Flim Nomadland yaşam tarzını belgesel olarak çekmiş o sakallı amcayla konuştukları kısım belgesel kısmıymış bende sonradan öğrendim. Bu yaşam biçimini anlatmak nasıl karavanda yaşanılır kısmını anlatmak için çekilmiş. Diğer kısımlarda kadının kendi iç çatışmalarını bilgi vermeden yada duygusal olarak belli etmeden kabul etmiş parçalarını görüyoruz ama o kısımlar beni hiç etkilememişti
Karavancıların toplandığı yer o zaman, sakallı amcanın hem felsefesini hem yaşam tarzını aktardığı bir mekana dönüşüyor. Bu şekilde bakınca mantıklı zaten öyle bir izlenim de oluşturdu bende. Kadınla hiç empati kuramadım, sorunlarını da tam olarak anlayamadım ama kararlılığını, yaşama şeklini benimsemesini sevdim. Bir de bu tarz filmlerde genelde bu karavanda yaşayan kitleleri oluşturanlar gençler oluyor. Yaşlılar daha çok böyle emeklilik zamanında karavanda takılan insanlar olarak gösteriliyordu(en azından benim izlenimim bu yöndeydi). Bu filmde bu yaşamın biraz da zorunluluk tarzında gösterilmesi olaya farklı bir bakış geliştirmemi de sağladı. Böyle karavanda yaşayarak çalışılabileceğini falan düşünmemiştim hiç, karavana binince gezersin gibi düşünüyordum. Filmin güzel tarafları buydu bence; yoksa felsefesine ya da karaktere bağlanamadım.