Sabo'nun teknesi battıktan kısa bir süre sonra bir kurtarma operasyonu flashback'i geldi. O yüzden Sabo'nun yaşıyor olmasının ani karar değişimi olduğunu zannetmiyorum. Oda MF esnasında planlamış. Zaten Ace'in ilk göründüğü sahnede bile kolundaki dövmede Sabo'ya gönderme var.
One Piece'te Gerçekleşmesinden En Çok Korktuğunuz Senaryo
- Konbuyu başlatan Erwin Smith
- Başlangıç tarihi
Hakırdım
1. Finalin Karasakal korsanlarıyla olması.
Serinin başından bu yana, Dünya hükümeti serinin asıl kötüsü olarak gösterirdi. Her arc açığa çıkan üçer beşer bilgi kırıntısıyla bunun temeli güzel bir şekilde sağlandı. Pek çok karakterin ağzından bir gün bir seçilmiş kişinin çıkacağı ve dünyayı değiştireceği doğrulandı. Bu hükümet kayıp yüzyılda çok büyük pislik yaptı gizliyorlar dendi. Bu açıdan IM'nin ortaya çıkması çok sevdiğim bir gelişmeydi. Ben ilk güncele geldiğim zamanlardan beri böyle bir karakteri bekliyordum ve zaten seriye geri dönme sebeplerinden en önemlisi One Piece'in benim istediği gibi gittiğine dair bir ışık görmemdi.
Bütün bunlara karşın eğer final Karasakal korsanlarıyla bu hükümet ve ima edilen tehlikesinin boşa çıkacağı, senelerdir ima edilen son mücadelenin anlamsızlaşacağı anlamına gelir. Biz yoldaşlarla bir dünya devrimi beklerken mesele salak bir korsan mücadelesine indirgenir. Elbette Oda'nın ikisini aynı anda güzel biçimde işleme olasılığı da yok değil. Ama zor bence. Öte yandan Wano'dan sonrs büyük bir savaşa giden yol başlayacak falan denmesi ve Karasakalın devrimcilere sarması bu ihtimali nezdimde güçlendirmekte. Ne diyim İnşallah Oda Karasakal'on Pain, IM'nin Madara olacağı bir gidişat tasarlamıştır.
2. Bu serinin en sevdiğim özelliklerinden birisi sürekli yeni karakterler yaratılması ve bunların güzelce işlenmesi. Yani seri başında yaratılan üç beş karakter üzerinden dönmüyor iş. Her arc yeni karakterler ekleniyor ve bunlar da o arc unutulmuyor, bir şekilde ileride hikayeye etki etmeye devam ediyor. Misal en son Moriah'ı Karasakalla gördük. Bu ise hikayeyi zenginleştiren bir yöntem. Finalde ise herkesin bir şekilde son savaşa etki edeceği bir gidişat bekliyorum. Ama bu olmaz ve bu karakterlere rol verilmezse biraz hayal kırıklığına uğrarım. Tabi "herkesi" kast etmiyorum. Ama misal İceburg'ü ileride görmek isterim. Ya da Sanji Pudding mevzusı Whole Cake'le sonlansın istemem.
Serinin başından bu yana, Dünya hükümeti serinin asıl kötüsü olarak gösterirdi. Her arc açığa çıkan üçer beşer bilgi kırıntısıyla bunun temeli güzel bir şekilde sağlandı. Pek çok karakterin ağzından bir gün bir seçilmiş kişinin çıkacağı ve dünyayı değiştireceği doğrulandı. Bu hükümet kayıp yüzyılda çok büyük pislik yaptı gizliyorlar dendi. Bu açıdan IM'nin ortaya çıkması çok sevdiğim bir gelişmeydi. Ben ilk güncele geldiğim zamanlardan beri böyle bir karakteri bekliyordum ve zaten seriye geri dönme sebeplerinden en önemlisi One Piece'in benim istediği gibi gittiğine dair bir ışık görmemdi.
Bütün bunlara karşın eğer final Karasakal korsanlarıyla bu hükümet ve ima edilen tehlikesinin boşa çıkacağı, senelerdir ima edilen son mücadelenin anlamsızlaşacağı anlamına gelir. Biz yoldaşlarla bir dünya devrimi beklerken mesele salak bir korsan mücadelesine indirgenir. Elbette Oda'nın ikisini aynı anda güzel biçimde işleme olasılığı da yok değil. Ama zor bence. Öte yandan Wano'dan sonrs büyük bir savaşa giden yol başlayacak falan denmesi ve Karasakalın devrimcilere sarması bu ihtimali nezdimde güçlendirmekte. Ne diyim İnşallah Oda Karasakal'on Pain, IM'nin Madara olacağı bir gidişat tasarlamıştır.
2. Bu serinin en sevdiğim özelliklerinden birisi sürekli yeni karakterler yaratılması ve bunların güzelce işlenmesi. Yani seri başında yaratılan üç beş karakter üzerinden dönmüyor iş. Her arc yeni karakterler ekleniyor ve bunlar da o arc unutulmuyor, bir şekilde ileride hikayeye etki etmeye devam ediyor. Misal en son Moriah'ı Karasakalla gördük. Bu ise hikayeyi zenginleştiren bir yöntem. Finalde ise herkesin bir şekilde son savaşa etki edeceği bir gidişat bekliyorum. Ama bu olmaz ve bu karakterlere rol verilmezse biraz hayal kırıklığına uğrarım. Tabi "herkesi" kast etmiyorum. Ama misal İceburg'ü ileride görmek isterim. Ya da Sanji Pudding mevzusı Whole Cake'le sonlansın istemem.
Aslında Robin en başta Rayleigh'e Roger ve Ponelglyf? Ne alaka diye sorduğunda Rayleigh hayır okuyamazdı ama her şeyin sesini duyardı diye cevap vermişti. Oda muhtemelen bu konuyu başta daha fantastik bir şeye bağlayacaktı ama vazgeçti. Oden o sırada Oda'nın kafasında olsaydı eğer ismini geçirirdi. Oda sever böyle şeyler yapmayı. Jimbei'nin bile ismi kaç bölüm önceden anıldı.Ne kadar tatmin eder bilmiyorum ama Oden karakerinin kendisi hiçbir yerde geçmese de öyle bir karakterin olduğuna dair, yani poneglyph dilinden anlayan bir karakterin varlığı hakkında kafa patlatılabilir ve de teori sunulabilir.
Bence net karakterlerin hikayesinin eksik bırakılması ve ayrıca Luffy dışında dünyada dönen olaylara değinilmeden söylentiyle bırakılması. Benim pek sevmediğim bir şey bu. Seri içinde çok önemli bir olay yaşanıyorsa ara ara sahnelerle değinmen gerekiyor. Mesela Aokiji ve Akainu dövüşü gibi. Bunu söylentiyle göstermek yerine bir manga sayısında ya da geçtim bir sayının yarısını bunlara değin. Aralarında geçen diyaloglar, dövüşlerinden sahneler göster. Sonra bölümü bitir. Biz gazlanalım ve Punk Hazard arcına geldiğinde daha anlam kazansın.
Karakterleri güzel tasarlıyorsun, seri içinde yeni hikayeler yaratıyorsun fakat çok az değiniyorsun ve bu çok can sıkıyor. Mesela Devrimcilerin Kutsal topraklara sızması ve toplantı sahnelerinde 3 -4 sayı yer verdi ve cidden çok güzeldi o sayılar fakat bunu bir kez yaptı. Blackbeard gibi bir karakter var ya. Bu adamı bir sayıyla geçiştiremezsin.Arada bu adama en az 3-4 sayı ayırmalısın. Keza Im denen adam ortaya çıktı. Shanks yaşlılarla görüşmeye gitti. Vegapunk gibi seri başından beri ismi geçip göstermediğin adam var. Arada konunun Luffy'den çıkıp bize diğer tarafta neler olduğunu anlatması lazım. Seriye de kan getirir bu.
Karakterleri güzel tasarlıyorsun, seri içinde yeni hikayeler yaratıyorsun fakat çok az değiniyorsun ve bu çok can sıkıyor. Mesela Devrimcilerin Kutsal topraklara sızması ve toplantı sahnelerinde 3 -4 sayı yer verdi ve cidden çok güzeldi o sayılar fakat bunu bir kez yaptı. Blackbeard gibi bir karakter var ya. Bu adamı bir sayıyla geçiştiremezsin.Arada bu adama en az 3-4 sayı ayırmalısın. Keza Im denen adam ortaya çıktı. Shanks yaşlılarla görüşmeye gitti. Vegapunk gibi seri başından beri ismi geçip göstermediğin adam var. Arada konunun Luffy'den çıkıp bize diğer tarafta neler olduğunu anlatması lazım. Seriye de kan getirir bu.
Son düzenleme:
Reenkarnasyon, en çok oy alan 2.şık konumunda. Oy verenler ne hissediyorlar acaba son bölümden sonra? 
Birinci şıkkı seçenler de muhtemelen şu an aksine açıklanmasından korkar olmuştur. Ağzımızın tadı kaçtı, en azından şimdilik.Reenkarnasyon, en çok oy alan 2.şık konumunda. Oy verenler ne hissediyorlar acaba son bölümden sonra?
Adam gizemleri açıklarken bile farklı gizemler katarak açıklıyor. Bitmiyor yani, bir ''gizem döngüsü''ne girdi seri.
Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 2)
Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Tasarım Korsanfan V.6.0
