Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Sevgi Nedir?

Sevgi...

  • +Sahtedir, insanın kendini kandırmasıdır, yanılgıdır.

    Kullanılan: 5 12.8%
  • +Gerçektir, insan olmanın bir parçasıdır.

    Kullanılan: 18 46.2%
  • +Gerçek üstüdür, imkansızdır, bir idealdir ve herkes idealine en yakın olana sığınır.

    Kullanılan: 4 10.3%
  • =Eros ile açıklanabilir.

    Kullanılan: 7 17.9%
  • =Philos ile açıklanabilir.

    Kullanılan: 5 12.8%
  • =Agape ile açıklanabilir.

    Kullanılan: 5 12.8%
  • •Duygudan çok düşüncelerle alakalıdır.

    Kullanılan: 3 7.7%
  • •Düşünceden çok duygularla alakalıdır.

    Kullanılan: 7 17.9%
  • •Duygu ve düşüncelerin ortak ürünüdür.

    Kullanılan: 15 38.5%
  • ~Kişiye göre tanımı değişebilir.

    Kullanılan: 16 41.0%
  • ~Tek ve herkes için ortak bir tanıma sahiptir.

    Kullanılan: 5 12.8%
  • ~Tanımlanamaz bir şeydir.

    Kullanılan: 9 23.1%
  • *Daha önce gerçekten sevdiğimi/sevildiğimi düşünmüyorum.

    Kullanılan: 6 15.4%
  • *Daha önce sevdiğimi/sevildiğimi biliyorum.

    Kullanılan: 13 33.3%
  • *Sevgi nedir, bilmiyorum.

    Kullanılan: 10 25.6%

  • Kullanılan toplam oy
    39
Klasik Yunan'da sevginin üç türü hakkında kısaca bilgi vermiş olayım.

Eros
Philos
Agape
Eski Yunan'da eros insanın tüm fiziksel iştahlarına gönderme yapıyordu. Cinselliğe olduğu kadar yemek ve içmeye olan iştah da erotikti. Bu görüş açısıyla seks de yemeğe verilen değer yargılarından fazlası içermeyen bir başka iştahtı.
Bugünün tabiriyle "erotik aşk", cinsel sevgi demektir ve albeni, cazibe, gizem, kimya ve hayvani çekim gibi çağrışımları vardır.
"Philos", birine ya da bir şeye karşı duyulan entelektüel çekimin bir tür sevgiye dönüşmesidir. Philos, insanları, nesneleri ya da fikirleri cinsellik içermeyen bir biçimde sevmek demektir. Bir öğrenci ve öğretmeni arasındaki ilişki ya da bir arkadaşa, şiire, manzaraya, matematik teorisine, ahlak teorisine, çalışma alanına ya da sosyal bir amaca duyulan çekim bu türden bir sevgi olabilir.
Philos' un en güçlü dışavurumlarından biri ise arkadaşlıktır.​
"Agape", karşılık beklemeyen sevgidir. Sevginin en nadir ve değerli çeşididir. Agape' ye sahip kişiler tamamen kişisel nedenlerle hareket eder: Dünya kocaman bir kalp tarafından sevilmeye ihtiyaç duyan insanlarla doludur ve Agape böyle bir kalbin sevgisidir. Agape insanların ilahi sevgiyi kendi içlerinde yaşamalarını ve başkalarına gösterebilmelerini sağlar. Çünkü Agape bencil değildir; dışavurumu başkalarına her zaman yardım eder, hiçbir zaman kötülüğü dokunmaz.​
Üçü de eksik ben yukarıda hepsini tamamlamışım.
Çok istediğin bir kalemi alırsın ona karşı sevgi duyarsın
İlk sevgilin bir hediye alır, bu sende o hediyeye karşı bir sevgi bağı oluşmasını sağlar
herhangi bir eşyayı mastürbasyonda kullanırsın ona karşı bir sevgin olabilir
kendine acı verdiğin bir eylem mesela günah çıkartmak için yapılan eylem fiziksel bir acı çekersin fakat onun yerine hissettiğin bir manevi sevgi kazanırsın(ben değil, misalen söylüyorum)
Kısacası irili ufaklı maddi veya manevi herhangi bir şeye karşı olan şey sevgidir. Romantik bir söylemle bunu yüceltmeye de sınırlandırmaya da gerek yoktur. 40 gündür ishalsindir kakan normale dönmüştür o sıçtığın boka bile sevgi besleyebilirsin. Olay u kadar basit.
 
Şunu da ekleyeyim.

---

@Kuroro
Rica etsem anketteki
Bir arayıştır.
Bir varıştır.
Bİr Umuttur.
seçeneklerinin çıkarıp

=Eros ile açıklanabilir.
=Philos ile açıklanabilir.
=Agape ile açıklanabilir.
seçeneklerini ekleyebilir miyiz?
 

Silinmiş Üye

Sevgi ve aşk insan toplumunda düzeni sağlayan bir araçtır. Yani insan soyunun devamını. Çiftleşmemiz diğer canlılar gibi olsaydı kaosun olması işten bile değil. Bu yüzden evlilik gibi şeyler uyduruldu. Örneğin aile ile toplumun düzenini korumak için. Kavramların tutsağıyız. Önce ürettik, kavramlaştırdık sonra standartlaştırdık. Arthur Schopenhauer'un felsefesine bakarsanız daha rahat anlarsınız.
 
Alırken mi? Verirken mi? İnsanların tanımı buna göre değişiyor çünkü. : ))

Her neyse konu duyduğumuz, yani verdiğimiz sevgi üzerine. Bu en basit ifadeyle değer vermek. Verdiğimiz bu değer sonucunda onu hayatımızdaki diğer değerler arasında bir konuma yerleştiririz ve ona bir taviz defteri açarız. Verdiğimiz değerin büyüklüğüne göre taviz defterinin kalınlığı da artar. Yine aynı şekilde verilen değerin büyüklüğüne, sıralamamızdaki yerine göre taviz sayılacak şeyler bile değişkenlik gösterir. Ancak taviz defterimizin kalınlığının sonsuz olması oldukça nadir karşılaşılacak bir durumdur. Verdiğimiz değer ne olursa olsun taviz defteri dolunca "Ne bitmez olsa da tahammül, onun da bir sonu var" deyip isyan bayrağı çekeriz. İşte bu aşama sevginin azalmaya başladığı noktadır.

Canlı cansız her şeye atanabilir bu değer. Ayrıca sadece insanlara özel bir şey de değildir. Kendi içerisinde belirli sınırlara ayırmak mümkün olabilir. Ancak bu değer verme güdüsünün kaynağının tam olarak belirlenebileceğini sanmıyorum. Kişilerin doğuştan gelen farklı fıtratlarının, deneyimlerinin ve yaşadığı çevrenin buna doğrudan etkisi vardır. Kırmızıyı yeşilden daha çok seviyorsanız bu doğuştan gelen ve yaşam tecrübesiyle edindiğiniz birikimin karışımıyla gelen bir sonuçtur.

Sevginin bölünebilirliği ise tam bir kuantum konusudur. Hem 1'dir hem 0. Bunu ön görmek imkansızdır. : ))

Örneğin. Bir kişinin iki çocuğu vardır ve ikisini de çok seviyordur. Bu kişinin 2 değil de 1 çocuğu olsaydı. Ona daha çok bağımlı olabilirdi. 2 kat belki çok daha fazla sevebilirdi. Ancak bu durum mutlak değildir. Evlat sevgisini her iki evladı için son raddede hisseden bir kişinin kaç evladı olursa olsun verdiği değerin miktarı değişmez. 2 çocuğu olan bir anne bir evladını kaybedince ölen çocuğuna duyduğu sevginin bir kısmını yaşayan çocuğuna aktarıp ona daha çok değer vermeye de başlayabilir. Yaşayan çocuğuna duyduğu sevginin bir kısmını ölen çocuğuna duyduğu özleme de aktarabilir. Yani tamamen belirsiz karmakarış bir konudur sevgi. Ancak genele bakarsak nicelik arttıkça sevginin niteliği artıyor. Yokluğunu çektiğimiz, azlığını hissettiğimiz şeylere daha çok sevgi duyuyoruz genelde. Her ne kadar mutlak olmasa da bu konuda bir genelleme yapılabilir. Aynı şekilde varlığından emin olduğumuz, noksanlığını hissetmemeye başladığımız şeye duyduğumuz sevgi belirli oranda azalmaya başlıyor.

İşte bu bağlamda aşkında zamanla ya kaybolduğunu ya da sevgiye dönüştüğünü öne süren düşünceye tam olarak katılmıyorum. Aşk sevginin en yoğun haline verilen isim oluyor genelde. Ve bu yoğunluk azalsa bile hayatımızda önemli bir yer tutmaya devam ediyorsa buna sevgi diyoruz. Tamamen kaybolduysa aşk bitti diyoruz. Aslında hepsi sevginin farklı yoğunlukta yaşandığı anlardan ibaret bana göre.

Bunlar bana göre konun değişmeyeceğini düşündüğüm çerçevesi.

Kendi kısa tanımıma gelirsem sevgi almadan vermeye razı olmaktır. Bu gönüllülüğün boyutu ne kadar büyükse sevginin yoğunluğu da o kadar büyüktür. Ve her sevgi yukarıda bahsettiğim süreçlere tabiidir.
 
Asıl sevgi, düşünceyle akıl ile olandır. İçinde hiçbir çıkara yer yoktur olmamalıdır. Hayatında öyle bir şeyi olan var mı?
 

Silinmiş Üye

Asıl sevgi, düşünceyle akıl ile olandır. İçinde hiçbir çıkara yer yoktur olmamalıdır. Hayatında öyle bir şeyi olan var mı?
Sevgi çıkarsız olamaz. Sen birisini sevdiğinde o kişi sana ihanet ederse üzülürsün. Üzülmenin sebebi ondan bir çıkarın olması. Bana birisini bile gösterebilir misin ki birisini ölümüne sevecek ?
 
Sevgi çıkarsız olamaz. Sen birisini sevdiğinde o kişi sana ihanet ederse üzülürsün. Üzülmenin sebebi ondan bir çıkarın olması. Bana birisini bile gösterebilir misin ki birisini ölümüne sevecek ?
Bilmem çok derin düşünmek lazım üstüne. İçinde bir başka şeyin etkisi olmayacak. Hormonal olsun çevresel olsun.
 

Silinmiş Üye

Bilmem çok derin düşünmek lazım üstüne. İçinde bir başka şeyin etkisi olmayacak. Hormonal olsun çevresel olsun.
Derin düşünmene gerek yok. Sor kendine : "Ben birisi için rahatça, üzülmeden hatta mutlu olarak kendimi öldürürüm. Arkamdan ağlamasına gerek yok." diyebilir misin? Cevabın hayırsa zaten ulaşmışsındır cevaba.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık