Bir zamanlar (ortaokul-lise yılları) aşırı fanıydım ve serileri izleyip okuduğumda bazı karakterleri hep o zaman ki futbolcularla özdeşleştirirdim.
Mesela Brezilya'nın amazon ormanlarında keşfedilmiş, Tsubasa'dan bile daha yetenekli rasta reyiz ;
Naturezza- Ronaldinho
Hem doğuştan yetenekli hem de hayvan gibi 7/24 antrenman yaparak Barcelona'nın genç 10 numaralı yıldızına (Tsubasa'ya yani Messi'ye) meydan okumak için La Liga'ya gelen (Önce Valencia olsa da sonraları Real Madrid yaptı) kanat-forvet ;
Carlos Santana - Cristiano Ronaldo
Tank alman orta sahasının tanımı niteliğinde olan box to box orta saha;
Kaltz - O zamanlar schweinsteiger'e benzetiyordum şimdilerde de Kross
Yapılı Alman kaleci. İnanılmaz refleksleri var, özgüveni artık kibir gibi geliyor. Bayern Münih'de oynuyor(sanırım). Dünyanın en iyilerinden. Daha ne olsun...
Deuter Müller- Manuel Neurer
Sert şut denildiğinde o zamanlar direkt aklıma Zlatan geliyordu. Hem ikisi de başta Juventus olmak üzere birkaç tane italyan takımında oynadı;
Kojiro Hyuga- Zlatan İbrahimoviç
16-17 yaşında Barcelona B ve Barcelona forması giymeye başlayan çalımları, şutları, pasları ve her şeyiyle gümbür gümbür geliyorum diyen wonderkid. İkisi de ilk sezon 10 numarayı giyememiş ve o 10 numarayı o zamanların en iyisi olan brezilyalı süper stardan almıştır. (Birisi Ronaldinho'dan diğeri Rivaldo'dan) Ve ikisi de eninde sonunda dünyanın en iyi futbolcusu olmuşlardır;
Tsubasa- Messi
Aslında Messi Juan Diaz denilen eleman olurdu. Genç milli takımlarda Tsubasa ile karşılaşan Arjantinli 10 numara. Maradona'nın göz bebeği. Yeteneği Tsubasa ile aynı seviyedeydi. Ama ne yazık ki onu sonraki serilerde pek göremedik.
Ey gidi koca çınar... Maziyi anmak iyi hissettirdi.