Kadimlerin Çağı
Ateş Çağı'ndan önce Kadimlerin Çağı (Age of Ancients) vardı. Dünyanın renksiz olduğu ve sisle kaplandığı bir zamandı. Dünya; gri kayalıklar ve kemerli ağaçlardan oluşuyordu. Bu dünyanın hükümdarları ise Ebedi Ejderhalar'dı (Everlasting Dragons). İnsanlar ve diğer yaratıklar henüz dünya üzerinde bir etki bırakamamışlardı.
İlk Alev
Bir gün birdenbire Ateş ortaya çıktı ve onunla birlikte sıcak ve soğuk, yaşam ve ölüm, ışık ve karanlık geldi. İlk Alev (The First Flame) doğdu ve tüm ateşin kaynağı oldu. Ancak, karanlıktan içleri boş (Hollow) insansı yaratıklar da geldi. Bu yaratıklar Alev'in yakınlarında Lord Ruhları'nı buldu ve onların verdiği güçleri kendilerine aldı. Bu yaratıklar ise şunlardı;
- Ölülerin İlki Gravelord Nito, kendi ruhunun büyük bölümünü ölüme sundu ve böylece tüm yaşamın ölümünü yönetme gücünü kazandı.
- Izalith Cadısı, alev büyücülerinin lideri oldu ve daha sonradan "Kaosun Kızları" olarak adlandırıldı.
- Güneş Işığı Lordu Gwyn, hayatında çok büyük işler başaracak biri haline geldi.
Ateş Savaşı
Lord Ruhları'nı ele geçiren Lordlar, sahip oldukları yeni güçlerle Ebedi Ejderhalar'ın Dünya üzerindeki egemenliğine meydan okudu. Lordlar, ejderhaların ölümsüz pullarını arayan ve bunun için kendi türüne ihanet eden bir ejderha olan Pulsuz Seath (Seath the Scaleless) ile ittifak kurdu. Lordlar ve onların kalabalık orduları tarafından çok uzun süren ve yıkıcı bir etkiye sahip büyük bir savaş başlatıldı. Gwyn güçlü okları ile ejderhaların sağlam pullarını yok etti. Izalith Cadısı ve onun Kaos Kızları ejderhaları alevlere boğdu. Gravelord Nito ejderhaların üzerine bir ölümün nefesini saldı. Savaş, Lordlar tarafından kazanıldı ve ejderhalar yenildi. Lordlar yeni tanrılar olarak görülmeye başlandı, Dünya yeni bir yönetim altında yeniden inşa edilirken Altın Ateş Çağı başlamış oldu.
Ateş Çağı
Ebedi Ejderhalar'ın yenilgisinden sonra Gwyn, Lordran isimli bir ülke kurdu ve Seath'a savaştaki katkılarından dolayı kendi Lord Ruhu'nun bir kısmıyla birlikte "Dük" unvanı verdi. Ayrıca yine kendi Lord Ruhu'nun başka bir parçasını ve "Kral" unvanını Yeni Londo'nun liderleri olan Dört Kral'a verdi. Gwyn'in kendisi Lordran'ın başkenti olan Anor Londo'ya yerleşti ve üç çocuğu oldu:
- Gwyn'in ilk çocuğu eski Savaş Tanrısı'ydı. Bu kişinin önce tanrısal statüsü elinden alınmış, sonra da adı tarihten silinmişti. Güneş Işığı Savaşçıları birliği ile yakından ilişkiliydi ve güneş ışığını babasından miras almıştı. Bu olaylardan çok uzun zaman sonra yaşanan bir çağda bu kişinin İsimsiz Kral (Nameless King) olduğu ortaya çıktı.
- Gwyn'in ikinci çocuğu daha sonradan Alev Tanrısı Flann ile evlenen (ve muhtemelen ülkeyi onunla birlikte terk eden) Güneş Işığı Prensesi Gwynevere'di.
- Gwyn'in üçüncü çocuğu ise Ay'a olan sevgisinden dolayı bir kız olarak yetiştirilen Karanlık Güneş Gwyndolin'di.
Gwyn, Ateş Çağı'nı kurtarmak için son bir çaba sarf ederek ordusunun büyük bir kısmıyla birlikte İlk Alev'in Ocağı'na (Kiln of the First Flame) yürüdü ve İlk Alev ile bağlantı kurabilmek için kendini feda etti. Ocağı küle çevirdi ve tüm ordusunu yaktı (ordusundan geriye kalanlar Kara Şövalyeler oldu ve Lordran'da dolaşmaya başladı). Ancak bu girişim, Ateş Çağı'nı en az 1000 yıl uzatabildiği için geçici bir çözüm olmaktan öteye gidemedi. Gwyn'in içi tamamen boşaldı, Lord Ruhu'nu almadan önceki haline döndü ve o andan itibaren "Kül Lordu Gwyn" olarak adlandırıldı.
Dört Kral yozlaştı ve Gwyn'in düşüşünden sonra Karalığın Takipçisi Kaathe (Darkstalker Kaathe) tarafından kötülüğün tarafına çekildi. Onların hizmetkarları da Karanlık Tayflar'a (Darkwraith) dönüştü. Onları durdurmak için Yeni Londo tüm halkıyla birlikte sular altında bırakıldı. Dört Kral ve Karanlık Tayfları, Boşluk'ta hapis kaldı.
Araştırmalarına ve deneylerine takıntılı hale gelen Seath, sayısız kitap biriktirdi. Yaptığı araştırmalar en sonunda onun çıldırmasına neden oldu. Kısa süre sonra herkes Lordran'dan ayrılmaya başladı. Gwyn'in üçüncü çocuğu olan Gwyndolin geride kalan tek kişiydi.
Tüm bunların ardından bin yıla yakın bir zaman geçer ve "Karanlık Ruhlar" (Dark Souls) isimli olaylar gelişmeye başlar...