Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

İfade Özgürlüğü Her Eylemi Kapsar mı?

İfade Özgürlüğü her eylemi kapsar mı?

  • Evet kapsar

    Kullanılan: 20 16.8%
  • Hayır kapsamaz

    Kullanılan: 39 32.8%
  • İfade özgürlüğü bile olsa sınırları olmalıdır

    Kullanılan: 47 39.5%
  • Şiddet yoksa suç da yoktur

    Kullanılan: 13 10.9%

  • Kullanılan toplam oy
    119
Zarar görüldükten sonra çok da önemi olmuyor. En başta vicdanın belirler sağduyun belirler. Aklın belirler. Bir insan az çok anlıyor ne karşıdakine zarar verir incitir. Zaten özellikle zarar vermek için yapılıyor. Sen Kuran yakma eyleminin altında bir fikir yattığını mi düşünüyorsun. Basbayağı saldırmak nefret kusmak istemiş.
Vicdan, sağduyu falan tamamen göreceli durumlar işte, bunlar bir sınır belirleyemez. Öte yandan "hakaret" dediğin şeyin de herhangi bir sınırı yok ve gayet göreceli olabilir. Biri yukarıda örnek vermiş mesela, senin inek yemen birine hakaret gibi gelebilir. Ya da günümüzde gayet popüler olduğu üzere, birine he she diye hitap etsen bile cinsiyetimi atadın diye hakaret kabul edebiliyor artık.
Bir yerden sınır koymaya başlarsan, kolunu oynatamayacak kadar sıkışmaya başlarsın çelişmemek için. Ya da sadece kendi hassasiyetlerin üzerinden sınır çizer ve diğer hiçbir şeyi umursamaz ve seni incitmeyen her şeyi ifade özgürlüğü sayarsın. İşte bu yüzden asla sınır falan konmamalı ve herkes istediği gibi ifade edebilmeli kendini. Küfürle de hakaretle de gerekirse, hiç önemli değil. Eğer bir zarar verdiğini düşünüyorsan zaten dava etme hakkın var ve zararı kanıtlayabilirsen ceza da söz konusu olur. Bu bütün suçlar için geçerli bir şey zaten.

İfade özgürlüğüne sınırlar getirmek, sırf suç işlenmesin diye insanları belli kalıplara tutsak etmektir. Ben mutfak bıçağıyla bir insanı yaralayabilirim mesela, ama mutfak bıçağını evde bulundurmam yasak değildir. Aynı şekilde ben sözlerimle birini de incitebilirim veya ruhsal zarar da verebilirim ama konuşmam da yasaklı değildir. Benim mutfak bıçağı veya sözlerimle ne yapacağım bana kalmıştır. Zararlı bir şey yaptığımda sonuçlarına katlanmak da öyle.

Şimdi bütün bu örnekleri ben tamamen bireysel, muhatabı olan kişisel durumlar için söylüyorum. Senin verdiğin örnek, bir grubun, bir topluluğun meselesi, yani doğrudan bir muhatabı yok. O yüzden herkes istediğini yapabilir. Değil kuran yakmak, isterlerse o kitaba her türlü hakareti edebilirler. Aynı şekilde bir bayrağı da yakabilirler, başka bir kutsala da tükürebilirler. Her ne kadar saygısızca ve kışkırtıcı bir şey de olsa bu durum kimseye zarar vermez. Çünkü bir muhatabı yoktur, doğrudan zarar verebileceği kimse yoktur. Zarar gördüğünü iddia edenler de insanlar kışkırtılıyor bahanesini öne sürüyor sadece. Onunla kışkırtılacak insanların, kışkırmak kendi tercihleri veya kendi anlayış düzeyleridir, başka kimsenin sorunu değildir.
 
Vicdan, sağduyu falan tamamen göreceli durumlar işte, bunlar bir sınır belirleyemez. Öte yandan "hakaret" dediğin şeyin de herhangi bir sınırı yok ve gayet göreceli olabilir. Biri yukarıda örnek vermiş mesela, senin inek yemen birine hakaret gibi gelebilir. Ya da günümüzde gayet popüler olduğu üzere, birine he she diye hitap etsen bile cinsiyetimi atadın diye hakaret kabul edebiliyor artık.
Bir yerden sınır koymaya başlarsan, kolunu oynatamayacak kadar sıkışmaya başlarsın çelişmemek için. Ya da sadece kendi hassasiyetlerin üzerinden sınır çizer ve diğer hiçbir şeyi umursamaz ve seni incitmeyen her şeyi ifade özgürlüğü sayarsın. İşte bu yüzden asla sınır falan konmamalı ve herkes istediği gibi ifade edebilmeli kendini. Küfürle de hakaretle de gerekirse, hiç önemli değil. Eğer bir zarar verdiğini düşünüyorsan zaten dava etme hakkın var ve zararı kanıtlayabilirsen ceza da söz konusu olur. Bu bütün suçlar için geçerli bir şey zaten.

İfade özgürlüğüne sınırlar getirmek, sırf suç işlenmesin diye insanları belli kalıplara tutsak etmektir. Ben mutfak bıçağıyla bir insanı yaralayabilirim mesela, ama mutfak bıçağını evde bulundurmam yasak değildir. Aynı şekilde ben sözlerimle birini de incitebilirim veya ruhsal zarar da verebilirim ama konuşmam da yasaklı değildir. Benim mutfak bıçağı veya sözlerimle ne yapacağım bana kalmıştır. Zararlı bir şey yaptığımda sonuçlarına katlanmak da öyle.

Şimdi bütün bu örnekleri ben tamamen bireysel, muhatabı olan kişisel durumlar için söylüyorum. Senin verdiğin örnek, bir grubun, bir topluluğun meselesi, yani doğrudan bir muhatabı yok. O yüzden herkes istediğini yapabilir. Değil kuran yakmak, isterlerse o kitaba her türlü hakareti edebilirler. Aynı şekilde bir bayrağı da yakabilirler, başka bir kutsala da tükürebilirler. Her ne kadar saygısızca ve kışkırtıcı bir şey de olsa bu durum kimseye zarar vermez. Çünkü bir muhatabı yoktur, doğrudan zarar verebileceği kimse yoktur. Zarar gördüğünü iddia edenler de insanlar kışkırtılıyor bahanesini öne sürüyor sadece. Onunla kışkırtılacak insanların, kışkırmak kendi tercihleri veya kendi anlayış düzeyleridir, başka kimsenin sorunu değildir.
Yav he he...
 
Vicdan, sağduyu falan tamamen göreceli durumlar işte, bunlar bir sınır belirleyemez. Öte yandan "hakaret" dediğin şeyin de herhangi bir sınırı yok ve gayet göreceli olabilir. Biri yukarıda örnek vermiş mesela, senin inek yemen birine hakaret gibi gelebilir. Ya da günümüzde gayet popüler olduğu üzere, birine he she diye hitap etsen bile cinsiyetimi atadın diye hakaret kabul edebiliyor artık.
Bir yerden sınır koymaya başlarsan, kolunu oynatamayacak kadar sıkışmaya başlarsın çelişmemek için. Ya da sadece kendi hassasiyetlerin üzerinden sınır çizer ve diğer hiçbir şeyi umursamaz ve seni incitmeyen her şeyi ifade özgürlüğü sayarsın. İşte bu yüzden asla sınır falan konmamalı ve herkes istediği gibi ifade edebilmeli kendini. Küfürle de hakaretle de gerekirse, hiç önemli değil. Eğer bir zarar verdiğini düşünüyorsan zaten dava etme hakkın var ve zararı kanıtlayabilirsen ceza da söz konusu olur. Bu bütün suçlar için geçerli bir şey zaten.

İfade özgürlüğüne sınırlar getirmek, sırf suç işlenmesin diye insanları belli kalıplara tutsak etmektir. Ben mutfak bıçağıyla bir insanı yaralayabilirim mesela, ama mutfak bıçağını evde bulundurmam yasak değildir. Aynı şekilde ben sözlerimle birini de incitebilirim veya ruhsal zarar da verebilirim ama konuşmam da yasaklı değildir. Benim mutfak bıçağı veya sözlerimle ne yapacağım bana kalmıştır. Zararlı bir şey yaptığımda sonuçlarına katlanmak da öyle.

Şimdi bütün bu örnekleri ben tamamen bireysel, muhatabı olan kişisel durumlar için söylüyorum. Senin verdiğin örnek, bir grubun, bir topluluğun meselesi, yani doğrudan bir muhatabı yok. O yüzden herkes istediğini yapabilir. Değil kuran yakmak, isterlerse o kitaba her türlü hakareti edebilirler. Aynı şekilde bir bayrağı da yakabilirler, başka bir kutsala da tükürebilirler. Her ne kadar saygısızca ve kışkırtıcı bir şey de olsa bu durum kimseye zarar vermez. Çünkü bir muhatabı yoktur, doğrudan zarar verebileceği kimse yoktur. Zarar gördüğünü iddia edenler de insanlar kışkırtılıyor bahanesini öne sürüyor sadece. Onunla kışkırtılacak insanların, kışkırmak kendi tercihleri veya kendi anlayış düzeyleridir, başka kimsenin sorunu değildir.
İyi yazmışsın likeladım :good:
 
İfade edildiği yerdeki anlayışa göre değişir, görecelidir. Örneğin Türkiye'de "pkk masumdur" demek ifade özgürlüğü sayılmaz çünkü bir yaşanmışlık ve oluşmuş genel bir ortak toplum algısı vardır o örgüte karşı ama Litvanya'da bunu söylersen takmazlar çünkü konuyla alakalı yaşanmışlıkları yok. Bu örneği forum genelinin kabul edeceği bir mevzu olduğu için verdim. Herkes kendi açısından bakar ve özgürlük olup olmadığını buna göre değerlendirir. Ülkeler yönetenlerin kişilik özelliklerine göre değil ülke toplumunun kabul gören değerlerine göre yönetilir. Bir çok ülke için savaşmayı göze alacak kadar önemli görülen şeyler bazı ülkeler için kan dökmeye değmeyecek niteliktedir. Dünyada insan faktörü nedeniyle genel kabul görecek pek fazla görüş mevcut değil.
Doğru bir örnek değil. Çünkü PKK, Litvanya tarafından terör örgütü olarak tanınan bir örgüt. Bu Litvanya'da El Kaide masumdur ya da İşid masumdur demek gibi bir şey.
Pkk için özel bir durum yaratılma sebebi tamamen siyasi bir hiledir.
 
Sınırı kim belirliyor?
Dünyada ifade özgürlüğünün olduğu tek ülkede sınır yok işte, olay da o. Sınır konulursa her şeye sınır konulabilir, o yüzden işlevselliğini sağlamak için sınırı kaldırmak lazım. Boşuna millet ABD'ye göçmedi zamanında, 2. Dünya Savaşı'nda ABD Başkanı Nazi propogandası yapan örgütleri kapatmaya çalıştı, Supreme Court dedi ki yapamazsın, o bireylerin ifade özgürlüğü var. Ülkenin birebir savaşta olduğu adamların propogandasını yapanların hakkını korudu mahkeme. Dünyanın geri kalanında tırıvırı ifade özgürlüğü var işte.
 
İfade özgürlüğü denen şey Galileo, Dünya'nın yuvarlak olduğunu öldürülme tehlikesi olmadan rahatça söyleyebilsin, özgürce konuşabilsin, fikirler söylensin çünkü doğruya böyle ulaşırız diye var. Galileo canı istediğinde milletin anasına rahat rahat sövsün diye değil :)
Galileo bundan dolayı öldürülmedi bu bir, ifade özgürlüğü fundamental olarak milletin anasına sövmeyi de kapsar bu da iki. Gene bir Wasp yalanına kanmış vatandaşımı görmek üzücü.
 
Dünyada ifade özgürlüğünün olduğu tek ülkede sınır yok işte, olay da o. Sınır konulursa her şeye sınır konulabilir, o yüzden işlevselliğini sağlamak için sınırı kaldırmak lazım. Boşuna millet ABD'ye göçmedi zamanında, 2. Dünya Savaşı'nda ABD Başkanı Nazi propogandası yapan örgütleri kapatmaya çalıştı, Supreme Court dedi ki yapamazsın, o bireylerin ifade özgürlüğü var. Ülkenin birebir savaşta olduğu adamların propogandasını yapanların hakkını korudu mahkeme. Dünyanın geri kalanında tırıvırı ifade özgürlüğü var işte.
N ile başlayan sözü söyleyebiliyor musun Amerika'da :ehe:
 
N ile başlayan sözü söyleyebiliyor musun Amerika'da :ehe:
Evet söyleyebiliyorsun, sosyal olarak baskı görebilirsin ama devlet hiçbir şey yapamaz sana. İfade özgürlüğü sadece bireylerin değil tüzel kişilerin de sahip olduğu bir hak. Nasıl "nigger" diyebiliyorsa bir kişi, sen de o "nigger" diyen kişiyi evinde veyahut şirketinde barındırmama hakkına sahipsin. O da senin ifade hakkın. Devlet gidip de bizim ülkedeki gibi memura hakaret ettin 3 sene hapis kardeş sana diyemez. Topluca başkanlarının anasına avradına sövüldüğünü gördün senelerce, cezai hükmünün olmadığını farkedemedin mi?
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 2)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık