Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Tartışma] Shou Tucker: Bilim Uğruna Bir Canavar mı, Yoksa Çağının Kurbanı mı?

Shou Tucker: Bilim Uğruna Bir Canavar mı, Yoksa Çağının Kurbanı mı?

  • Kader Kurbanıydı.

    Kullanılan: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    32
Shou Tucker: Bilim Uğruna Bir Canavar mı, Yoksa Çağının Kurbanı mı?

Shou Tucker Kimdir?



Shou Tucker, Fullmetal Alchemist evreninde "Kimera Uzmanı" olarak bilinen bir Simyacı’dır. Devlet tarafından finanse edilen bir araştırmacı olarak çalışmaktadır ve kimera yaratma konusunda büyük bir başarıya imza attığını iddia eder. Ancak, gerçek ortaya çıktığında Tucker’ın bu unvanı elde etmek için akıl almaz bir fedakârlık yaptığı anlaşılır. Kendi karısını bir kimera yaratmak için kullanmış ve yıllar sonra aynı şeyi küçük kızı Nina ve köpeği Alexander üzerinde tekrarlamıştır. Bu korkunç deney, anime dünyasının en travmatik sahnelerinden biri olarak hafızalara kazınmıştır.

Tucker, yaptığı korkunç işle ilgili soğukkanlı ve umursamaz bir tavır sergileyerek, "bilimin ilerlemesi için fedakârlık gereklidir" argümanını öne sürmüştür. Bu tavrı, onu anime tarihinin en nefret edilen karakterlerinden biri haline getirmiştir. Peki, Shou Tucker tamamen bir canavar mı, yoksa içinde bulunduğu şartlar düşünüldüğünde bir noktada haklı görülebilir mi?

Shou Tucker Haklı mıydı?

Shou Tucker’ın eylemlerini savunmak neredeyse imkânsız görünüyor, ancak konuyu farklı açılardan ele almak mümkün:

Baskı Altındaki Bir Bilim İnsanı

Tucker, devlet destekli araştırmalar yapan bir simyacı olarak başarısız olursa finansal desteğini kaybedecekti. Bu durum onu çaresiz bıraktı. Bilim dünyasında başarı baskısı, gerçek dünyada da etik dışı deneylere yol açabilen bir faktör olmuştur. Gerçek hayattaki etik dışı deneyler (Tuskegee Deneyi, Josef Mengele’nin deneyleri vb.) düşünüldüğünde, Tucker sadece bilimsel ilerlemeye takıntılı bir figür müydü?

Bilim İçin Her Şey Mübah mı?



Tarihte birçok bilim insanı etik açıdan sorgulanabilir yöntemler kullanarak büyük keşifler yapmıştır. Eğer Tucker’ın deneyleri başarılı olup, insanların kimera ile uyum içinde yaşamasını sağlayacak bir buluşa yol açsaydı, yine de aynı şekilde yargılanır mıydı? O, gerçekten büyük bir ilerlemenin peşinde miydi, yoksa sadece kendi çıkarlarını mı gözetiyordu?
  1. Kendi Korkunç Mantığı İçinde Bir Tutarlılık Var mı?
    Tucker, kendi ailesini feda ederken bile bunu mantıklı bir karar gibi sunuyordu. Ona göre, bilimsel gelişim için "gereken" bir fedakârlıktı. Ancak burada asıl soru şu: Eğer simya, doğa kanunlarını değiştirebilen bir bilimse, neden daha etik çözümler aramadı? Acaba zaman kısıtlaması ve devlet baskısı nedeniyle mi bu yolu seçti?
  2. Alternatif Bir Yol Var mıydı?
    Shou Tucker'ın yerine başka bir simyacı olsaydı, farklı bir yol izleyebilir miydi? Devletin finansal baskısı altında bir bilim insanının gerçekten etik seçimler yapma şansı var mıydı? Bu noktada Tucker'ın ahlaki düşüşünün sadece onun karakteriyle mi, yoksa sistemin kendisiyle mi ilgili olduğunu tartışabiliriz.
(Bilgiler Alıntıdır)

Shou Tucker'ın yaptıkları, etik ve ahlaki açıdan korkunç olsa da, motivasyonları ve içinde bulunduğu şartlar göz önüne alındığında "kötülüğün sıradanlığı" konseptiyle değerlendirilmesi gereken bir vaka olabilir. Ancak, bu onu mazur gösterebilir mi?

Sizce Shou Tucker tamamen bir canavar mıydı, yoksa zor bir durumda çaresiz bir bilim insanı mıydı? Eğer onun yerinde olsaydınız, nasıl bir yol izlerdiniz?"
 
Animeyi izleyeli çok oldu o yüzden net hatırlamıyorum, biraz baktım ve az çok hatırlar gibi oldum bakalım ne kadar doğru hatırlamışım. Karısını iki sene önce kimeraya çevirdiği zaman ödül alıyor ve devamındaki 2 yılda her hangi bir başarı elde edemiyor. Eğer gerçekten bilim uğruna takıntısı olan birisi olsaydı daha fazla suç işler, kızı üzerinde daha önce yada başkaları üzerinde daha önce deneyler yapardı. Ancak bir sosyopat olsa da korkak bir adam olduğu için kendini tehlikeye atacak adımlar atmıyor, yada karısını kullandığı gibi kızını gelecekte kullanabileceği bir garanti olarak gördüğünden son ana kadar deneylerinde kullanmıyor. Yani davası uğruna bir şeyler feda edecek bir adam değil kendisi, zaten duyguları çok gelişmemiş bir adam her şeyini kaybetmemek adına zaten değer vermediği ama garantisi olan 2 canlıyı kullanmayı seçiyor.

Bütün yaptıklarını bilim uğruna yaptığını söylemesi kendini kandırmak, korkak bir katilden fazlası değil.
 
Bilim uğruna kendini feda etmek Mayuri gibi olur kendi üzerinde yaparsın deneylerini sonuçlarına katlanırsın.Bu adam Josef Mengele’yi yansıtmak için vardı sanırım.Seride benzer biri olsun demiş olabilirler Almanya anlatılıyor olunca…
 
Shou Tucker: Bilim Uğruna Bir Canavar mı, Yoksa Çağının Kurbanı mı?

Shou Tucker Kimdir?



Shou Tucker, Fullmetal Alchemist evreninde "Kimera Uzmanı" olarak bilinen bir Simyacı’dır. Devlet tarafından finanse edilen bir araştırmacı olarak çalışmaktadır ve kimera yaratma konusunda büyük bir başarıya imza attığını iddia eder. Ancak, gerçek ortaya çıktığında Tucker’ın bu unvanı elde etmek için akıl almaz bir fedakârlık yaptığı anlaşılır. Kendi karısını bir kimera yaratmak için kullanmış ve yıllar sonra aynı şeyi küçük kızı Nina ve köpeği Alexander üzerinde tekrarlamıştır. Bu korkunç deney, anime dünyasının en travmatik sahnelerinden biri olarak hafızalara kazınmıştır.

Tucker, yaptığı korkunç işle ilgili soğukkanlı ve umursamaz bir tavır sergileyerek, "bilimin ilerlemesi için fedakârlık gereklidir" argümanını öne sürmüştür. Bu tavrı, onu anime tarihinin en nefret edilen karakterlerinden biri haline getirmiştir. Peki, Shou Tucker tamamen bir canavar mı, yoksa içinde bulunduğu şartlar düşünüldüğünde bir noktada haklı görülebilir mi?

Shou Tucker Haklı mıydı?

Shou Tucker’ın eylemlerini savunmak neredeyse imkânsız görünüyor, ancak konuyu farklı açılardan ele almak mümkün:

Baskı Altındaki Bir Bilim İnsanı

Tucker, devlet destekli araştırmalar yapan bir simyacı olarak başarısız olursa finansal desteğini kaybedecekti. Bu durum onu çaresiz bıraktı. Bilim dünyasında başarı baskısı, gerçek dünyada da etik dışı deneylere yol açabilen bir faktör olmuştur. Gerçek hayattaki etik dışı deneyler (Tuskegee Deneyi, Josef Mengele’nin deneyleri vb.) düşünüldüğünde, Tucker sadece bilimsel ilerlemeye takıntılı bir figür müydü?

Bilim İçin Her Şey Mübah mı?



Tarihte birçok bilim insanı etik açıdan sorgulanabilir yöntemler kullanarak büyük keşifler yapmıştır. Eğer Tucker’ın deneyleri başarılı olup, insanların kimera ile uyum içinde yaşamasını sağlayacak bir buluşa yol açsaydı, yine de aynı şekilde yargılanır mıydı? O, gerçekten büyük bir ilerlemenin peşinde miydi, yoksa sadece kendi çıkarlarını mı gözetiyordu?
  1. Kendi Korkunç Mantığı İçinde Bir Tutarlılık Var mı?
    Tucker, kendi ailesini feda ederken bile bunu mantıklı bir karar gibi sunuyordu. Ona göre, bilimsel gelişim için "gereken" bir fedakârlıktı. Ancak burada asıl soru şu: Eğer simya, doğa kanunlarını değiştirebilen bir bilimse, neden daha etik çözümler aramadı? Acaba zaman kısıtlaması ve devlet baskısı nedeniyle mi bu yolu seçti?
  2. Alternatif Bir Yol Var mıydı?
    Shou Tucker'ın yerine başka bir simyacı olsaydı, farklı bir yol izleyebilir miydi? Devletin finansal baskısı altında bir bilim insanının gerçekten etik seçimler yapma şansı var mıydı? Bu noktada Tucker'ın ahlaki düşüşünün sadece onun karakteriyle mi, yoksa sistemin kendisiyle mi ilgili olduğunu tartışabiliriz.
(Bilgiler Alıntıdır)

Shou Tucker'ın yaptıkları, etik ve ahlaki açıdan korkunç olsa da, motivasyonları ve içinde bulunduğu şartlar göz önüne alındığında "kötülüğün sıradanlığı" konseptiyle değerlendirilmesi gereken bir vaka olabilir. Ancak, bu onu mazur gösterebilir mi?

Sizce Shou Tucker tamamen bir canavar mıydı, yoksa zor bir durumda çaresiz bir bilim insanı mıydı? Eğer onun yerinde olsaydınız, nasıl bir yol izlerdiniz?"
Şu piç kurusunu görünce öyle sinirleniyorumki diri diri derisini yüzesim sonrada tuz basasım geliyor. :of:
Bu adamı savunan varsa kesin akıl hastası bir psikopatır.
 
Şöyle bir durum değerlendirmesi yapalım;

Kimera; Çeşitli canlıları tek bedende toplama olayı.

Devlet, bu olaya dair bir “uzmanlık” oluşturuyor. Bu adam bu alanda araştırmalar yapan, devlet tarafından fonlanan, bu araştırmaları desteklenen birisi. Ünvan olarak da Kimera Uzmanı olarak biliniyor.

Kimera mevzusu fanteziden öte bir şey olmadığından bana çok akıl dışı geliyor, tamamen hayali, bundan öteye geçmesi pek mümkün olmayan bir şey. Devlet gitmiş böyle akıl dışı bir mevzu hakkında canlılar üzerinde deney yapması için bu adamı fonlamış. Adam zaten akıl dışı bir olayı araştırmaya gönüllü olduğu için adama sıkıntılı desek, hata etmiş olmayız. Kendi fantezileri uğruna eşini, çocuğunu ve köpeğini kullandığını görüyoruz. Devletin bu olaya icazet vermesinden ve bu adamın da bu akıl dışı olayın gerçekleşmesini sağlamasından dolayı, hem devlet hem de fail konumunda olan malum kişiyi suçlu görüyorum.

Sadece bu elemanı suçlamak yetersiz kalır, ayrıca bu elemanı ve araştırmalarını destekleyen kişi, kişiler, devlet, devlet kurumları, buna onay verenler ve araştırma için fon sağlayan kuruluşlar, hepsi komple suçludur.

Bu şeye benziyor, japonya’da zamanında yapılan esir deneylerinde, bir esirin kolunun kopartılıp “acaba kaç dakikada ölecek” deneyine. Bir kişiye zarar verip, ondan malumat edinme durumu. Karşı tarafın zarar göreceği kesin ama sen bunu malumat elde edeceğim bahanesiyle yerine getiriyorsun. Kendi sadistliğinin üzerini bilgi kazanma kisvesiyle kapamaya çalışıyorsun. Daha başka bir şekilde anlatacak olursak, birini bıçakla ölümcül yaraladıktan sonra “acaba ölecek miydi, bunu öğrenmek istedim” demek gibi.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık