Hmm. Hmm. Teşekkürler.
Uzayda Piknik'i ben de okudum geçenlerde. Acaba birisi Strugatsky kardeşlere yazdıklarının bilim kurgu olmadığını söylemiş midir? 
Kıyamet'e Bir Milyar Yıl da böyleydi. Bir şeyler var ama tam olarak bilim kurgu değil.
Uzayda Piknik'te olayları karakter ve şehre etkisi üzerinden anlatmış. Bölge orada duruyor, hayat normal seyrinde devam ediyor gibiydi daha çok. Bu yüzden bilim kurguyla alakasını pek kuramadım. Anlatım tarzı pek iyi gelmeyince içine çekemedi. Yeraltı edebiyatı olsa uygun olurmuş belki. 10-15 sayfalık bir kısım dışında fikirlerini pek iyi anlatamamışlar bence. Ortalama bir kitap oldu benim için.
Kıyamet'e Bir Milyar Yıl da böyleydi. Bir şeyler var ama tam olarak bilim kurgu değil. Uzayda Piknik'te olayları karakter ve şehre etkisi üzerinden anlatmış. Bölge orada duruyor, hayat normal seyrinde devam ediyor gibiydi daha çok. Bu yüzden bilim kurguyla alakasını pek kuramadım. Anlatım tarzı pek iyi gelmeyince içine çekemedi. Yeraltı edebiyatı olsa uygun olurmuş belki. 10-15 sayfalık bir kısım dışında fikirlerini pek iyi anlatamamışlar bence. Ortalama bir kitap oldu benim için.
İlginç bir şekilde ben de temasını ve sundukları fikri çok orijinal ve hoş buldum. Galiba bahsettiğin 10-15 sayfa da Bilim adamı ile sohbet edilen yer. Bölgenin bilinmezliği, orada yaşanan anlar vb benim hoşuma gitmişti. Ha tabi her an buram buram kitabın bilim kurgu olduğunu hissetmiyorsun ancak gayet yeterli derecede bilim kurgu öğeleri de barındırıyordu. Ha biraz daha uzun olabilirdi bence.Uzayda Piknik'i ben de okudum geçenlerde. Acaba birisi Strugatsky kardeşlere yazdıklarının bilim kurgu olmadığını söylemiş midir?
Uzayda Piknik'te olayları karakter ve şehre etkisi üzerinden anlatmış. Bölge orada duruyor, hayat normal seyrinde devam ediyor gibiydi daha çok. Bu yüzden bilim kurguyla alakasını pek kuramadım. Anlatım tarzı pek iyi gelmeyince içine çekemedi. Yeraltı edebiyatı olsa uygun olurmuş belki. 10-15 sayfalık bir kısım dışında fikirlerini pek iyi anlatamamışlar bence. Ortalama bir kitap oldu benim için.
Aynen o kısımlar hoşuma gitmişti. Bölgeyi olayı güzeldi, ben de sevdim. Ama daha ayrıntılı olarak anlatılmasını beklemiştim. Bu yüzden pek hoşuma gitmedi galiba.
Ben de yazanları beğenmiyorum pek. Hatta kıyametli olanı ben de okudum şimdi bir şey hatırlamıyorum bile.Uzayda Piknik'i ben de okudum geçenlerde. Acaba birisi Strugatsky kardeşlere yazdıklarının bilim kurgu olmadığını söylemiş midir?
Uzayda Piknik'te olayları karakter ve şehre etkisi üzerinden anlatmış. Bölge orada duruyor, hayat normal seyrinde devam ediyor gibiydi daha çok. Bu yüzden bilim kurguyla alakasını pek kuramadım. Anlatım tarzı pek iyi gelmeyince içine çekemedi. Yeraltı edebiyatı olsa uygun olurmuş belki. 10-15 sayfalık bir kısım dışında fikirlerini pek iyi anlatamamışlar bence. Ortalama bir kitap oldu benim için.
Ben ki seneler önce ev bakmaya gittiğimiz yerde oturan kadının kocasının mutfakta duran karttan öğrendiğim kadarıyla aşçı olduğunu hatırlıyorum yani ne bileyim. Bi tane paranoyak adam vardı, gerisine bi fikrim yok benim de.Ben de yazanları beğenmiyorum pek. Hatta kıyametli olanı ben de okudum şimdi bir şey hatırlamıyorum bile.
Ahahaha.Bi tane paranoyak adam vardı, gerisine bi fikrim yok benim de.
Ben okumaya başladığımda daha fairy tail devam ediyordu ve ejderhanı nasıl eğitirsin 2 çıkmıştı. Yani gerçek bir ejderhanın tehlikesinden kaynaklanan özlem içinde olmamın yanı sıra ejderhalarla arkadaş olunmasına da alışmıştım. Bu yüzden 7/10 veriyorum. Çok iyi ya da efsane değil ama iyi yani.
Yazım şekline baktığımda çok acemi kaldığı ve çok iyi olduğu yerler vardı. Mesela başlangıcı bildiğin intikam hikayesi olarak başlıyor. Ejderha denilince aklına ne gelir? Büyü ve mistik yaratık. Olay bu yani. İleride "gördüğün tüfek patlar" kısmını çoğu kez yersizce kullanıyor ve önceki kitaplarda açıklayamayacağı kadar büyük bir şey yaptığı kısımları "Ejderha büyüsü" diyerek geçiştiriyor.
Bu dediklerimi şu nedenden affedebilirsin. Bunu yazdığı zaman neredeyse çocuk yaştaymış. 12-14 yaşları yani. Pek çok kısım gerçekten "liselimi bu yahu?" dediğim cümlelerle dolu. Uzun süreli düşünülmeyen ve/ve ya geçmişi tasarlanmamış her hikayede olan sorunlar bunlar. Bir de tecrübesizliği eklenince normal karşıladım yani. Böyle bir sorun var ama bu gayet doğal bir şey kısaca.
Baş kötü -final boss, villian- yavan kalmış. Ana karakteri nedne öldürmüyorsun sorusuna cevabı içime sinmedi mesela. Yabani hayvanlar konusunda da pek geniş bir yelpazesi yok. Bazen fantastik bir dünyadasın hissi vermek için ilginç hayvanlar koymuş ama genelde normal bir orta çağ dünyası hakim.
Beklemediğim bir olayı olmadı aslında. Bazen ayrıntılarda kaybolabiliyor ve ya işin büyü kısmını iyi işleyemeyebiliyor. Bazı yerlerde "Ya hiç adı geçen bir karakter öldürmedim. Dur öyle bir şeyde ekleyeyim." gibi bir fikri işlediğini de hissedebiliyorsun.
Birazda iyi yanlarına değineyim. Hikayeyi ilerletmesi güzeldi. Normalde bir yolculuğu anlatmak işin zor kısmıdır. Ya da savaşı beklemek. Kalıplaşmış ırkları -elf, cüce- orjinal bir şekilde işlemeyi de başarmış. Ejderha kısmına kaf yorduğu da belli oluyor. Ana karakter başta olmak üzere karakter gelişimi de güzeldi. Fiziksel olarak torpil geçtiği kısımlar azımsanacak gibi değil ana karakter için ama onca olan biten arasında küçük bir şey bu. Baş kötüyü yenme şekli de orjinaldi bence.
Teşekkürler. 15 yaşında yazmaya başlamış ondan biraz öyie olmuş. Zaten şimdi okumayacağım başka kitaplar olduğu için.
Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 1, Ziyaretçi: 1)
Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Tasarım Korsanfan V.6.0
