zeka cidden büyük bi araç. fakat esiri olduğunda adaptasyonu sadece ilk öğrendiğin verimli yöntemlerle kısıtlı kalıyor. q smith başgan da biliyor nedenselliğin dayanılmaz ağırlığını ama bi türlü aklı almıyor çünkü analitik düşünmek zorunda. biz faniler gibi kabul edip geçmiyor şu şöyle bu böyle bak oldu bitti. mantığa oturtuyor ama bu sefer de mantığın ön kabullerine takılıyor başgan ah başgan. neden sorusunun sonu gelmez, sadece sorguladığı şeyin sonu gelir o da daha fazlasını bilecek yeterli zaman geçmediği için. o yüzden akıl çeler. normal insanlar nedenselliği tekilliğe indirmeden davranışsal kabul eder. bu ayrım aynı bilinçaltının tüme varım bilincin tümden gelim yapması gibi. bilinçaltı tüme varacak kadar zekidir, fakat yolda yaptığı her ön koşullu hareket tümel davranışta büyük hataları meydana çıkarır. bu bi fraktal mekaniği.
beden de zekidir, bioelektriksel iletişim korkunç bi işlem gücü, tüm vücudu sadece beyin koordine etmez, makro da mikro da etkilidir, hücreler bile birbiriyle konuşur, komşusunu bilir, kaçak göçek ayırır, sonsuz işlem yapılır, fakat ne zaman silsile şeklinde hatalar birikirse başa çıkmaya çalıştığı yöntemleri değiştirecek kadar zeki değildir. orada tümden gelim yapan bilince ihriyaç duyar, sonra o bilinçler birleşir yine tüme varımla tümden gelimi birleştirmeye çalışır sorunu çözer. zaten en büyük trajedi de bu gibi, bu varma işini kavuşturamamak, tümden mi tüme mi. gerçi böyle deyince de bi doğru imiş gibi anlaşılıyor. tümden gelirsen belki öyle, fakat ya birden çok tüm varsa :S
günaydın