Yaşadıklarınızın gerçekliğine inanıyor musunuz, gibi bir şey olabilir.
Yaşadığınız Paranormal Olaylar
- Konbuyu başlatan Gümüş
- Başlangıç tarihi
Yani heryer aynı hareket edebiliyorum fakat kimse seni duymuyor görmüyor farklı bir boyuta geçiyorsun çoğu kez duayla kurtuldum çok dayak yediler diye gelmiyorlar artık.
Paranormal olaylar gerçek olabilir
Herşeyin bir açıklaması vardır
Kararsızım
Bu tarz.
Ben "her şeyin açıklaması vardır" dedim. Çünkü düşünceme en uygun bu sanırım.
Ben sebebi cin peri vs. ne olursa olsun nevrotik olaylar olduğunu düşünüyorum. Doğa üstü olayların yaşanmadığını düşünüyorum. Yaşanıyor olabilir ama benim düşüncem yaşanmadığı yönünde.
Doğa yasaları nadir oalrak bozulabileceğini düşünüyorum ama o ayrı konu bu konuyla alakası yok. Paranormal olarak aktarılan şeylerin ya bir açıklaması vardır ya da öznel nevrotik bir olaydır diye düşünüyorum. Kaynağı ne olursa olsun. Soruyu bu şekilde algılarsam cevabım bu.
Bir sabah evde tekim. Saat 7 veya 8 olması lazım. Birden evin salonundan ayak sesleri gelmeye başladı. Bende bizimkilerdir dedim. Ama evde kimse olamdığı aklıma geldi. Sonra çekmece açıp kapanma sesleri geldi, odamın kapısı sarsıldı. Ben korkudan donup kaldım. Sonra sesler kayboldu. O an öyle bi korktumki, arkamdan ter aktı.
Lise 1'deyim, bundan 13-14 yıl önce. Ortaokuldaki kız arkadaşımla ayrı şehirlere taşınmış olsak da ilişkimizi devam ettirmeye çalışıyoruz. Ama görüşemiyoruz işte uzun zaman olmuş falan filan neyse.
Birkaç arkadaş dediler ki astral seyahat diye bişey var, hayal ettiğin kişinin yanına gidiyosun ruhun çıkıyo da bilmemne. Ne saçmalıyonuz lan falan derken tabi kendimi bu mevzuyu araştırırken buluyorum. Derece yapmıştım liseye girerken, bilim irfan vs karizmayı çizdirmemek için de inanmıyor ayağı yapıyorum arkadaşlara tabi bi yandan
Sağlam da araştırırım, baya kitaplar mitaplar aldım okuyorum ediyorum araştırıyorum internete bakıyorum deliler gibi. Dedim tamam artık öğreneceğimi öğrendim, vakit geldi uygulamaya. Hem bu astral mevzusu doğru muymuş değil miymiş görmüş olcam, hem de hatunu görücem hesapta.
Yattım yatağıma, aktif bir şekilde çıktım astrale ilk seferimde. Aktif çıkış denilen yöntemde de beyni kandırırken konsantre olmanız gereken esnada kulağınıza gaipten saçma sapan sesler gelir ve baya korkutucudur. Zaten ilk denemelerinde çıkamayanların genel sebebi de bu seslerden fazla korkup konsantrelerini dağıtmalarıdır. Neyse, ben zaten okumuşum etmişim ne olacağını neyle karşılaşacağımı biliyorum. Seslerden korkmadan konsantrasyonumu devam ettirdim ve çıktım vücudumdan. Hesapta hatunun yanına gidicez ama odamdan ayrılamadan geri döndüm vücuduma. Acayip bir baş ve göğüs-omuz kasları ağrısı çektim 2-3 gün. Sonra bikaç kez daha denedim aynı şekilde. Sonra da gacıyla ayrıldık zaten gerek kalmadı astrale falan, bıraktım ben.
Ben astrali bıraktım da, astral beni bırakmamış. O evde ben liseyi bitirene kadar yaşamaya devam ettik. Yatağımda astrale çıktığım sırtüstü pozisyona her geçişimde, çok da düşünecek/kafayı takmış olduğum veya uğraştığım bir şey yoksa o esnada, istemeden ve odaklanmadan aktif çıkışın gaipten sesler evresine geçiyordum ve bu evreye geçtikten sonra vücudunu kıpırdatamıyorsun(Kas ağrısı sebebi de zaten bu bu kıpırdayamamaktan kaynaklanıyor, tüm kasların sonuna kadar kasılıyor diyim basitçe.). Astral beni yakalıyor diyelim yani bu duruma. İlk yakalandığımda istemeden vücudumdan çok kısa bir süreliğine ayrılmıştım. Sonraki 3-4 yakalanışımda yanak içlerimi sertçe ısırarak konsantremi bozup, astrale çıkış yapmadan önce mevzuyu sonlandırabildim. Ondan sonra da hep zihnimi meşgul tutmaya çalışarak kendimi yakalattırmadım.
Zamanla unuttum, geçti gitti. Ama hala yılda bir iki kez aklıma gelir istemeden böyle başlıklar görürsem veya bulunduğum ortamda bu tarz konular açılırsa.
Biri de demiyor ki hadi astralde gittin kızın yanına, gördün, geri döndün. Eline ne geçecek? Özlemin dinmez ki, aksine artar. Salaklık işte.
Elimizdeki imkanlar dahilinde bişeyler yapmaya çalışmışız gene, koca gönüllü AntiNewEra be
Birkaç arkadaş dediler ki astral seyahat diye bişey var, hayal ettiğin kişinin yanına gidiyosun ruhun çıkıyo da bilmemne. Ne saçmalıyonuz lan falan derken tabi kendimi bu mevzuyu araştırırken buluyorum. Derece yapmıştım liseye girerken, bilim irfan vs karizmayı çizdirmemek için de inanmıyor ayağı yapıyorum arkadaşlara tabi bi yandan
Sağlam da araştırırım, baya kitaplar mitaplar aldım okuyorum ediyorum araştırıyorum internete bakıyorum deliler gibi. Dedim tamam artık öğreneceğimi öğrendim, vakit geldi uygulamaya. Hem bu astral mevzusu doğru muymuş değil miymiş görmüş olcam, hem de hatunu görücem hesapta.
Yattım yatağıma, aktif bir şekilde çıktım astrale ilk seferimde. Aktif çıkış denilen yöntemde de beyni kandırırken konsantre olmanız gereken esnada kulağınıza gaipten saçma sapan sesler gelir ve baya korkutucudur. Zaten ilk denemelerinde çıkamayanların genel sebebi de bu seslerden fazla korkup konsantrelerini dağıtmalarıdır. Neyse, ben zaten okumuşum etmişim ne olacağını neyle karşılaşacağımı biliyorum. Seslerden korkmadan konsantrasyonumu devam ettirdim ve çıktım vücudumdan. Hesapta hatunun yanına gidicez ama odamdan ayrılamadan geri döndüm vücuduma. Acayip bir baş ve göğüs-omuz kasları ağrısı çektim 2-3 gün. Sonra bikaç kez daha denedim aynı şekilde. Sonra da gacıyla ayrıldık zaten gerek kalmadı astrale falan, bıraktım ben.
Ben astrali bıraktım da, astral beni bırakmamış. O evde ben liseyi bitirene kadar yaşamaya devam ettik. Yatağımda astrale çıktığım sırtüstü pozisyona her geçişimde, çok da düşünecek/kafayı takmış olduğum veya uğraştığım bir şey yoksa o esnada, istemeden ve odaklanmadan aktif çıkışın gaipten sesler evresine geçiyordum ve bu evreye geçtikten sonra vücudunu kıpırdatamıyorsun(Kas ağrısı sebebi de zaten bu bu kıpırdayamamaktan kaynaklanıyor, tüm kasların sonuna kadar kasılıyor diyim basitçe.). Astral beni yakalıyor diyelim yani bu duruma. İlk yakalandığımda istemeden vücudumdan çok kısa bir süreliğine ayrılmıştım. Sonraki 3-4 yakalanışımda yanak içlerimi sertçe ısırarak konsantremi bozup, astrale çıkış yapmadan önce mevzuyu sonlandırabildim. Ondan sonra da hep zihnimi meşgul tutmaya çalışarak kendimi yakalattırmadım.
Zamanla unuttum, geçti gitti. Ama hala yılda bir iki kez aklıma gelir istemeden böyle başlıklar görürsem veya bulunduğum ortamda bu tarz konular açılırsa.
Biri de demiyor ki hadi astralde gittin kızın yanına, gördün, geri döndün. Eline ne geçecek? Özlemin dinmez ki, aksine artar. Salaklık işte.
Elimizdeki imkanlar dahilinde bişeyler yapmaya çalışmışız gene, koca gönüllü AntiNewEra be
Ben çoğunun psikolojik olduğuna inanıyorum. İnsan beyni üzerine birazcık kitap karıştırırsanız görülen, duyulan, hissedilen halüsinasyonları daha iyi anlarsınız. Mesela sürekli dışarıdan ses, koku, görüntü topladığımız için rüyalarda bunları bazen gerçekten dokunmuş kadar hissedebiliyoruz. Bunu gözü açık gördüğünüzde, duyduğunuzda beynin fonksiyonlarında karmaşalar sonucu oluşmuş oluyor..Benim okuduğum bildiğim bu. Beyin büyük bir bellek ve hayatımızda olan şeylerin çok büyük çoğunluğunu kaydederek bazen kolay çıkaracağınız yere bazen çok derinlere hapsediyor. Beyinde anlık veya uzun süreli stres sonucu beyin kendini kurtarmaya çalışırken salgıladığı hormon madde veya her neyse onlarla dışa vurum yaşıyorsunuz. Michio Kaku bunu kitaplıkta kitaplarınız dizili olmasına siz bir kitabı çekmeye çalışırken diğerlerini de hareket ettirmenize benzetiyor. Mesela rüyalarımızda daha önce gerçek hayatta görmediğimiz suratları göremediğim hakkında bir yazı okumuştum.
Aynı zamanda bunun üzerine yapılan araştırmalar çok fazla. Mesela fareler üzerinde yapılan bir deneyde farelere aç oldukları halde tokluk duygusunu , ateş görmedikleri halde ateşten korkma halini dışardan nöronlara sinyal vererek gerçekleştirebildikleriyle alakalı da bir şeyler okudum.
Ben bu beyin ,zihin, duygular halüsinasyonlar, psikolojik hastalıklar üzerine herkesin okuyabileceği bir kitap önermek isterim Michio Kaku 'Zihnin Geleceği' . Önce beynin genel yapısında, genel işleyişinden bahsediyor. 11.sınıfa giden arkadaşlar ve yks ye çalışan arkadaşlar için çok yararlı olacaktır. Daha sonra beynin sinyalleri işlemesinden bunları belleğe arşivlemesinden, beyin üzerine nasıl araştırmalar yapıldığı , ne tür teknolojiler geliştirildiği ve bunların nasıl yorumlandığını anlatıyor. Beyin anomalilerini de hiç atlamıyor tabi bunları anlatırken. Eğer kitap okuyamam derseniz sadece "Optogenetik" üzerine de araştırma yapabilirsiniz. Beynin dünyayı algılayışı için bir fikir elde edersiniz.
Yani bu söylediklerimle varmaya çalıştığım yer beyin stres veya yediğiniz içtiğiniz şeylere bağlı olarak bazı anomaliler yaşar. Paranormal diye adlandırırız ama çok normaldir bitti
Yazmak konusunda çok da iyi değilim maalesef okurken gözünüzü tırmalamış cümlelerim vardır. Onlar için şimdiden kusura bakmayın.
Aynı zamanda bunun üzerine yapılan araştırmalar çok fazla. Mesela fareler üzerinde yapılan bir deneyde farelere aç oldukları halde tokluk duygusunu , ateş görmedikleri halde ateşten korkma halini dışardan nöronlara sinyal vererek gerçekleştirebildikleriyle alakalı da bir şeyler okudum.
Ben bu beyin ,zihin, duygular halüsinasyonlar, psikolojik hastalıklar üzerine herkesin okuyabileceği bir kitap önermek isterim Michio Kaku 'Zihnin Geleceği' . Önce beynin genel yapısında, genel işleyişinden bahsediyor. 11.sınıfa giden arkadaşlar ve yks ye çalışan arkadaşlar için çok yararlı olacaktır. Daha sonra beynin sinyalleri işlemesinden bunları belleğe arşivlemesinden, beyin üzerine nasıl araştırmalar yapıldığı , ne tür teknolojiler geliştirildiği ve bunların nasıl yorumlandığını anlatıyor. Beyin anomalilerini de hiç atlamıyor tabi bunları anlatırken. Eğer kitap okuyamam derseniz sadece "Optogenetik" üzerine de araştırma yapabilirsiniz. Beynin dünyayı algılayışı için bir fikir elde edersiniz.
Yani bu söylediklerimle varmaya çalıştığım yer beyin stres veya yediğiniz içtiğiniz şeylere bağlı olarak bazı anomaliler yaşar. Paranormal diye adlandırırız ama çok normaldir bitti
Yazmak konusunda çok da iyi değilim maalesef okurken gözünüzü tırmalamış cümlelerim vardır. Onlar için şimdiden kusura bakmayın.
Güzel konu ama pek hatırlamıyorum öyle bir olayı yaşayıp yaşamadığımı.
Hatırlayamıyorsan zaten yaşamamışsındır.
Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 2)
Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Tasarım Korsanfan V.6.0
