Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Analiz] Marineford Arkı

Hadi, o durumda Ace'in gücü Akainu'yu durdurmaya yetmeyecekti diyelim ama yinede yaptığı şey tek seçenek değildi, madem tekme Akainu'yu durdurmaya yetmeyecek o tekmeyi Luff'e sallayıp Luffy'i olay bölgesinden biraz uzaklaştırabilirdi.
Bu kadar alternetif sunuyosunuz ama olay anlık gerçekleşen bi olay. Adam o kadar şeyi aklında geçiremez biranda. Garanti çözüm olarak kendisini saldırının önüne atmayı görmüş ve öyle yapmış. Onun haricinde yapacağı herşey riskliydi zaten. Luffy' tekme atmaya çalışsa bile yetişemezdi zaten ucu ucuna yetişti Akainu'nun yumruğuna oda o anki iman gücüyle yoksa o kadar hızlı hareket edemezdi öyle yaralıyken.
 
Tamamda ilk başta Ace ile Akainu'nun elleri fiziki olarak çarpışmadı mı, Ace aynı şeyi ikinci kez denese en azından 1 hamlede olsa Akainu'yu durdurabilirdi, en azından böyle bişey yapıp 2.,3. darbelerde ölse daha oturaklı olurdu(tabi bu arada kurtarmaya kimse yetişemiyorsa).
Mangada elleri fiziksel olarak çarpışmadı, yani öyle bir sahne yok.



Magma, alevi gördüğün gibi geri püskürtüp yakıyor. Alevin hiç şansı olmuyor yani Ace'in şansızlığı. Ki Ace maldır falan ama dövüş zekası küçümsenecek biri değil, orada yapabileceği başka bir şey olsa yapardı diye düşünüyorum, başka çaresi yoktu.

Animatörler olayı biraz daha uzatmak adına yumrukları da tokuşturdular, o kadar saçmaydı ki, Akainu'nun yumruğunun büyüklüğü, Ace'in yumruğunun iki katı ama animede aynı boyda iki adam yumruk tokuşturmuş gibi gösterdiler.
 
http://www.turkcraft.com/One_Piece/573/14 Farkedersen yumruğunu sıkıyor ve yolluyor alev yumruğunu sonra da yumruk attığı eli yanıyor demek ki bir temas var, nasıl Akaiununun yumruğu Ace'in içinden geçtiyse birbirlerine yolladıkları yumruğun da birbirlerinin içinden geçip kolunu götürmesi gerekiyordu diye düşünüyorum eğer burada erime olmadıysa Akainunun delememesi gerekiyordu Ace'i bence.
 
Ace'nin ölme şekli bence gayet normaldi. Ucu ucuna yetişti zaten tekme,yumruk atarak Akainu'yu engelleyemezdi. Zaten elleri yanmıştı o an aklına tek çare olarak kendini feda etmek gelmiştir. Eleştircem derken giderek yemekteyiz yarışmacılarına benzemeye başladınız millet:D
Şu durumda bu adamı kendi vücuduyla durdurabilen biri omuz atarak, tekme atarak durduramaz demek bana biraz olanaksız geldi. Durduğun yerde engelleyebildiğin bir adamı en basitinden omuz atarak bence gayet ittirebilirsin. Kaldı ki aşağıdaki sahneye bakarsan benim dediğim daha olanaklı bir şey.
 
http://www.turkcraft.com/One_Piece/573/14 Farkedersen yumruğunu sıkıyor ve yolluyor alev yumruğunu sonra da yumruk attığı eli yanıyor demek ki bir temas var, nasıl Akaiununun yumruğu Ace'in içinden geçtiyse birbirlerine yolladıkları yumruğun da birbirlerinin içinden geçip kolunu götürmesi gerekiyordu diye düşünüyorum eğer burada erime olmadıysa Akainunun delememesi gerekiyordu Ace'i bence.
Saldırı pozisyonu ile savunma pozisyonunu kıyaslıyorsun yalnız. Ace orada Akainu'ya alev kullanarak saldırıyor, ve karşılığında eli yanıp yere kapaklanıyor. İkinci pozisyonda vücudunu araya koyuyor. Farklı şeyler. Yani Ace'in yaptığı alev saldırısı Akainu'nun saldırısının şiddetini azaltmaması mümkün değil.

Şu durumda bu adamı kendi vücuduyla durdurabilen biri omuz atarak, tekme atarak durduramaz demek bana biraz olanaksız geldi. Durduğun yerde engelleyebildiğin bir adamı en basitinden omuz atarak bence gayet ittirebilirsin. Kaldı ki aşağıdaki sahneye bakarsan benim dediğim daha olanaklı bir şey.
Engelledi dediğin, saldırı yapan Ace hiç bir etki yaratmaksızın yere kapaklanıyor ve eli yanıyor.
Bu durumda Akainu yine saldırı yaparken Ace yine yapabileceği alev saldırısını yapsa (ki yandan yapacağı saldırı çok daha etkisiz olur, karşısına alıp yaptığı saldırıdan)
kendisi yanar ve Luffy ölür. Orada yapabileceği en mantıklı hareketi yaptığını düşünüyorum Luffy'yi kurtarmak adına.
 
Şöyle kısa bir analiz de ben yapayım;
Beyazsakal'ın neden en başta hakisini kullanmadığını bilmiyorum. Zaten Oda, hiç bir karakterin büyük gücünü en baştan vermiyor ve savaşın gidişatına göre de kullanmasına pek gerek kalmadı. Tam kullanacağı yerde de Luffy yetişti. Bunu böylece atlayalım.
Gelelim savaşın şartlarına;
Denizciler, gerçekten takdire şayan bir güç toplamışlardı; Shichibukailer, Pacifistalar, Amiraller, Koramiraller ve savaşın son kozları, Sengoku ve Garp'lar...
Bütün bunların karşısında Beyazsakal'ın elinde o kadar ciddi bir güç bulunmuyordu. Tümen komutanları en fazla amiralleri oyalayabilecek güçte, destekçileri ise Koramirallerle anca başa çıkabilecek adamlardı. Bu durumda Shichibukailer boş kalıyordu ki Oz gibi devasa bir gücü hemencecik telef etmelerinden bu boşluğun sonucunu görmüş olduk. Şüphesiz Beyazsakal'ın en büyük handikapı, Ace'in adanın tam ortasında tutsak olarak bulunmasıydı. Sırf bu sebepten adayı ikiye bölüp denizin dibine gönderebilecekkken, bunu yapamadı. Denizcilerin, ev sahibi olma avantajına rağmen Beyazsakal, çok sağlam stratejiler uyguladı ve deplasman dezavantajını bir nebze de olsa engelledi. İhtiyar ve hasta olması da onun için büyük bir sorun olmasına rağmen bunu o kadar belli etmedi. Bütün bu olumsuzluklarla beraber, Denizcilerin kalleşçe oyunlarına maruz kaldı ve daha savaşa girmeden yaralandı. Bunu o kadar belli etmese de o yara onu epey yavaşlattı. Hem bedenen hem ruhen. Beyazsakal için, resmen savaş alanını gençlere bıraktı diyebiliriz. Mecbur kalmasa hiç bulaşmazdı, Garp ve Sengoku gibi. İşini ağırdan alıp, kendi gücünü en sona saklıyordu. Ancak bildiğimiz üzere buna izin vermeyerek onu da savaşa bir şekilde soktular.
Savaşta ve aşkta her yol mübahtır derler, bu savaşta da aynen bu oldu. Denizciler, ahlak kurallarını bir kenara bırakıp, bu onyıllardır başlarına bela olan adamı hemencecik temizlemek için her yolu denediler. İftira attılar, düşmanlarını cehennem gibi bir kafese kapatıp katliam yaptılar, idam saatini öne alıp düşmanı hata yapmaya zorladılar, yaptılar da yaptılar. Bir de utanmadan, masum insanlar bunu görmeye dayanamaz, deyip kameraları kapattılar. Bütün bunlar dönerken, korkunç bir yıkım gücüne sahip olan Beyazsakal, hemen hiç bir şey yapamadı. Eğer Denizcilerin bir adasına mal olmuşsa bu savaş, kendilerini şanslı sayabilirler.Ancak bu şekilde de Deniciler, öyle kolay yıkılmayacak bir güç olduklarını göstermiş oldular. Rob Lucci'nin felsefesi gibi, adalet yerini bulsun diye her türlü pisliği yapar ancak yine de kazanan biz oluruz, dediler. Ve gerçekten de bunu bütün dünyaya ve korsanlara göstermiş oldular. Ben yine de bu savaşın sonuçsuz kalmış ve galibi belli olmayan bir savaş olduğunu düşünüyorum. En nihayetinde, bu savaşla korsanların en güçlüsünü yenip, bütün korsanları yıldırma mesajı verilmek istenmiş olsa da Beyazsakal'ın ince zekası sayesinde bu amaç tam tersine dönmüş oldu. Şans eseri kamera açıkken "One Piece Gerçektir" diye bağırarak Beyazsakal, verilmek istenen göz dağını tam tersine çevirdi ve yeni bir Roger oldu. Gel gelelim, savaşın sonunda Karasakal gibi bir kabus da peydah oldu ve kendini bütün dünyaya tanıttı. Yanisi, Denizciler bu savaşla korkunç derecede büyük güçlerini bütün dünyaya göstermiş oldular ancak durulmuş korsan çağının yeniden hortlamasına da sebep oldular.
Kısacası, Denizciler bu savaştan hiç bir kar elde edemedi, Beyazsakal korsanları da ha keza. İki taraf zarar görürken, Karasakal ve Luffy coştu, asıl göz dağını onlar verdiler herkese.
Savaşın özeti şudur kanımca; Denizciler, ne derece korkunç bir güce sahip olduklarını gösterdiler. Karasakal gibi bir tehdit ortaya çıktı. Luffy gibi, ciddi gelecek vaat eden bir çaylak göründü ve ölmek üzere olan korsan çağı yeniden alevlendi.
Kısa dedik ama biraz uzun oldu. :/
 
Saldırı pozisyonu ile savunma pozisyonunu kıyaslıyorsun yalnız. Ace orada Akainu'ya alev kullanarak saldırıyor, ve karşılığında eli yanıp yere kapaklanıyor. İkinci pozisyonda vücudunu araya koyuyor. Farklı şeyler. Yani Ace'in yaptığı alev saldırısı Akainu'nun saldırısının şiddetini azaltmaması mümkün değil.
Ben dediğini anladım ama 2 durum da da vücudundan bir kısım yara alıyor değil mi yani bence Saldırıdayken zarar görmesi ve ya Savunmadayken daha fazla zarar görüyor durumu yok bence.Eğer Lav bu herife değdiği zaman herkes gibi eritip içinden geçirmesi gerekir aynı şekil de WB'nin de yüzünün yarısını alıyor ama koluyla savuştururken yumruk atarken kolunu toptan götürmesi gerek sonuçta bu LAV gücü ezici bir şekilde Ateşten üstün her şekil de eritmesi gerekiyordu o yumruklaşma da,bence.
 
Şöyle kısa bir analiz de ben yapayım;
Beyazsakal'ın neden en başta hakisini kullanmadığını bilmiyorum. Zaten Oda, hiç bir karakterin büyük gücünü en baştan vermiyor ve savaşın gidişatına göre de kullanmasına pek gerek kalmadı. Tam kullanacağı yerde de Luffy yetişti. Bunu böylece atlayalım.
Gelelim savaşın şartlarına;
Denizciler, gerçekten takdire şayan bir güç toplamışlardı; Shichibukailer, Pacifistalar, Amiraller, Koramiraller ve savaşın son kozları, Sengoku ve Garp'lar...
Bütün bunların karşısında Beyazsakal'ın elinde o kadar ciddi bir güç bulunmuyordu. Tümen komutanları en fazla amiralleri oyalayabilecek güçte, destekçileri ise Koramirallerle anca başa çıkabilecek adamlardı. Bu durumda Shichibukailer boş kalıyordu ki Oz gibi devasa bir gücü hemencecik telef etmelerinden bu boşluğun sonucunu görmüş olduk. Şüphesiz Beyazsakal'ın en büyük handikapı, Ace'in adanın tam ortasında tutsak olarak bulunmasıydı. Sırf bu sebepten adayı ikiye bölüp denizin dibine gönderebilecekkken, bunu yapamadı. Denizcilerin, ev sahibi olma avantajına rağmen Beyazsakal, çok sağlam stratejiler uyguladı ve deplasman dezavantajını bir nebze de olsa engelledi. İhtiyar ve hasta olması da onun için büyük bir sorun olmasına rağmen bunu o kadar belli etmedi. Bütün bu olumsuzluklarla beraber, Denizcilerin kalleşçe oyunlarına maruz kaldı ve daha savaşa girmeden yaralandı. Bunu o kadar belli etmese de o yara onu epey yavaşlattı. Hem bedenen hem ruhen. Beyazsakal için, resmen savaş alanını gençlere bıraktı diyebiliriz. Mecbur kalmasa hiç bulaşmazdı, Garp ve Sengoku gibi. İşini ağırdan alıp, kendi gücünü en sona saklıyordu. Ancak bildiğimiz üzere buna izin vermeyerek onu da savaşa bir şekilde soktular.
Savaşta ve aşkta her yol mübahtır derler, bu savaşta da aynen bu oldu. Denizciler, ahlak kurallarını bir kenara bırakıp, bu onyıllardır başlarına bela olan adamı hemencecik temizlemek için her yolu denediler. İftira attılar, düşmanlarını cehennem gibi bir kafese kapatıp katliam yaptılar, idam saatini öne alıp düşmanı hata yapmaya zorladılar, yaptılar da yaptılar. Bir de utanmadan, masum insanlar bunu görmeye dayanamaz, deyip kameraları kapattılar. Bütün bunlar dönerken, korkunç bir yıkım gücüne sahip olan Beyazsakal, hemen hiç bir şey yapamadı. Eğer Denizcilerin bir adasına mal olmuşsa bu savaş, kendilerini şanslı sayabilirler.Ancak bu şekilde de Deniciler, öyle kolay yıkılmayacak bir güç olduklarını göstermiş oldular. Rob Lucci'nin felsefesi gibi, adalet yerini bulsun diye her türlü pisliği yapar ancak yine de kazanan biz oluruz, dediler. Ve gerçekten de bunu bütün dünyaya ve korsanlara göstermiş oldular. Ben yine de bu savaşın sonuçsuz kalmış ve galibi belli olmayan bir savaş olduğunu düşünüyorum. En nihayetinde, bu savaşla korsanların en güçlüsünü yenip, bütün korsanları yıldırma mesajı verilmek istenmiş olsa da Beyazsakal'ın ince zekası sayesinde bu amaç tam tersine dönmüş oldu. Şans eseri kamera açıkken "One Piece Gerçektir" diye bağırarak Beyazsakal, verilmek istenen göz dağını tam tersine çevirdi ve yeni bir Roger oldu. Gel gelelim, savaşın sonunda Karasakal gibi bir kabus da peydah oldu ve kendini bütün dünyaya tanıttı. Yanisi, Denizciler bu savaşla korkunç derecede büyük güçlerini bütün dünyaya göstermiş oldular ancak durulmuş korsan çağının yeniden hortlamasına da sebep oldular.
Kısacası, Denizciler bu savaştan hiç bir kar elde edemedi, Beyazsakal korsanları da ha keza. İki taraf zarar görürken, Karasakal ve Luffy coştu, asıl göz dağını onlar verdiler herkese.
Savaşın özeti şudur kanımca; Denizciler, ne derece korkunç bir güce sahip olduklarını gösterdiler. Karasakal gibi bir tehdit ortaya çıktı. Luffy gibi, ciddi gelecek vaat eden bir çaylak göründü ve ölmek üzere olan korsan çağı yeniden alevlendi.
Kısa dedik ama biraz uzun oldu. :/
Güzel yazmışsın ,
Savaşta denizcilerin ahlak kurallarnı bir kenara bıraktığını söylüyorsun fakat bu "Savaş"
Savaş'da ahlaki değerlerin olmasını beklemiyoruz değil mi ?
Bir adam rakibini arkadan vursa bile bu savaşta ki üstünlüğü veya adaleti değiştirmez.
Denizciler bence savaştan çok kar elde etti.
Wb ve Ace öldü , Korsanlar çağını alevlendirmesi çok önemli olduğunu sanmıyorum.
Zaten içinde o ruhu taşıyan oluyor, etraf embesil korsanlardan geçilmiyor.
Denizcilerin güçlerini fazlasıyla ispat ettiğini düşünüyorum :)
 
Ben dediğini anladım ama 2 durum da da vücudundan bir kısım yara alıyor değil mi yani bence Saldırıdayken zarar görmesi ve ya Savunmadayken daha fazla zarar görüyor durumu yok bence.Eğer Lav bu herife değdiği zaman herkes gibi eritip içinden geçirmesi gerekir aynı şekil de WB'nin de yüzünün yarısını alıyor ama koluyla savuştururken yumruk atarken kolunu toptan götürmesi gerek sonuçta bu LAV gücü ezici bir şekilde Ateşten üstün her şekil de eritmesi gerekiyordu o yumruklaşma da,bence.
Bu hiyerarşi durumu biraz karmaşık gibi, şimdi Ace magma karşısında yanıyor ama ne kadar yanıyor ?
Normal bir insanın yandığından daha az yanar değil mi ? Çünkü ısıya karşı dirençli olmalı doğal olarak, o bahsettiğin pozisyonda dediğin gibi normal bir adam olsa kolu erirdi, çünkü çeliği saniyede eritiyor magma.
Ama sadece eli yandı. Şimdi ikinci pozisyondada bu şekilde bir direnç olmalıydı bekliyorsun yanlış anlamadıysam.
Yani Ace'i yaksın geri ittirsin o pozisyondada. Jinbe'yi ele alırsak, su tekniği kullanmasına rağmen aynı duruma düşecekti Akainu karşısında, ilk pozisyonda eli yanıyor, ikinciyi Akainu vuracakkken Marco geliyor. Jinbe'de Ace gibi delinecekti ki daha sonradan delindi ama hayatta kaldı.
Gyojin karatenin şeytan meyvelerine etki eden son seviyesi bile durdurmaya yetmemişken ben Ace'ten hiyerarşik olarak altta olduğu adama karşı fazlasını beklemiyorum açıkçası. Ama farklı şekildede olabilirdi sizin dediğiniz gibi, senaryo icabı diyelim en iyisi.
 
Güzel yazmışsın ,
Savaşta denizcilerin ahlak kurallarnı bir kenara bıraktığını söylüyorsun fakat bu "Savaş"
Savaş'da ahlaki değerlerin olmasını beklemiyoruz değil mi ?
Bir adam rakibini arkadan vursa bile bu savaşta ki üstünlüğü veya adaleti değiştirmez.
Denizciler bence savaştan çok kar elde etti.
Wb ve Ace öldü , Korsanlar çağını alevlendirmesi çok önemli olduğunu sanmıyorum.
Zaten içinde o ruhu taşıyan oluyor, etraf embesil korsanlardan geçilmiyor.
Denizcilerin güçlerini fazlasıyla ispat ettiğini düşünüyorum :)
Zaten yazı içinde, her yol mübahtır, diye belirttim. Ahlak kuralı beklemiyorum ancak anlatmak istediğim; Birini arkadan vurmakla önden cesurca vurmak farklı şeylerdir ve önden vurmak esas güç farkını gösterir.
WB ve Ace'in ölmesi Denizciler için o kadar büyük bir kar değil bence. WB zaten ölecekti, en fazla Ace onların başına bir bela olurdu.
Güçlerini her şekilde kanıtladılar hatta eski rakiplerini bile titretmişlerdir.
Korsanlar çağını alevlendirmesi bence en önemli detay ki Sengoku'nun durduğu yerde kudurması da buna örnektir.
Zaten o korsan çağı denen karın ağrısında en önemli detayı o kıtıpyöz korsanlar oluşturuyor. Büyük korsanlar her zaman çıkar, ancak Denizciler bu korsan çağı yüzünden küçük küçük on binlerce adamla uğraşmak zorunda kalıyor ve büyük elemanlar daha rahat davranıyor. Halk da fazlasıyla huzursuz oluyor ve geceleyin sokağa çıkmaya bile korkar hale geliyorsun.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 2)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık