Yerdeniz Büyücüsü: Seriye ilk adımımızı bu kitapla atıyoruz. Yerdeniz'i yavaş yavaş tanıyoruz bu kitapla. Ged'in nasıl değiştiğini görüyoruz. Daha ilk kitaptan da serinin temposunun aşırı aksiyon odaklı değilde biraz daha sakin gittiğini ve düşünerek okumak gerektiğini görüyoruz. (Tabi Metis'in özel baskısında harita üzerinde yolculukları çizerek okumak ayrı bir zevkli oluyor. Almayı düşünen varsa bu baskıyı almasını tavsiye ederim)
Atuan Mezarları: Seri de benim için ya birinci ya ikinci olan kitap. Bu sefer Ged'in perspektifinden görmüyoruz olayları. Bambaşka bir şekilde başlayıp ilerliyor kitap. Anlatım , olaylar , mekanlar( özellikle de bu ( galiba en çok da bu kitapta kullandım harita) ) çok güzel işlenmiş. Sonu da ayrı bir güzeldi tabi.
En Uzak Sahil: Üçüncü kitap en büyük çaplı olaylara sahiplik yapıyor. O görkemi , gücü, şatafatı en net hissettiğimiz kitap bu kitap. Galiba en çok dolaştığımız kitap da bu kitap ancak nedense beni o kadar içine çekemedi, yanlış anlaşılmasın kitap güzeldi ancak Atuan Mezarları'ndan sonra nedense bana o kadar ilgi çekici gelmedi. Aslında konusunu düşününce daha ilgi çekici olması gerekiyor ama kendimin de bilmediği bir sebepten dolayı Atuan Mezarları daha güzel gelmişti bana.
Tehanu: Galiba seride tek sevmediğim ya da nötr kaldığım kitap olabilir. Evet Yerdeniz serisi zaten aksiyonu çok yüksek bir seri değil ancak bu kitap aşırı yavaştı. Birde en hareketli kitaptan sonra gelince gereğinden fazla yavaş kaldı. Ek olarak sonu çok tahmin edilebilirdi. Yani sonu tahmin edilebilen şeyler de pek âlâ gidiş yolundan mütevellit güzel olabilir ancak bu kitabın gidiş yolu da sade ve tahmin edilebilirdi. Bunlara rağmen yine de kötü bir kitap değildi. Evet bana göre serinin en kötü kitabı idi ancak yinede diğer kitaplara göre ortalama bir kitaptı.
Yerdeniz Öyküleri: En sevmediğimden sonra da en sevdiğim ( Atuan Mezarları'yla beraber) geliyor. Genel olarak kurgu evrelerde bize anlatılandan çok o evrenin geçmişini, eski hikayelerini seven biri olarak Yerdeniz Öyküleri bu seri için tam aradığım kitaptı. Ursula ablamız (ninemiz?) en merak ettiğim sorulara, mekanlara, kişilere cevap vermemiş olsa bile bu evrenle ilgili paylaştığı küçük detaylar, hikayeler çok güzeldi. Aslında bu da Yerdeniz evrenin anlatılsa ne kadar harika olabileceğini gösteriyor. Ne yazık ki Ursula ablamız birçok şeyi üstü kapalı bırakmayı tercih etmiş ( ne yapalım yazar o, kurallar onun kuralları ).
Öteki Rüzgar: Son 40 sayfası kaldı, bitmeden yorum yapmayayım.
Gün Olur Asra Bedel: Defterimde uzunca bir incelemesi vardı ancak hepsini yazmaya üşeniyorum. Kısaca kitabı tavsiye ediyorum. Okuduğumdan memnun kaldım, Cengiz Aytmatov her kitabında ( en azından benim okuduğum ) olduğu gibi bunda da acıklı, savaşın getirdiklerine dair bir temayı işliyor. Bunun yanında küçük bir bilim-kurgu hikayesi de var kitapta. Küçük de olsa hoş ve insanı heyecanlandırmayı başarıyor.
Cengiz Han'a Küsen Bulut: Gün Olur Asra Bedel'in devamı niteliğinde diyebileceğimiz mini bir kitap. Kitapla ilgili diyeceğim tek şey Cengiz Aytmatov efsane ve destan olayını cidden çok güzel işliyor.
Genel olarak son 3 haftada bu kitaplarla meşgul oldum. Bunların yanında birkaç kitap daha okudum ama onları tavsiye etmeyeceğim için hakkında uzun uzun yazmaya gerek duymuyorum.