Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Kesik Bacak Katili

Kesik Bacak Katili, 2000-2001 yılları arasında İstanbul'un belirli bir bölgesinde en az 7 kişiyi öldürmüş bir seri katildir. Ölen kişilere ait kopmuş bacaklar çeşitli çöp torbalarında, ara sokaklarda ve hatta denizde bulunmuştur. Katil hiçbir zaman yakalanamamış ve kurbanlarından yalnızca birinin kimliği belirlenebilmiştir. Son kurban 20 yıl önce bulunduğu ve herhangi bir şüpheli ya da ipucu olmadığı için 2021 yılında dosya kapatılmıştır.

İlk Kurban

8 Ocak 2000'de İstanbul'un Eminönü semtindeki işlek bir pazaryeri olan Mısır Çarşısı'ndaki bir adam çöpten topladığı kağıtların ve kartonların üzerinde kan lekeleri olduğunu fark eder, bunun üzerine çöpü karıştırmaya başlar ve kesik bir insan bacağı bulur. Olay yerine ilk olarak Yeşildirek Karakolu'na bağlı olan bir polis devriyesi gelir. Çevrede yapılan aramada başka bir ceset ya da vücut parçası bulunamaz ve bacak incelenmek üzere laboratuvara götürülür. Yapılan incelemede bacağın 26-27 yaşlarında bir kadına ait olduğu ve kalçadan temiz bir şekilde kesildiği belirlenir. Yine yapılan incelemelerde bacağın tüysüz ve pedikürlü tırnakları olduğu ve en geç üç gün önce kesilmiş olduğu sonucuna ulaşılır. Kurbanın kimliği tespit edilemez ve katile dair herhangi bir ipucuna rastlanamaz.

İkinci Kurban

19 Mayıs 2000'de İstanbul'un Eminönü semtindeki rıhtıma demirlemiş olan bir teknenin pruvasına bir şey çarpınca teknenin kaptanı çarpan şeyi kontrol etmeye gider ve suyun üzerinde yüzen bir bacak görür. Başta bunun bir cansız manken bacağı olduğunu düşünse de, sopayla bacağı dürtünce gerçek olduğunu anlar. Olay yerine yine Yeşildirek Karakolu'ndan polisler gelir. Polisler gelmeden önce teknedeki bir yolcu denizde başka bir bacak daha olduğunu görür. Bacaklar incelenmek üzere laboratuvara götürülür. Yapılan incelemede bacakların 25-30 yaşlarında bir kadına ait oldukları belirlenir. Bacaklar tuzlu suda kaldıklarından ne zaman kesildikleri anlaşılamaz. Tıpkı ilk bulunan bacakta olduğu gibi bu bacakların da temiz bir şekilde kesildiği ve bakımlı oldukları sonucuna ulaşılır. Polisler kadının kimliğini tespit edebilmek için kayıp ilanlarını tarar. Tarama sonucunda bacakların Aksaray ve Taksim'de fahişelik yapan Sevim Işık adlı bir kadına ait olduğu düşünülür, ancak Sevim Işık'ın ailesine ulaşılamadığı için kimlik tespiti yapılamaz.

Üçüncü Kurban

7 Aralık 2000'de bir grup lise öğrencisi yine aynı bölgede kesik bir bacak bulur. Bu bacak da diğer bacaklar bakımlı, tüysüz ve pedikürlüydür. Bu bacağın da temiz şekilde kesilmesinden dolayı katilin anatomi bilgisine sahip olduğu anlaşılır. Bacağın bulunmadan birkaç gün önce kesildiği ve günde 7-8 saat ayakta duran birine ait olduğu sonucuna ulaşılır. Bacağın sahibinin kimliği bulunamaz.

Dördüncü ve Beşinci Kurbanlar

12 Mart 2001'de Unkapanı semtinin yakınlarındaki Haydar'da çöp torbalarına konulmuş ve aralarında 50 metre mesafe olan iki bacak bulunur, fakat bu sefer bacakların farklı kişilere ait oldukları anlaşılır. Bacaklardan biri 20-22 yaş arası bir kadına, diğeri de 25-30 yaş arası bir erkeğe aittir. Bacaklar diz hizasından kesilmişlerdir. Kadına ait olan bacak öncekiler gibi temiz bir şekilde kesilmişken, erkeğe ait olan bacak son derece hoyrat bir şekilde kesilmiştir. Erkeğin bacağından alınan kan örneklerinde uyuşturucu ve alkol izlerine rastlanır. Tıpkı öncekiler gibi bu bacakların da sahiplerinin kim olduğu bulunamaz.

Altıncı Kurban

22 Mart 2001'de İstanbul'daki bir metro hattı olan Tünel'de bir başka bacak daha bulunur. Bacak kalçadan temiz bir şekilde kesilmiştir. Bacağın bulunduğu yerde herhangi bir kan izine rastlanmadığı için bacağın kesildikten sonra sıcak suda bekletildiği anlaşılır. Yapılan incelemelerde bacağın 4 Eylül 1983 doğumlu 17 yaşındaki hukuk öğrencisi Yasemin Durgun'a ait olduğu belirlenir. Yasemin'in çantası iki gün sonra Gümüşsuyu Parkı'nda bulunur, çantadan sadece telefonu alınmıştır. Yapılan araştırmada telefonun Tahtakale'deki bir telefoncuya satıldığı anlaşılır. Telefonu satan kişi katil değildir, çünkü çantayı parkta bulmuş ve içinden telefonu almıştır.

Yasemin'in babası daha önce askerlik yapmış bir polis memuruydu. Yasemin'in bir erkek arkadaşı vardı, ancak erkek arkadaşı "Okul hayatımızı bozuyor, geleceğimizi etkiliyor" diyerek ilişkiyi bitirmişti. Bunun üzerine Yasemin, A. S. isimli bir erkekle arkadaş olur. A. S. aynı zamanda S. N. isimli bir başka kızla daha görüşüyordu. Bu üçlünün arasında yaşanan olayların detayları öğrenilemez, ancak bir şekilde ilişkileri son bulur.

Yasemin en son 20 Mart'ta bir postanede görülmüştür. Normalde o gün A. S. ile görüşecektir, ancak buluşmaya gitmez. Bunun üzerine A. S. okula döner ve Yasemin'i gören olup olmadığını sorar. Olumlu bir yanıt alamayınca durumu okul yöneticilerine bildirir ve polis durumdan haberdar edilir. Polis 22 Mart'ta metro tünelinde çöp toplayıcıları tarafından bulunan bacağın Yasemin'e ait olduğundan şüphelenir, ancak Yasemin'in babası kızının böyle bir suça kurban gideceğine inanmadığı için herhangi bir DNA testinin yapılmasına izin vermez.

25 Mart'ta Yasemin'in okulundaki ankesörlü telefonlardan biri çalar ve öğrencilerden biri telefona cevap verir. Telefonun diğer ucundaki adam ürkütücü bir ses tonuyla "Boşuna o kızı aramayın, bulamazsınız." der. Öğrenci bu aramayı okul yönetimine bildirir. Bu konuşmadan sonra ankesörlü telefon iki kez daha çalar ve arayan kişi aynı şeyleri söyler. Bu aramaların ardından Yasemin'in babası DNA testi yapılmasını kabul eder ve bulunan bacağın Yasemin'e ait olduğu kesinleşir. Yasemin'in en son insan trafiğinin yoğun olduğu bir bölgede görülmesi nedeniyle katilin onu tam olarak nasıl kaçırdığı bulunamaz.

Yedinci Kurban

20 Temmuz 2001'de Maltepe'deki bir plajda bir kesik bacak daha bulunur. Diz hizasından kesilmiş olan bacağın 30-35 yaşları arasında bir erkeğe ait olduğu tespit edilir. Diğer bacakların sahipleri gibi bu bacağın da sahibinin kim olduğu belirlenemez.

Polis üst üste yaşanan bu olaylardan sonra davayı birinci öncelik haline getirir, ancak herhangi bir şüpheli veya ipucu bulamaz. Zira biri hiçbir kurbanın kimliği tespit edilememiştir. Bacakların bulunduğu bölgedeki tüm binalar aranır, kan izi tespit edebilmek için ultraviyole ışınları kullanılır. İkinci kurbanın bacakları denizden çıktığı için dalgıçlarla denizde de arama yapılır. 2002'de üç kopmuş bacak daha ortaya çıkar, ancak resmi kurban sayısı 7 olduğu için bunların taklitçilere ait olduğu söylenerek incelenmeye alınmaz. Bir daha kesik bacak bulunmaz ve cinayetler sona erer.

Richard Walter adlı Amerikalı bir suç psikoloğu tarafından katilin bir profili çıkarılır, ancak Richard Walter'ın davanın kaynaklarına erişimi yoktur ve önemli detayları bilmemektedir, bu yüzden aşağıdaki bazı bilgiler muhtemelen yanlıştır.
  • 20'li yaşlarda.
  • Suçlarının arkasında cinsel bir motivasyon var (bu durum erkek kurbanları açıklamaz).
  • Muhtemelen daha önce hapis yatmış.
  • Muhtemelen Bakırköy Akıl Hastanesi'nde kalmış
  • İstanbullu değil.
  • Olaylar birbirinin 500 metre yakınında gerçekleştiğinden muhtemelen o bölgede oturmuyor.
  • Arabası yok. Bu yüzden yürüyerek ya da toplu taşıma kullanarak hareket ediyor.
  • Kurbanlarının teşhis edilememesi için kafalarının veya ellerinin bulunmasına izin vermiyor (cesetlere ne yaptığı bilinmiyor).
  • Ceset gövdelerinin de bulunmamasını sağlamaya çalışıyor.
  • Varlığının bilinmesi için bacakları bulunabilecekleri yerlere bırakıyor.
  • Muhtemelen savunmasız oldukları için fahişeleri öldürüyor (teşhis edilebilen tek kurbanı fahişe olmadığından ve diğer kurbanların kimlikleri tespit edilemediğinden bu madde doğrulanamaz).
  • Erkek kurbanların dikkatsiz ve baştan savma şekilde kesilmelerinden dolayı bu cinayetlerin kıskançlık ile işlenmiş olma ihtimali var.
  • Muhtemelen aşağılık kompleksine sahip.
  • Kurbanların eşyalarını çalıyor.
  • Deneyimi yeniden yaşamak için suç mahallini tekrar ziyaret ediyor.
  • Suçu ortaya çıktığında oluşan paniği izleyebilmek için vücut parçalarını özellikle işlek yerlere bırakıyor.
 
Son düzenleme:
Aradan yirmiyıl geçmiş ve kurbanlara ait başka hiçbir şey bulunamamış olması çok kötü. Korkutucu da. Ne yaptı acaba garibanlara?

Ya ölmüştür ya da başka suçtan hapse falan girmiştir. Bunları yapan biri aniden yaptıklarına son veremez, manyak çünkü.
Ölmüş olması daha muhtemel. Hapse girse birilerine anlatırdı çünkü.
 
Bunu okumuştum bana muhtemelen Münevver Karabulut olayına benzer birşeymiş gibi geliyor.2002 yılında bulunanlar taklitçi denmiş geçilmiş üstü kapatılmış sanki arkasında güçlü birileri olabilir izlenimi aldım.
 
Bunu yapan biri kesinlikle biyoloji ve sağlık üzerine bilgili biri. Yani çok düzgün bir işlem yapıldığı söyleniyor, bunu normal biri yapamaz. Cesetlerin bulunmaması da ayrı bir olay, yani ne yaptı derseniz muhtemelen tamamen yok etti ya da o tarz bir işlem yaptı.

Kimi ne zaman aradıklarını bile bildiğini de telefon edip "Onu bulamazsınız" tarzında konuşmasından da anlayabiliriz aslında. Yani muhtemelen öldürdüğü kişileri bire bir tanıyan ve bunları yaptığı kişilerin birbirleriyle bağlantılı olmamasını düşünmüş olabilir. Mesela kızın en son çok işlek bir yerde göründüğünü söyleniyor, birini böyle bir yerden kaçıramazsın kolay kolay. Fakat eğer buluşursan, onu tanırsan, bir yere kendi isteğiyle götürürsen böyle bir durum gerçekleştirebilirsin.

Erkeklere gelecek olursak muhtemelen bu psikopat bunları canlı canlı kesiyordu ve kesiklerde deformasyon oluyordu. "Neden erkekler ve kadınları beraber hedef alıyordu?" sorusuna da pek çok cevap verilebilir. Dikkatleri başka yöne çekmek, yazıldığı gibi kıskançlık olabilir...
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık