Tamam öyle beklentileri karşılayacak filmler çok yok ama o kadar da kötü değiller. Aksiyonu yüksek filmleri artık onunla başarılı yönetmenler bile çekmiyor artık. Dar alanda psikolojik filmler çekmek daha zordur. İlk defa bu yıl hepsi bir arada. Mesela sanatsal açıdan (görsellik, sanat yönetmenliği, yer-mekan seçimi ve kast) değerlendirmeni de merak ediyorum.
Bir film özelinde yaptığım yorumu gereksizce genel olarak algılamışsın sanırım. Yorumladığım film öyle dar alanda geçen psikolojik bir filmde değil. Senaryo ve anlatım bakımından birçok eksiği var ve oldukça yavan. Açıkçası bir film özelinde yaptığım yoruma istinaden filmlerden soğuduğunu söylemende çok abes. Ama istediğin gibi oscar ve filmler hakkındaki görüşlerimi biraz aktarayım.
Oscar özelinde konuşacak olursam son 6 7 yıldır amerikada yaşanan olayların ve kültür değişiminin film sektörünü nasıl etkilediği açıklamama gerek yok sanırım. 10 sene evvel kore sineması dünyanın gelmiş geçmiş en iyi filmini çekse dahi Oscarda en iyi filme aday göstermezlerdi. Son yıllarda amerikan sinemasının çin ve asya ülkelerini yeni ve büyük bir pazar görmesi sebebi ile geçen sene Parazit bu sene de Minari adaylık aldı. Hakedip haketmemelerinden bağımsız, artık bu tarz olayları sıkça göreceğimiz malum. Sadece disneyin son 3 yıldır çin kültürüne dair çektiği animasyon filmleri bile durumu apaçık belli ediyor.
Bu seneki adaylıklara gelecek olursam şu ana kadar izlediklerim arasında dişe dokunur gerçek anlamda hiçbir şey yok maalesef. Ama bu durumu garipsemiyorum salgın sebebiyle birçok prodüksiyon durdu, bir sürü film ertelendi. Ama gelipte Promising Young Woman gibi filmede en iyi film adaylığı vermezsin. En basitinden geçen seneki adaylara bak, hangisini çıkarıp yerine bu filmi eklerdin geçen sene? Ya da geçen seneki filmlerden bir ikisi bu sene olsa silip süpürmez miydi ortalığı?
Filmler hakkındaki görüşüme gelirsek benim için bir filmin en önemli olayı senaryosu yani hikayesi ve yönetmenin anlatım şeklidir. Filmi film yapan temel öge bunlardır. Bu iki adımdan biri sağlam değilse maalesef hiçbir filme çok iyi ve ödül alabilecek gözüyle bakmam ben. Görsellik ve kastı ikinci planda, sanat yönetmenliği ve yer mekan seçimleri ise üçüncü planda hatta önemsiz sayarım. Yani kötü bir filmi çekilen mekanlar çok güzel diye, sanat yönetmeni kostümü mekan tasarımını çok güzel ayarlamış diye beğenemem maalesef. Nadiren bazı ortalama filmlerde bu tarz açılardan çok iyi olan filmler olmuyor mu, oluyor. Onlarda gidip kendi alanında adaylığını alıyor. Görsellikde aynı şekilde iyi bir filmin yanında güzel bir görsellik elbette zevk verir, artı puan ekler. Ama Hızlı ve Öfkeli serisinde de görsellik var. Gidipte en iyi filme adaylık veremeyiz değil mi? (Ulan bak, Black Panther gibi en kötü mcu filmine sırf siyahiler oynuyor diye en iyi film adaylığı vermeleri aklıma geldi. Cgi bile tırttı bu filmin. :S) Kasta gelecek olursak kimi zaman usta oyuncuların kötü filmleri taşıyıp sırtladığını görmedik mi gördük, ama birçok usta oyuncunun kötü filmlerdeki rolleriyle kendilerini yok etmelerini de gördük. Hiç tanınmamış oyuncuların iyi filmlerde rollerinin hakkını verip parlamalarını da gördük. Sevdiğim oyuncuları görmeyi elbette isterim ama izlediğim film iyi olduktan sonra pek aramam. O sebeple ikinci planda benim için. Umarım filmler hakkındaki görüşlerim senin için açıklayıcı olmuştur.