Biz film yaptigimizda onlari asagilamiyor muyuz ? Kara murat,battal gazi... Sonucta sözsel bir hakaret olmasa da adam tek basina kale basiyor falan filan örnekler uzaltilabilir. Ayrıca o gözle bakmamak gerekir. Ben filmi izledim asiri eglendim bir kere bile konstrasyonum dagilmadi. Bu filmin konusunun forumda acildigi zamanı hatırlıyorum. Hareket ediyor denen bir sürü yorum vardi. Sanırım aklında bundan dolayi kalmiş. Bence önce bir kere izle. Hiç kimse ya da hiç bir ırk mükemmel degildir.
Juan gardiyan olmak üzeredir. İşe bir gün erken gelir. İki meslektaşı ona hapishaneyi gezdirirken, birdenbire tavandan düşen bir parçanın çarpmasıyla bayılır. Gardiyanlar onu ayıltmak için 211 numaralı boş hücreye götürür. Juan bilinci kapalı halde hücrede yatarken hapishanede bir ayaklanma patlak verir. Ayıldığında güç bir durumla karşı karşıyadır: Hayatta kalmak için mahkûm rolü oynamak zorundadır.
Baron Munchausen gayette güzeldi.Böyle şeylere takılmamak lazım.Yerdiği kadar övüyor aslında." Muhteşem Türk " diye filmde bahsi geçen Kanuni Sultan Süleyman'dan başkası değil.O zamanlar batı öyle korkuyormuş ve çaresizmiş ki karşısında ellerinden beklemekten başka birşey gelmiyormuş.Film o zamanki batının bakış açısından yansıtıyor,güllük gülistan anlatmasını bekleyemezsiniz.
Ayrıca yönetmen araplara benzetecek tabii başka kime benzetecek.Siz osmanlıyı ne sanıyorsunuz osmanlıda Türk diye bir kavram yükselme döneminden itibaren ortadan kalktı.Sadece kuruluşunda ve yıkılmadan önceki kısa süreçte milliyetçilik kavramı vardı.İmparatorluk halini aldıktan sonra Müslüman veya Gayrimüslim olarak sınıflandırılıyorsun.Buna bakıyorlar.Doğal olarak islamiyeti arap kültürüyle bir bütün halinde aldıkları için onlara benzemek zaten kaçınılmaz.
Bir tane film ekleyeyim yakın zamanda izledim.Hatta yorumumu da direk kopyalıyorum.
The Towering Inferno
2 efsanenin biraraya geldiğinden haberdar olmam sebebiyle varlığını öğrenerek izlediğim,ancak beklentilerimin çok üstünde çıkan bir yapım oldu.Olaylar son derece gerçekçi bir biçimde sunuluyor.Herhangi bir bilgisayar efekti mevcut olmadığı içinde gerçekten yaşanmış izlenimi veriyor.Günümüz felaket yapımlarına taş çıkaran sahnelere sahip olması nedeniyle bence filmin Oscar alması yerinde olmuş.
Film 11 Eylül saldırısında yaşananlarla büyük ölçüde parallellik gösteriyor.Ne tesadüftür ki filmin çekimlerinin tamamlandığı tarihte 11 Eylül tarihiymiş.Yine ilginç bir şekilde uyarlandığı kitabın esin kaynaklarından birinin Dünya Ticaret Merkezi olduğu söyleniyor.Gerçekten çok garip. Paul Newman ve Steve McQueen gibi isimlerle birlikte tam bir yıldızlar geçidine dönüşmesi bile benim için yeterli.Filmin sonlarına doğru yapılan bir tespitin günümüzde ne kadar doğru olduğunu görmek acı verici olsada,döneminden ötesine sesini duyurabilmesi bakımından oldukça önemli.
Braindead-1992
Komedi açısından güzel ama Peter Jackson hangi kafayla böyle bir film çekmiş anlamadım.Yemin ediyorum izlerken içim dışıma çıktı.
Lionel ve sevgilisi Paquita,hayvanat bahçesine gezmeye giderlerken meraklı annesi de onları takip eder. Ancak kadını Sumatra'dan gelen bir tür fare-maymun ısırır ve bulaşıcı bir zombi salgını başlatır. Annesini korumaya çalışan Lionel, onun kurbanlarını evlerinin bodrumunda saklamaya çalışır ancak olaylar giderek kontrolden çıkar ve zombiler bir ordu halinde dışarı taşarlar.Yüzüklerin Efendisi'ni yöneten Yeni Zelanda'lı yönetmen Peter Jackson'ın ülkesinde çektiği 3. uzun metrajlı filmi olan Braindead, komedi ve korku unsurlarını bir arada ve başarıyla barındırıyor.
Gayet güzel film.Şu anda ülke insanın içinde bulunduğu ruh halide tam olarak böyle
Falling Down-1993
Trafik tıkanmış. Terör şehri donatmış. Dükkanlarda ve restoranlarda müşterilere saygı kalmamış. Büyük şehirde hayat, herkesi çileden çıkarabilir. Fakat Bill Foster çileden çıkmıştan da öte. Sıcak bir yaz gününde, tıkanmış bir trafikte, fırın gibi sıcak arabasında evine gitmeye çalışan sıradan bir adam, arabasını trafiğin ortasında bırakıp, kentin içine dalarak vahşet saçmaya başlar. *Oscar ödülü sahibi Michael Douglas günlük yaşamın korkularıyla tüm dünyaya savaş açar Foster rolünde. Rol arkadaşı yine Oscar Ödülü sahibi Robert Duvall ise, Foster'ın saldırılarını durdurmakta kararlı bir polis rolünde. Sonun Başlangıcı ise, ikisinin ortak hikayesi.
Yapım:1980 ABD
Tür: Dram, Macera, Romantik
Yönetmen:Randal Kleiser
Süresi:Tam 100 dakika.
Başrollerde:Brooke Shields ,Christopher Atkins ,Leo McKern ,William Daniels ,Elva Josephson.
Bir gemi kazasından sağ kurtulan küçük kız ve erkek çocuğu ve bir de geminin kaptanı sandalla bir adaya çıkmaya başarırlar. Adaya çıkmalarından kısa bir süre sonra kaptan ölür ve küçük çocuklar tek başlarına yaşam mücadelesi vermektedirler. Çocuklar ergenlik çağına geldiklerinde bir çok şeyin farkına varırlar ve bir bebekleri olur. Adada bebeklerini büyütürken ve bunca zaman geçmesine rağmen halen daha adadan kurtulma hayalleri olduğundan bir şeyler denemeye karar verirler.
Kişisel yorum;
Yıllar önce izlediğim ve akabinde defalarca tekrar izlediğim harika bir yapım. Kişisel listemde ilk 25 sıralamasında rahat bir şekilde yer edinmektedir.
İnception filminin ilham kaynağı demişler.Şimdi izledim çok iyi Beynim yandı
Herkesin birbirinin düşlerini download edebildiği bir dünyada yaşamak nasıl olurdu dersiniz? Gelin bu sorunun cevabını Paprika'da arayalım...Terapistlerin, hastalarının düşlerine girmelerini sağlayan özel bir makine bir gün gizemli bir şekilde çalınınca dünya üzerinde ciddi bir karmaşa yaşanmaya başlar. İnsanların bütün rüyalarının ortaya dökülmesi ile düş ile gerçek arasındaki o sınır kalkacak ve cehennemi bir kaos hakim olacaktır. Bütün bu karmaşayı ise durdurabilecek tek bir kişi vardır: genç terapist Paprika!Venedik Film Festivali'nde gösterildiğinde büyük bir beğeni ile karşılanan Paprika, insan zihni ile oynayan kurgusu ile seyircinin kafasını karıştıran başarılı bir animasyon örneği olarak karşımıza çıkıyor.