Tanrıyı Oynayanlar
Gerçek bir hikayeden beyazperdeye aktarılan bu filmde, Dr. Alfred Blalock ( Alan Rickman ) ve asistanı Vivien Thomas ( Mos Def ) arasında geçen bir ilişki anlatılıyor. Vivien Thomas, üstün bir yeteneğe sahip olmasına rağmen, ırk ayrımından dolayı kaybolup gitmemek için büyük çaba harcayan zenci bir doktor adayıdır. Ancak üniversite için biriktirdiği parayı yatırdığı banka iflas edince işi iyice zorlaşır...
Mükemmel bir filmdi zaten Alan abim olunca pek sorgulamadım. Irkçılık,başarı,hırs zaten gerçek olaylardan aktarılmış. Film olabilecek en güzel şekilde o duyguları yansıtmış. Alan abimde kendini kaybediyor ister istemez.. Vivien o kadar başarısına rağmen şartlara uymak zorunda bırakılıyorr
New York Çeteleri
1800'lü yılların ortalarında Amerika'nın Manhattan eyaletinin kenar mahallerinde yaşayan iki çete arasında şiddetli bir savaş hüküm sürmektedir. Bir yanda Amerika'nın yerlilerinden oluşan bir grup, diğer tarafta ise bu bölgeye sonradan göç etmiş olan İrlandalı katoliklerin oluşturduğu topluluk. Yerliler Bill the Butcher isimli acımasız bir lider tarafından yönetilmekte, İrlandalı göçmenlerin başında ise Dead Rabbits isimli bir lider bulunmaktadır. Aralarında başlayan kanlı savaş sırasında İrlanda çetesinin lideri öldürülür ve oğlu Amsterdam Vallon da babasının ölümüne bizzat tanık olur. Amsterdam, hem babasının katilinden intikam almak hem de şehrin hakimiyetini ele geçirmek için harekete geçmek zorundadır. Usta yönetmen Martin Scorsese imzalı film, özellikle dev isimlerden oluşan oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor.
Normalde bana göre uzun bir film izlemezdim fakat Leo abimin filmleri bir şekilde izlettiriyor lakin burada Leo abimi övemeceğim, Deniel abim filmi son sürat götürdü, onun sahnelerini ve bir sonraki hareketlerini ister istemez merak ediyorsunuz... İyi ki geç izlemişim. Bir daha izlenecek türden sırf kavga sahneleri için gene izlenir.Siuayet, bakış açıları ya da toplum olayları güzel lanse edilmiş.. Cameron ablam çok güzeldi