Çocukken Trt verirdi orada izlerdim. O zamanlar güzel gelmişti.
1940'lı yıllarda İstanbul’da bulunan eski bir konakta yaşayan yaşlanmış Kemal, artık unutulmaya yüz tutmuş anılarını anlatıyor.
Piano Piano Bacaksız, her bir odasını bambaşka insanlara kiraya verilen bir konakta, savaşın da getirdiği zorluklara rağmen hayata tutunma çabası veren bir grup insana dair etkileyici bir hikaye.
Usta yönetmen Tunç Başaran, Piano Piano Bacaksız ile 1991 yılında İstanbul Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ödülüne layık görülmüştü.
Boru gibi aksiyon filmidir JW. Bir insanın şunu izlemeden evvel az çok ne izleyeceğini bilip de zaman kaybı olarak nitelendirmesi için ya duygusal buhranlarda sürükleniyor olması lazım ya da zevksiz. Umuyorum ilkidir, sonuçta geçer gider.
Son 20 yılın en iyi aksiyon işine burun kıvıran birine direkt zevksiz de geç
Cem Yılmaz diyor ya "Girişte veriyorlar tabancayı sıka sıka ilerliyorsun." işte öyle bir şey. Film zevkine güvendiğim biri önermişti diğer aksiyonlar gibi değil diye. Beni yanlış yönlendirmiş. Aksiyon filminin iyisi yoktur.Son 20 yılın en iyi aksiyon işine burun kıvıran birine direkt zevksiz de geç
Öneren arkadaşı tebrik ederim. Sıkıntı sende
son 20 yılın mı :S olum demans mısın senin yaşın o kadar da değil :S genç kızlar gibi keanu mu beğeniyorsunuz anlamıyorum bazendfşlg bağzı memleketlerde o john wickten yılda 20 tane çekiliyor :SSon 20 yılın en iyi aksiyon işine burun kıvıran birine direkt zevksiz de geç
Bollywood izleyeceğime taze yapılmış kedi boku izlemeyi yeğlerim. En azından hayvanın sağlıklı mı olup olmadığı bilgisine erişebilirim.
