "Kral" denen bu savaşçıyla düello yapabilme hayali kurmaya başladı. Sonra kendisini arayıp durdu. Belki kısa süre sonra da fark etti Kral'ın kendisi olduğunu. Şu garson kız ile evlendi belki de.
Bir yerden sonra ülkesine dönüp orada ölmüş. Orada mı yaşladı yoksa yollarda mı bilinmiyor. Bence yollarda yaşlanmıştır.
Hakkında bir flashback gelecektir.
Kişiliği Luffy'ye benziyor ve bu da onu en sevdiğim karakter tiplerinden biri yapıyor.
Gücü konusunda hala emin değilim. Zaten gözümde iyisinden bir amiral seviyesiydi de son açıklananlarla yonko seviyesi diyebilirim. Bunun için ortada somut bir şey olmasa da çıkarımla bu kanıya varıyorum.
Kılıç Tanrısı çok iyi unvan. Bu unvanı almasının sebebi kılıçta hiç rakip tanımaması değildir sadece, kılıçları ehlileştirmesidir de bana göre. Shusui'nin rengini hakiyle değiştirmesi gibi.
Kılıçları dememin sebebi, hayatı boyunca birçok farklı kılıç kullandığını düşünmem. Monster'taki kılıcı kesinlikle Shusui değildi mesela. Shodai Kitetsu'yu da kullandığını ve lanetini ehlileştirdiğini düşünüyorum. Birçok farklı kılıçla birçok farklı teknik geliştirdiğini ve kılıçların potansiyelini ortaya çıkarıp sonuna kadar kullandığını ve bu sebeple Kılıç Tanrısı unvanı aldığını söyleyebilirim.
Bahsettiğim şeyler, özel teknikler. Vista'nın çiçekleri, Zoro'nun Ashura'sı gibi.
Yaşadığı zamanın boş yüzyıl olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. İnsanların gayet sükunet içinde yaşadığı bir devirde, boş boş geziyordu dünyayı bir rakip için. Boş yüzyılda yaşamış olsa ve kutsal kaselere karşı mücadele etmiş olsa bir de, böyle bir şey için aç kala kala gezmezdi. Ülkesini de terk etmezdi koruyabilmek için. Çıkmış olsa bile peşinde sürekli birileri olurdu ve aksiyondan çıkamazdı kolay kolay. Üstelik kendisinin kim olduğunu da gayet bilirdi.
Bana kalırsa Norland'ın zamanlarında yaşadı Ryuma. Norland'ın heyecanla denize açılıp keşifler yaptığı düşünülürse o dönemde insanlar arasında macera körükleyici dedikoduların yoğun olduğunu düşünmek yersiz olmaz. Korsanlar Çağı kadar olmasa da "Altına Hücum" dönemi diyebileceğimiz bir zaman gibi. Wano'ya da bu sebeple sürekli akınlar olurdu ve Ryuma da onurlu herhangi bir Wano vatandaşı gibi ülkesini korudu saldıranlara karşı. Bu muhafızlıkta da inanılmaz bir başarı gösterdi ve bu durum doğal olarak herkesi korkutup onun da namını yaydı. Üstüne ülkeyi diğer her ülke gibi bünyesine katıp kontrol etmek isteyen Hükumet'in saldırılarına da gücüyle sürekli engel olunca, bu şöhretin önü alınamaz oldu ve bu durum efsaneleşti. Dünyada herkes onu Kral Ryuma olarak andı, ama kimse yüzünü görmemişti.
Kendisi iyi ve onurlu bir mücadele arayan, hayattan tat almasını bilen biriydi ve namının bu kadar yayıldığını bilmeden denize açıldı (bence Norland ile). Sonra her uğradığı yerde bulaştığı olaylarda gücünü gösterdi bir şekilde ve insanlara yardım etti onurlu biri olduğundan. Bu ünü daha da yayıldı, farklı farklı hikayelerde adı geçmeye başladı. Zamanla bu hikayeleri kendisi de duydu ve hikayelerde adı geçen, "Kral" denen bu savaşçıyla düello yapabilme hayali kurmaya başladı. Sonra kendisini arayıp durdu. Belki kısa süre sonra da fark etti Kral'ın kendisi olduğunu. Şu garson kız ile evlendi belki de.
Bir yerden sonra ülkesine dönüp orada ölmüş. Orada mı yaşladı yoksa yollarda mı bilinmiyor. Bence yollarda yaşlanmıştır.
Hakkında bir flashback gelecektir.
O da istiyormuş özgür bir ülke. Oda doğrudan almıyor bildiğin üzere ama belki ufak tefek bir şeyler görürüz. Yok mu internette benzerliklerini bulan falan?
Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 6)
Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Tasarım Korsanfan V.6.0
