Gon'un orada yaptığı tam olarak bebelik siniri oluyor evet, bu tanımı kim yaptıysa ağzına sağlık. Oyuncağı kırılmış şımarık çocuk gibi tamamen. Çocukluğundan beri tanımıyor, sadece bir kere kim olduğunu bile bilmeden karşılaşmış ve babasıyla ahbap olduğunu öğrenince hemen düşmüştü. Zaten çok ciddi baba sorunları var çocuğun, babasıyla ilgili her konuda aşırı uçta davranıyor.
Kite için o kadar çıldırmasının hiçbir anlamı yoktu. Kite da onlar da nereye girdiklerini ve başlarına neler gelebileceğini iyi bilerek girdiler o ormana. Bekledikleri tehlikelerden biri de karşılarına çıkıp gerçekten tehlike olduğunu gösterdi. Oldukça adil bir takas. Pitou Kite'ı öldüremese Kite onu öldürecekti zaten. Gon'un da yapacağı en fazla arkadaşının intikamını almak için veya onu hayata geri döndürmek için savaşmak. Ama Gon sanki biri durduk yere gelip ailesini gözleri önünde bir garezle yok etmiş gibi hınç ve kin doluyor, nefret ve öfkesinden gözleri hiçbir şey görmüyor. Bunun sebebi tamamen bencilce bir şımarıklık. Zaten bunu Pitou ile ikinci karşılaşmada da gösterdi, Killua'ya o acımasızca kırıcı şeyleri söyleyerek. Elinden oyuncağı alınınca gözü dönüyor çünkü, başka hiçbir şeyi takmıyor, bütün dünya onun ve onun hislerinin etrafında dönüyor çünkü ona göre. Üstüne üstlük sakin kalıp mantıklı yaklaşanları da suçlayıp kırıyor. Gon irrasyonel Mary Sue karakterlerin zirvesine oynar.
Kurapika'nın yaptığı ise tamamen akılcı, mantıklı ve ileriyi de hesaplayan bir hamle. Tüm hayatını Örümcekleri yakalamak üzere bahse yatırmamış, sadece onlara özel apayrı bir teknik geliştirmiş ve bunun için de kendine bir şart koşmuş. Örümcekler bittikten sonra hayatına devam edecek ve etmesi için de yine başka teknikleri de var. Gon gibi iki aydır tanıdığı babasının öğrencisinin intikamını almak için anlık bir öfkeyle bütün hayatını yok etmiyor.
Killua gon knuckle shoot, muhafızlarla eşleşiyor bunlar kayıp değil mi sanki.
