Ben çok zorlamıştır demiyorum zaten. Sen Pitou'nun çizik almadan yendiğini söylemiştin. Fakat Pitou'nun yüzünde ufak da olsa sıyrıklar var. Adam tek kolla bile olsa karşılık verebilmiş. Ayrıca savaş alanında gösterilen yıkılmış ağaçlar da dövüşün o kadar basit bir şekilde sona ermediğine gönderme yapıyor gibi. Zaten Hunter x Hunter evreni One Piece gibi değil. Dövüşler hızlı bir şekilde bitiyor. Dayanıklılık gibi zırvalar pek işlemiyor. Kim diğerine daha önce bitirici darbeyi indirirse o kazanır. Dövüş sonrasında Kite'ın ölü bedenini Pitou'nun havuzunda gördüğümüzde, vücudunun kalan kısmının o kadar da deforme olmadığı göze çarpıyor. Kolu ve kellesi vücudundan ayrı sadece. Zaten kol dövüşün başında gitmişti.Haklıymışsın. Ben eksik hatırlıyorum. Sahnenin büyüsünden, o kadar detaylı incelemek hiç aklıma gelmemiş. Ama ufak tefek çizikler var hani sadece. Hani Kite, Pitou'yu zorladı gibi bir durum yok gibi.
Rüya gibi dövüş olayını falan hatırlıyorum da oradan pek bir şey çıkmaz bence. Şu yüzden çıkmaz. Bu kız yeni doğmuş, etrafındaki herkes kendisinden tek yiyecek insanlar falan. Azıcık direnebileni gördüğü zaman o dövüş rüya gibi oluyor. Uzun yaşasa, veya Gon dövüşünden sonra hayatta olsa o dövüş rüya gibi falan gelmezdi muhtelemelen. Çocukken 25 kuruşluk cipse sevinip, şimdi Pringles'ı sallamamak gibi bir şey bu.
İşin özeti, ilk saldırıya hazırlıksız yakalanıp kolunu kaybetse bile, Pitou'ya yine de eğlenebileceği bir dövüş sunmuş. Pitou hayatının ilk dövüşüne girmiş olsa bile, sıradan bir dövüş ona böyle hissettirmezdi değil mi? Küçük bir çocuğu alıp ilk kez Gençlik Parkı'na da götürsen, Disneyland'e de götürsen ikisinde de eğlenceli bir gün geçirir. Fakat gerçekten rüya gibi bir gün geçirdiğini hissedeceği yer kesinlikle Disneyland olacaktır. Ki burada bahsettiğimiz "çocuğun" standartları da oldukça yüksek. Doğdukları an fiziksel olarak ve nen kullanıcılığı alanında dünyanın enlerinin arasına giriyorlar. Bir de burası biraz yoruma kaçıyor, açıklamaya çalışayım. Pitou'nun asıl etkilendiği şey, sadece dövüşün ona yaşattığı hazdan ibaret olsaydı Kite ile bu kadar ilgilenmezdi. (Hisoka gibi bir felsefesi olurdu.) Resmen nen yeteneğini Kite'ı düzeltmeye yönelik seçiyor. Fakat Kite bir süre aklını meşgul ediyor.
Ben zaten Kite'ı Kuroro ile denk görmüyorum. Kuroro'nun yetenek seti büyük potansiyale sahip. Adamın daha bilmediğimiz bir ton yeteneği vardır. Sadece Pitou'nun Kuroro seviyesinde bir adam için o kadar da ulaşılmaz biri olmadığını söylemeye çalışıyorum.