Sen önceki yorumunda marine açısından yorumlamışsın.Marine içinde Mihawk'ı öldürmenin Beckman'ı Roo'yu ya da Yasopp'u öldürmekten daha değerli olduğunu düşünüyorum.Neyse bu kısmın zaten çok bi önemi yok.
Bir tank, savaşta yıkıcı olabilir ama askeri yöneten ve moral veren komutandır. Bilmem anlatabildim mi önem meselesini. Çok bir önemi var bu kısım neden muhattap olamayacağıyla doğrudan bağlantılı.
Yoo fail falan değil.Bunu diceğini de tahmin etmiştim zaten de yanlış çıkarımlar yapıyorsun.WB yılların korsanı bi kere.Shicileri,Mihawk'ı azıcık tanıyordur.Hiçbir shicinin denizciler için canını ortaya koyarak dövüşmeyeceğinin de farkındadır bence.East Blue'nun 5 dorukilik korsanı değil ki dünyadan bi haber yaşasın WB.O yüzden o savaşa giderken de Mihawk'ın amiraller kadar tehlike oluşturmayacağının farkındadır.Ama bu yazdığım son cümleden de amiral>Mihawk çıkarımını yapma.Amiraller denizciler için ölümüne kapışır ama Mihawk gibi bir korsan denizciler için canını ortaya koymaz diyorum.
Mihawk isterse onlardan güçlü olsun, adam ordunun komutanı değil. Savaşı kazanmak istiyorsan ya düşmanını bozguna uğratırsın ya da düşmana liderlik edebilecek kimseleri elemine etmeye çalışırsın. Yukarıdaki muhabbetle aynı neden dolayı ne kadar güçlü olursa olsun, isterse tam güç kullansın, savaş alanında Amiraller kadar öncelik kazanamaz. Zaten bu sebeple Mihawk, önem verilen bir kimseye tehdit oluşturana kadar da iplemediler adamı. Eğer Luffy'ye saldırmasa ya da alternatif bir senaryoda Marco'nun, Jozu'nun falan yolunu kesmeye çalışmış olsun, bunu yapmasa tayfanın önemli güç kaynaklarını kullanacakları bir isim olmayacaktı.
Neresi farklı olaylar silsilesi ?
Farklı olan kısım şu: Luffy'yi öldürmek amacıyla saldıran bir adam var ki bu saldırılardan bir tanesi o çok övülen buz dağı kesme olayını gerçekleştiriyor. Boş da saldırmıyor yani. Daha sonra Luffy'yi hırpalamaya başlıyor hafif hafif, ama ölümcül bir yara da açamıyor. Bunu gören Marco, Vista'ya "Git şu bebeye yardım et." deyip Vista'yı, Mihawk'ın üstüne salıyor. Vista, Mihawk'ı tutmaya gittiğinde Mihawk, Luffy'nin çok uzaklaştığını söylüyor ve uzun erimli bir saldırı yapmak için geriliyor. Tam bu sırada Vista karşısına dikiliyor ve tada, Vista 1 milim bile oynamıyor bu saldırıyı tutarken. Daha sonra Mihawk adama tavşan muamelesi de çekmiyor, seni tanımamak aptallık olurdu diyerek adamı övüyor. Onun öncesinde Mihawk'a saldıran 2 newkamaya ise ezdiğim her böceği hatırlamam deyip tekleyen adam Vista'yı övüyor. Ardından ikiside işi sonlandırma konusunda hevesliler ve mücadeleyi bırakıyorlar. Bu karşılaşmayı yarıda bırakma sohbetinden önce karşılıklı saldırılar yaptıklarını anladığımız bir kare de çizilmiş, yani Vista ıkına sıkına savunma yapan bir pozisyonda kalmıyor. Savaş içerisinde düşmanı en kısa sürede bertaraf etmek amacıyla gidiyor bir de oraya.
BM olayında ise; şekerci abimiz BM'nin bilincinin sandığı kadar gitmediğini dile getiriyor ama buradan ters okumayla bilincinin tam olarak yerinde olmadığını ver bir handikapı olduğunu anlıyoruz. BM'nin handikaplı olduğunu anladığımız bir diğer sahne ise Jinbei'nin, Lufyy'nin G4 modunda attığı yumruktan daha zayıf olduğunu düşündüğüm bir yumrukla BM'yi uçurması. Sırayla gidersek il olarak Jinbei'ye bir saldırı yapıyor ve Jinbe'i bunu durdurmaya çalışırken saldırının şiddetiyle uçuyor. Daha sonra Nami'yi böcek gibi ezerek öldürmeye çalıştığı sahneyi görüyoruz. Bir önceki kadar şiddetli ve efor sarf edilerek yapılmadığını, hatta gelişi güzel yapıldığını düşündüğüm bu saldırıyıysa Chopper en defansif moduyla ıkınarak durduruyor. Ardından Jinbei'nin ateşi söndürüp yumruk attığını görüyoruz. Ardından BM, Brook tarafındankendisine gelecek bir saldırıyı karşılamak için pozisyon almışken aptal bulutu kesiyor ki muhtemelen evrende bunu yapabilecek tek kişi. Ardından BM dengesini kaybettiği ve savunmasız olduğu sırada Nami yıldırımı vuruyor.
İlkine baktığımızda "Yonkou" seviyesi dediğimiz bir abimizin saldırısını durdurup karşılık verebilen ve bunu karşısındaki abimizin bilinen bir handikapı yokken yapıyor. Bunun yanında bu abimiz karşısındaki adamı ciddiye aldığını belirten cümleler kuruyor. Diğerinde ise handikaplı olduğu bilinen ve bir çok dengesiz hareket yapan, karşısındakileri böcek olarak küçümseyen ve bu sebeple boş atıp gemiyi kırarak pasta arayan ama buna rağmen tayfaya kabasından soluk aldıran ve bin bir güçlükle takip mesafesi açılabilen bir kimse görüyoruz. Burada farklı olan olaylar silsilesi ise; handikap-handikapsızlık, dikkat dağınıklığı, küçümseme-ciddiye alma, savaş meydanı-pasta arayışı, fırsat bulursa öldürecek olması-fırsat bulunursa topuklanacak olması, 1v1-1v4 olması ve birinde kaçma çabası varken diğerinde karşındaki adamı fırsatını bulduğunda (öldürme-yaralama ne olursa) egale etme çabasının bulunması.
Benim açımdan bu saydıklarım karşılaştırmayı absürt hale getiriyor.