Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Spoiler] Genel Tartışma

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Aklıma Shanks ile Luffy'nin başlardaki farklı korsan anlayışları geldi. Luffy sonradan Shanks gibi olmuştu Bellamy karşısında. O kadar da Shanks'a ders veriyordu böyle korsan mı olur diye ama kendisini kurtarmak için kolunu feda eden Shanks'tan çok etkilenmişti ki bakış açısı şekillendi. Aynı şok Zoro'yu da değiştirmiş Luffy gibi zaman içinde şekillendirmiş. Bir erkek ve yine de bana yeniliyor diyordu Kuina. Zoro'yu son kez yendikten sonra bile ileride fiziksel olarak benden güçlü olacaksın, hatta dojodaki diğer erkekleri de katıyordu bunu söylerken. Size yetişebilmem mümkün değil, keşke ben de erkek olsaydım... Ölümünün ardından Zoro senin yerine de güçlü olacağım, ikimiz için dünyanın en iyisi olacağım falan diyordu. Kuina ya duyduğu saygı başka ama kadınlara şu anki davranışlarında ben saygı görmüyorum.[/SPOILER]

Sıkıldım bu Zoro'dan be.
Yahu kadınlar zaten fiziksel yapı olarak erkeklerden daha güçsüzler, bu kişisel olarak yorumlanacak bir şey değil, bilimsel gerçek. OP'de bu yapısal gerçekliğe sadık kalıyor, seride genel olarak savaşçıların ve güçlü karakterlerin erkek olmasından bunu görüyoruz. Benim tartıştığım nokta bu gerçeklik değil. Sen bir karakter üzerinden durumu spesifikleştirip, "düşük seviye" kalıbını kullanarak küçümseyici bir unsur haline getiriyorsun olayı. Zoro'da böyle bir durum yok. Nedenini de belirttim. Kuina'da kadınların yapı olarak erkeklerden güçsüz olduğunu kabul ediyor zaten. Fakat Kuina'nın bu neden yüzünden hiçbir zaman Dünyanın En İyi Kılıç Ustası olamayacağı inancı toplumun genel olarak kadınları düşük seviyede bulduğu görüşü ve bunu başaramayacaklarından kaynaklı bir durum. Zoro bunu yadırgıyor çünkü öyle düşünmüyor. Akabinde ikimizden birisi en iyisi olana kadar savaşalım diyor zaten.

Kadınları yapı olarak güçsüz olarak görmek ile düşük seviyede bulmak arasında fark var. Bir kadın, kadınlığın getirdiği dezavantaja sahip olsa da kendini geliştirerek güçlü hale gelebilir. Ve Kuina'da olduğu gibi karşı cinsinden üstün veya denk bir duruma da gelebilir. Kadınları düşük seviyede gören bakış açısı bunu kabul etmez, kadınlar hiçbir zaman çok güçlü veya rakip olmaya değer bir seviyeye gelemeyeceğini iddia eder. Bu bakış açısının altında bu yatar. Zoro'da böyle bir şey söz konusu değil diyorum. Nasıl Luffy, Shanks'ten etkilendiği bakış açısını şu yaşına değin karakterine yedirmiş bir şekilde yansıtıyorsa, Zoro içinde Kuina'nın etkisinde kaldığı bu durum karakterinde günümüze kadar geçerliliğini koruyan, Zoro'yu Zoro yapan bir unsur. Diyeceklerim bu kadar.
 
Son düzenleme:
Zoro hiçbir şeye saygı duymaz ki, kadınlara falan hiç duymaz. 2 sene sonra gemi kesmesi ise Mihawk özentiliği başka bir şey değil. Zoro güce saygı duyar birde Lufy'ye, Lufy ne kadar salak da olsa söylediğini kayıtsız şartsız yapıyor. Tayfada herkes belki Kaptanı sorgular ama Zoro düşünmez. Lufy söyler Smoker'ı kurtarır, Lufy söyler dayak yer. Lufy söyler o yapar. Adam bağlılıkta zirve.
 
Mangaya ve animeye baktimda bu mf savasinda kizaru vs marco konusunda bence kelepce vurulmasa bire bir vs olsa ya denk bir vs olur gibi geldi
 
Bence tayfa durumları iki şekilde oluşuyor.

BigMom ,WB ve Kaido'nun tayfa diğerlerine nazaran daha kalabalık ve zorlu adamlarla dolu. Bu yüzden bu üç ismi yenmek için kalabalık bir gruba ihtiyaç oluyor. İttifak felan olayı.

Teach , Shanks'ın ise daha sade ve bireysel odaklı tayfası. Tıpkı hasır şapka ekibi gibi. Bunları yenmek için direk kafa kafaya çarpışacak tayfa lazım.

Mesela Marco kendi tayfasını yönetecek biri. Beckman ise daha farklı.

Grup yöneticisi adamlar İlk üç isimde , bireysel güçlü adamlar Teach ve Shanks'ta.
 
Yahu kadınlar zaten fiziksel yapı olarak erkeklerden daha güçsüzler, bu kişisel olarak yorumlanacak bir şey değil, bilimsel gerçek. OP'de bu yapısal gerçekliğe sadık kalıyor, seride genel olarak savaşçıların ve güçlü karakterlerin erkek olmasından bunu görüyoruz. Benim tartıştığım nokta bu gerçeklik değil. Sen bir karakter üzerinden durumu spesifikleştirip, "düşük seviye" kalıbını kullanarak küçümseyici bir unsur haline getiriyorsun olayı. Zoro'da böyle bir durum yok. Nedenini de belirttim. Kuina'da kadınların yapı olarak erkeklerden güçsüz olduğunu kabul ediyor zaten. Fakat Kuina'nın bu neden yüzünden hiçbir zaman Dünyanın En İyi Kılıç Ustası olamayacağı inancı toplumun genel olarak kadınları düşük seviyede bulduğu görüşü ve bunu başaramayacaklarından kaynaklı bir durum. Zoro bunu yadırgıyor çünkü öyle düşünmüyor. Akabinde ikimizden birisi en iyisi olana kadar savaşalım diyor zaten.

Kadınları yapı olarak güçsüz olarak görmek ile düşük seviyede bulmak arasında fark var. Bir kadın, kadınlığın getirdiği dezavantaja sahip olsa da kendini geliştirerek güçlü hale gelebilir. Ve Kuina'da olduğu gibi karşı cinsinden üstün veya denk bir duruma da gelebilir. Kadınları düşük seviyede gören bakış açısı bunu kabul etmez, kadınlar hiçbir zaman çok güçlü veya rakip olmaya değer bir seviyeye gelemeyeceğini iddia eder. Bu bakış açısının altında bu yatar. Zoro'da böyle bir şey söz konusu değil diyorum. Nasıl Luffy, Shanks'ten etkilendiği bakış açısını şu yaşına değin karakterine yedirmiş bir şekilde yansıtıyorsa, Zoro içinde Kuina'nın etkisinde kaldığı bu durum karakterinde günümüze kadar geçerliliğini koruyan, Zoro'yu Zoro yapan bir unsur. Diyeceklerim bu kadar.
Bilim, cinsiyetler arası farklılıkların minimum düzeyde olduğunu kanıtlanmış olsa da, buna karşı direnç günlük hayatta “o zaman şu ağırlığı bir kaldır da görelim”, “inşaatta çalışın da görelim” şeklinde karşılık buluyor.

Öğrenilen bir şey olarak güçlü olmak
Erkeklerin çok küçük yaştan beri hep “güçlü olmak” üzerine büyütüldükleri, oynadıkları oyunlardan, yaptıkları tüm aktivitelere kadar “güçlü” olmalarına nasıl bir katkı sunulduğu herhangi bir ailenin oğlan çocuğuna bakıldığında bile gözüküyor. Bu sebeple güçlü olmanın da öğrenilen ve zamanla geliştirilebilen bir şey olduğunu karşılaştığımız tepkilerde anlatmaya çalışırken 22 Şubat’ta Milliyet gazetesinde çıkan röportajında Türkiye’deki kadın hareketinin önde gelen isimlerinden Ayşe Düzkan tam da bu konu üzerine çok güzel bir noktaya vurgu yapıyor.

Düzkan, röportajında Özgecan Aslan cinayetine bağlı olarak tecavüzü açıklarken: “...Erkeklerde bunun olmasının nedeni, buna imkan veren bir egemenlik ilişkisidir. Fiziksel güçle falan da bir alakası yok. Fiziksel güç de oluşturulan bir şey. Yıllar önce okuduğum bir kitapta savunma sanatları dersine giriyorlar. Hoca diyor ki ‘Gelin, göğsüme vurun’. Erkekler vurabiliyor, kadınların hiçbiri vuramıyor. Kadınlar vurmayı öğrenerek büyümüyorlar. Büyürken güçlü olayım, dünyaları devireyim gibi beklentilerimiz yok” diyerek bu meseleyi oldukça güzel bir şekilde de özetliyor.

Erkeklerin fiziksel olarak çok güçlü, kadınların ise bir o kadar güçsüz kabul edilmesinde gerek medyanın gerekse çocuk yaştan itibaren izlediğimiz çizgi filmlerin bile rolü var. Örneğin Disney’deki kadın karakterlerin resmedilmesinde “ince bilek”, erkeklerde ise “kapkalın bilek” gibi abartılmış imajların kullanılmasının da “güçlü erkek, güçsüz kadın” imajına katkısı olabileceği son zamanlarda bu meseleler üzerine çalışan bilim insanları tarafından da ileri sürülüyor. Bu sebeple eskiden ortaya atılan “cinsiyet farklıkları” hipotezinden ziyade “cinsiyet benzerlikleri” hipotezi, bilimde kendine yer bulmaya başlıyor

“Erkekler kadınlardan daha güçlüdür” gibi ifadeler genel olarak hem erkeklerin lehine ve kadınların aleyhine işliyor hem kadınların “zayıf” olduklarına ikna edilmelerine hizmet ediyor hem de günlük hayatın birçok alanında kadınlar “zayıf” veya “güçsüz” görüldükleri için ciddi bir önyargı ve bunun sonucunda da ayrımcılığa sebep oluyor. Aynı zamanda erkeklerin kadınlardan daha güçlü olduğu tezi kadınların “korunması” gereken varlıklar olduğu düşüncesi ile birbirini besliyor ve kadınların kendi güçlerini de küçümsemelerine sebep oluyor (5). Üstelik güçlü erkek normuna uymayan erkekler ve güçsüz kadın normuna uymayan kadınlar toplumda kabul görmüyor. Sıska, cılız ya da yeterince “maskülen” vücuda sahip olmayan erkeklerin ve “feminen” vücut yerine daha kaslı bir vücuda sahip olan kadınların da kendi vücutlarından utanmalarına sebep oluyor. Bu durum ancak cinsiyetin çizdiği sınırlar içinde var olmaya çalışan mutsuz bireyler yaratıyor.

Kalınlaştırdığım yerler, cinsiyetçi söylemler. Bu söylemler serinin içerisine sızmış durumda, bu da OP'i cinsiyetçi bir seri yapıyor. Bundan dolayı OP'de bulunan herhangi bir karakterin cinsiyetçi olmama gibi bir durumu çok olası değildir.

Zoro'nun hareketleri "Kadına el kalkamaz" sözüne uyan bir karakter. Bunu nereden biliyoruz desen. @twei nin attığı sahnelerde de görüldüğü gibi durum "kadına el kalkmaz ama saldırırza kendimi 'zarar vermeyecek şekilde' savunurum" durumu göze çarpıyor ve kadınları etkisiz hale getirirken, erkeklere yaptığı gibi "ağır yara" vererek olmuyor. Büyük bir fiziki hasar vermeden etkisiz hale getirme durumunu kimse inkar etmez sanırım burada. Eğer kadınları "zarar verilmemesi gereken insan" olarak görmüyorsa bu durumun sebebinin ne olduğunu marak ediyorum.

Edit: Kadınlar fiziksel olarak güçsüz görüldüğü için düşük seviye de konumlandırılırlar zaten. Erkeklerin daha yukarıda konumlandırılmasının sebebide aynı şekilde güçtür. Bunu eklemeyi unutmuşum.
 
Big Mom kadınların güçsüz olmadığını gösteren çok güzel bir örnek. Kaido hariç diğerlerine karşı şans tanıyorum. Kaido da zaten en güçlü canlı olarak tanıtıldı.
 
Big Mom kadınların güçsüz olmadığını gösteren çok güzel bir örnek. Kaido hariç diğerlerine karşı şans tanıyorum. Kaido da zaten en güçlü canlı olarak tanıtıldı.
Aslında değil. Bigmom'a kadın gözüyle bakılamaz bile. Anormal doğmuş bir yaratık ne de olsa. Eğer ki piyasada birbirinden güçlü bir sürü kadın savaşçı görseydik sana hak verebilirdim.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 3)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık