Şeytan figürü bir çok dinde tanrının düşmanı değil rakibidir, insanların düşmanıdır. Yahudiliği ele alalım, onlara göre hayır da şer de tanrıdan gelir. Hayır ve şer birbirleri arasında savaş halindedir, tanrı ile değil.
Hristiyanlığa baktığımızda, şeytan incilden değil hristiyan edebiyatından beslenir. Direkt rakip olarak tanımlanmışlığı çoktur. Şeytan, Hristiyanlık'da olduğu gibi İslam'da da haset içindedir. Tanrıya kendini ispatlama gayesi onu çılgınlığa sürekler. Tanrı “Ben sizi bu ağaçtan menetmemiş miydim? Ve şeytanın sizin gerçekten apaçık bir düşmanınız olduğunu söylememiş miydim?” der Adem'e.
Ekankarlar'a göre şeytan, tanrını negatif tarafıdır. Uyumun bir parçasıdır.
Şimdi diyeceksiniz ki rakip aynı zamanda düşman olamaz mı? Tanrı ile şeytanın genel olarak iletişimine baktığımızda, insan ortaya çıkana kadar hiyerarşik bir zıtlaşma yoktur. Şeytan tanrıyı her zaman yüce görür ve kendini kanıtlama gayesi içindedir, babasına hatalı olduğunu anlatmaya çalışan evladı gibi. Tanrı şeytana zaman tanır ve işte o an,şeytanın macerası başlamıştır.
Yahu birader, kafan mı iyi? Sen ne anlatıyon ulan bize diyecekleriniz olacaktır: Şeytanın kaderi bellidir, seçimini çoktan yapmıştır insanın aksine, tanrı da keza bahsini kendi yarattıkları üzerine oynamıştır. İnsan, insanın seçim hakkı vardır. Tanrıyı da şeytanı da düşman belleyebilir, tanrının döşediği ahlak yolunda da ilerleyebilir, şeytanın yönlendirdiği fesat ağacına da. WB'nin Teach'e dediğini hatırlarsınız "Beklediği kişi sen değilsin!" İşte bu noktada insanımız "D.ler" olmaktadır. Aynı Monkey D. Luffy gibi Teach'in de seçim hakkı vardır. One Piece evreninde herkes düzen halindedir ve kadere boyun eğmektedir,bunu değiştirme gücü olanlar ise "D."lerdir. Şeytanın aksine insan, tanrıya karşı bir savaş kazanabilir.Çünkü oyunun kurallarını belirleyen tanrı, insana kazanma gücü olan "irade"yi bahsetmiştir.