İfade Özgürlüğü Her Eylemi Kapsar mı?

İfade edildiği yerdeki anlayışa göre değişir, görecelidir. Örneğin Türkiye'de "pkk masumdur" demek ifade özgürlüğü sayılmaz çünkü bir yaşanmışlık ve oluşmuş genel bir ortak toplum algısı vardır o örgüte karşı ama Litvanya'da bunu söylersen takmazlar çünkü konuyla alakalı yaşanmışlıkları yok. Bu örneği forum genelinin kabul edeceği bir mevzu olduğu için verdim. Herkes kendi açısından bakar ve özgürlük olup olmadığını buna göre değerlendirir. Ülkeler yönetenlerin kişilik özelliklerine göre değil ülke toplumunun kabul gören değerlerine göre yönetilir. Bir çok ülke için savaşmayı göze alacak kadar önemli görülen şeyler bazı ülkeler için kan dökmeye değmeyecek niteliktedir. Dünyada insan faktörü nedeniyle genel kabul görecek pek fazla görüş mevcut değil.

Mercury dedi ki:

Edilen hakaret sonucu hakaret edilen kişiye dava açılıp ceza verilmesi durumunun söz konusu olduğu bir durumda gerçekten özgürlükten bahsedilebilir mi?
Absürt bir örnek vermem gerekirse insanları öldürmekte de özgürüm. Ama sonuçlarını göze almak şartıyla.

Genişletmek için tıkla ...

Hakaret ettiğinde, karşıdaki kişinin bir zarar görüp görmemesine bağlı olur davanın sonucu. Normalde sırf hakaret edildi diye ceza verilmemeli zaten. Ama diyelim ki hakaret edilen şahıs bu hakaretten sosyal olarak bir zarar gördü, dışlamak gibi. İşten dışlandı, çevresinden dışlandı, ruhsal ve maddi zarar gördü vs. Bu bir zarara girer ve dava ile ceza söz konusu olabilir.
Hakaret edilen, zarar gördüğünü iddia edip dava açmakta özgürdür. Herkes herkese karşı bir iddiada bulunup dava açabilir, kanıtlamak şartıyla.

Ben burada şiddete girecek hakaretin sınırından söz ediyorum. Çünkü şiddet içermediği sürece her şeyi kapsar diyoruz.

Ben bilmemkimin anasına bir şey desem bile belki cidden adamın anasını seksi buluyor bile olabilirim. Belki milfçiyim. Niye duygularımı saklamak zorundayım. Bence her şey serbest olmalı, konuşup anlaşabiliriz.

İnsanoğlunun psikolojisini çok küçümsüyorsunuz. Bir sınır olmadığı durumlarda, insanlar bir sonraki aşamayı zorlamaya başlıyor.

Sanal mizah üzerinden düşünelim. Önce basit ırkçı şakalar yapılıyor. Sonra bu ırkçı şakaların dozu artıyor ve bazı çocuklar başka ırktakilere karşı fiziksel şaka yapmaya başlıyor. Oradan sonra dozu artıyor şakaların ve birileri dur diyor. Ama bu sınır sürekli derinleşiyor.

Kuran yakma eylemi yıllardır olan bir eylem türü. Ama son zamanlardaki kastının sebebi belli. Önemli olan kuranı yazan mürekkep değil, onun anlattığı kelimelerdir ancak bu işin öncesine bakmak lazım. Özellikle 11 eylül sonrası tırmanan bir islamafobi gerçeği var. Bu fobinin sanal temeline inmek gerekirse önce birkaç arap geleneksel kıyafetli bombacı tasviri yapıldı karikatürlerle. Bunlara gülündü. Bu mizah insanların algısında Araplar teröristtirden- Müslümanlar teröristtire döndü. Sonra hakaret içerikli yazılar ve karikatürler yapıldı. Hz. Muhammed ve islam aşağılandı. Etki, tepkiyi doğurdu ve malum saldırı gerçekleşti.


Bugün ifade özgürlüğü olduğunu iddia eden Kuran yakma eylemine karşı Türk ve diğer Müslüman ülkelerin makamlarının talebini görmezden gelen İsveç, Tevrat yakma eylemini engelliyor. İfade özgürlüğü? Geçiniz. Herkes kendi ifadesine karşı özgürdür. Burada ifade özgürlüğü şu bu diyenlerin de bir kırmızı çizgisi vardır ve emin olun o çizgi geçildiğinde ifade özgürlüğü diyenlerin de kafası atar.

ch3rlo dedi ki:

Hakaret ettiğinde, karşıdaki kişinin bir zarar görüp görmemesine bağlı olur davanın sonucu. Normalde sırf hakaret edildi diye ceza verilmemeli zaten. Ama diyelim ki hakaret edilen şahıs bu hakaretten sosyal olarak bir zarar gördü, dışlamak gibi. İşten dışlandı, çevresinden dışlandı, ruhsal ve maddi zarar gördü vs. Bu bir zarara girer ve dava ile ceza söz konusu olabilir.
Hakaret edilen, zarar gördüğünü iddia edip dava açmakta özgürdür. Herkes herkese karşı bir iddiada bulunup dava açabilir, kanıtlamak şartıyla.

Ben burada şiddete girecek hakaretin sınırından söz ediyorum. Çünkü şiddet içermediği sürece her şeyi kapsar diyoruz.

Genişletmek için tıkla ...

Sınırı kim belirliyor?

Alpamis dedi ki:

Sınırı kim belirliyor?

Genişletmek için tıkla ...

Kanıtlarla beraber mahkeme. Her zarar görülen durumda olduğu gibi.

İfadenin sınırlarını kim belirliyor peki size göre? Neyi özgürce söyleyebilir neyi söyleyemeyiz? Bunu kim belirliyor?

ch3rlo dedi ki:

Kanıtlarla beraber mahkeme. Her zarar görülen durumda olduğu gibi.

İfadenin sınırlarını kim belirliyor peki size göre? Neyi özgürce söyleyebilir neyi söyleyemeyiz? Bunu kim belirliyor?

Genişletmek için tıkla ...

Zarar görüldükten sonra çok da önemi olmuyor. En başta vicdanın belirler sağduyun belirler. Aklın belirler. Bir insan az çok anlıyor ne karşıdakine zarar verir incitir. Zaten özellikle zarar vermek için yapılıyor. Sen Kuran yakma eyleminin altında bir fikir yattığını mi düşünüyorsun. Basbayağı saldırmak nefret kusmak istemiş.

Misal benim gözümde dünyanın en komik işlerinden biri ama çok ofansif, benim kara mizah/ofansif mizah tarzı çok hoşuma gidiyor ve böyle içeriğe sahip işlere bence erişebilmeliyim. Birileri bu tarzdan alınıyor veya onaylamıyor diye benim hakkım niye kısıtlansın? Görmezden gelmek veya göz ardı etmek de, özellikle sosyal mecralarda çok büyük bir seçenek, bence bu seçeneği daha fazla kullanmak lazım, dünya minnoş kalpler için bir cehennem olmasın, Ricky Gervais'in konu hakkında çok güzel bir tespiti var, izlemenizi tavsiye ederim.

Bu tarz konuları internet ortamında tartışmayı sevmiyorum, o yüzden ciddi yazmayacağım ama özür dileyerek bir video paylaşmak istedim. Konuyu görünce aklıma direkt bu sahne geldi.

Adamların tanrısını yiyoruz bir şey demiyorlar. Bence herkes hindulara özenmeli bu konuda. Kimse gidip hinduların karşısında ohhh dana eti mis gibi diye yemiyor uyuzluğuna. Niye Kuran yakılınca barış dinine mensup olduğunu söyleyen bir müslüman gidip adama doğru bildiği İslamı anlatmak ve ona neden bunu yaptığını sormak yerine gidip yumruk atıyor? Ben müslüman değilim ama İslama karşı yapılan kara propagandanın farkındayım. 1.8 milyar müslümanın içinde vikipediye göre el kaidenin maksimum 100 bin üyesi, Işidin ise silahlı 250bin üyesi ve sivil olarak maksimum 12 milyon destekçisi var. Toplam 15 milyon ruh hastası manyak var desek 1/1000 manyak çıkmış İslam dininden diyebilirim. 1000 kişiden 1i manyak diye o güruha tüm dünyanın cephe alması saçmalığının farkındayım ama müslümanlar da bu konuda hiç yardımcı olmuyorlar. Cihat insanlara İslamın güzel yüzünü göstermekle mi yapılır yoksa gidip İslama karşı kışkırtılmış insanlara saldırarak mı?

Cidden kimse kimseyle iletişim kurmak istemiyor. Yazıktır ya.