Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Spoiler] Attack on Titan

Manganın sonu hakkında


  • Kullanılan toplam oy
    118
Ymir o ağacın içine giriyor dev oluyor? Yani???
Anlamadım o güç nereden geliyor XD
O ağaç Yggdrasil muhtemelen, zaten Ymir'in geçmişindeki herkes İskandinav kültürüne sahip görünüyor.

"Atamız Ymir, doğa ile bağlantısı olan biriydi." cümlesini kurmuştu Kruger. Yggdrasil yani Hayat Ağacı ile bağlantı kurması sonucu böyle bir güce eriştiği bize söylenmek istiyor, pek çok sahnede "çiçeklere" vurgu yapıldığı gibi bu bölümde de birkaç kez "çiçek" gösterildi bize.
 
Öyle pek analiz yazmaya alışkın değilim ama bu bölüm beni çok heyecanlandırdı, karaladım bir şeyler.

Başlarken çalan şarkı, Erkin Koray-Sevince

Öncelikle bölüme canım cicim tatlışım Historia'nın ablası Frieda ile yaptığı ve aslında Darbe Arc'ında gördüğümüz bir sahne ile başlıyoruz. Frieda Ymir'in ismini vermeden onun da Historia gibi nazik ve sürekli başkalarını düşünen biri olduğunu söylüyor. Sonrasında ise "Bu dünya acı ve eziyet dolu olduğu için herkesin sevebileceği biri gibi yaşamalısın. Başkalarına bağlı bir şekilde." bu cümleleri kurarken de belli ki yeni bitmiş bir savaş sonrasında galip tarafından alınan esirler/köleler görüyoruz, altındaki panelde ise dili kesilmek üzere olan biri var, arkasında da çoktan kesilmiş olan ve hâlâ ağzından kanlar akan bir hanım ablamız var. Bunun belki İskandinav kültüründe veya tarihinde bir yeri vardır bilemiyorum niye kestiklerini, belki kölelerini dilsiz yapmak gibi bir gelenek vardır. Sonraki panelde Ymir konuşan birkaç kişiye bakıyor.

"Ve diğer insanların sana bağımlı olacağı bir şekilde." diyerek cümlesini bitiriyor. Bölümün adı "Senden, 2000 Yıl Önce", hatırlarsanız ilk bölümün adı " Sana, 2000 Yıl Sonra" idi. Sayfada belli ki bir düğün var, herkes eğleniyor, garibim Ymir ise arkadan izliyor.

Bölgenin yöneticisi(Kral?) birisinin domuzları salıverdiğini ve yapanın çıkıp söylemesini söylüyor. Sonra da "Kimse söylemezse her birinizin bir gözünü oyacağız, kölelerin gözlere ihtiyacı yoktur." diyor, fark ettiyseniz Ymir'in gözlerini Paths dünyasında da hiç görmedik, çünkü orada bile bir köleydi kendisi. Her neyse sonraki sayfada herkes suçu gariban Ymir'e atıyor. Kral soruyor "Sen miydin?" diye. Ymir etrafına bakınıyor, herkesin onu gösterdiğini görünce muhtemelen suçsuz olmasına rağmen buna razı olup kralın dizlerine kapanıyor. Historia da muhtemelen böyle yapardı değil mi? Cidden Ymir ve Historia birbirine kişilik olarak benziyor. "Özgürsün." cümlesi ile beraber Ymir'in ormana yollanıp bir geyik gibi avlanmaya çalışıldığını görüyoruz, pek çok yerde karşılaşılmış bir idam yöntemidir, suçlu bir bölgeye salınır, belli bir süre geçtik sonra peşinden köpeklerle, oklarla koşulup öldürmeye çalışılır. Ymir bacağına ve omzuna yediği toplam iki okla beraber iyice ormanın derinliklerine gidiyor. Peşinden atlarla köpeklerle gelirlerken Ymir'in ayağı takılıyor ve düşüyor, önünde ise meşhur "çiçeğimiz" var.

Karşısına dev bir ağaç çıkıyor, kovuğuna girdiğinde ise içinde oluşmuş bir su kütlesine düşüyor, bu sırada bir omuriliği, hatta daha doğrusu sinir sistemini andıran bir ağaç kökü görüyoruz, Ymir bu köke doğru düşüyor. Sonraki sayfada kaçışan kuşlar ve şaşkınlıkla ne olduğunu anlamaya çalışan "avcıları" ve Ymir'in deve dönüşümünü görüyoruz. Sonra iki sayfalık enfes bir dönüşüm paneli çıkıyor karşımıza.

Şimdi buraya ufak bir not geçelim ben 2 bölümdür "YGGDRASIL BU KESİN!!!" diye dolaşıyorum. Bu bölüm emin oldum. Bu ağaç Yggdrasil, biraz bilgi vermek gerekirse Yggdrasil "Yaşam Ağacı" olarak da bilinir ve Nors mitolojisinde 9 diyarı birbirine bağlar, bizim hikâyemizde ise 2 diyarı birbirine bağlıyor, ayrıca bu ağacında bir ölümlü olduğu ve bu ölümün geciktirilmesi için Yggdrasil'in "köklerinde" yaşayan Norn'ların onu büyülü sularla suladığı da mitolojide yer eder. Ve bu Norn'lar dediğimiz varlıklar Nors tanrılarının ve insanlarının kaderlerini yöneten kadın varlıklardır. Buradan yakalarsınız birkaç şey daha inanıyorum.

Belli bir zaman geçmiş, Ymir krala bu gücü ile hizmet etmiş, yollar, köprüler yapmış, sanırsın Cumhurbaşkanı olmuş. Kral ödül olarak Ymir'e kralın çocuklarını taşıma şerefini veriyor, sonrada emrediyor "Fritz adına, lanetlenmiş Marleylileri yok et.", ve deve dönüşmüş Ymir ve ordusu ile savaşan Marleylileri görüyoruz. Sonuç belli, Marley komutanlarının kafaları mızraklarla geçirilmiş gezdiriliyor. Dışarıda askerler hazır olda dururken hamile Ymir'i görüyoruz, duruşu kime benziyor acaba? Evet! Historia. Sonra çocuk doğuyor ve Ymir devi ile tekrar savaş sahasına dönüyor. Ve yine hamile kalıp doğruyor. Eldia gelişirken, binalar yapılırken Ymir 3 çocuğu, Maria, Rose ve Shina ile beraber askeri bir geçiş töreni ile kralın yanına gidiyor. Askerler diz çökmüş kralı selamlıyor, kral mutlu. Tam bu sırada ön saflarda askerlerden biri zamanında toprağa gömülmüş olan mırzağı çıkarıp krala doğru fırlatıyor, bunu gören Ymir ise mızrağı kendi bedeni ile engelliyor. Kral ve 3 kızı Ymir'e şaşkın gözlerle bakıyor, kral " Ne yapıyorsun? Kalsana, bunun seni öldüremeyeceğini biliyorum. Kalk ve çalış, senin dünyaya geliş amacın bu. Kölemiz Ymir.." diyor. Sonrasında Ymir'in Hakk'ın rahmetine kavuşurken yine "çiçek" var, bu sahne Zeke'in patlama sonrası şuurunu kaybettiği sahne ile tamamen aynı.

Ymir Paths dünyasına ulaşmış iken kral ölü Ymir'in bedenini parçalayıp kızlarına yediriyor. Bu sahneyi daha önce anime kapanışında görmüştük, ta o zamandan beri kızlarının Ymir'i yediği düşünceleri vardı zaten. Sonrasında Ymir Paths dünyasında Yggdrasil'imiz ile karşılaşırken esas dünyada da kral ölüm yatağında kızlarına "Bir sürü çocuk sahibi olun, onları büyütün. Ymir'in soyu kurumamalı." diyor. Sonrasında Aslan Kral'dan aşina olduğumuz varis kaldırma işlemini görüyoruz. Kral sözlerine gücün nesilden nesile aktarılmasını söyleyerek devam ediyor. Bu sırada rastgele bir dönemin 9 Dev'ini görüyoruz Cart Titan niye ata benziyor lan? Her neyse kralın son sözleri net, "Eldia bu dünyayı devleriyle yönetmeli. Ve sonsuza kadar saltanatımız devam etmeli." diyor ve duvar devlerini kumdan kale misali oluşturan Ymir'i görüyoruz. Derken Eren "Bu kadar yeter!" diye giriyor. "Bu dünyanın sonunu getireceğim! Bana gücünü ödünç ver!" diyor koluyla vücudu arasına alıp tuttuğu Ymir'e.

Bak bu kısım güzel, "Sen köle değilsin. Bir tanrı da değilsin. Sadece bir insansın. Hiç kimseye hizmet etmene gerek yok. Seçim yapmakta özgürsün." diyor Eren. Çok da iyi diyor. Bu sırada Zeke de olay mahalline koşarken "Az önce dünyanın sonunu getirmekten mi bahsettin?!" diyor. Eren iyice sarıp sarmaladığı Ymir'e devam ediyor, "Karar verecek olan sensin. Sen seç, burada sonsuza kadar kalmak mı istersin yoksa buna son vermek mi?" Bu sırada Zeke arkadan Ymir'e kısırlaştırma emrini vermeye devam ediyor ve kral soyundan olduğunu söylüyor. Ve Eren Ymir'e "Bunca zamandır birini bekliyordun." diyor. Sonraki sayfada bilin bakalım ne var? Ymir ağlıyor ama sonunda GÖZLERİ VAR. KRALIN DEDİĞİ GİBİ KÖLE İKEN GÖZLERİ YOKTU AMA ŞU AN GÖZLERİ VAR YANİ ARTIK ÖZGÜR.

Esas dünyaya dönüyoruz Zeke Eren'in kafasını tutmuş ve Eren bir kırk ayak misali bir şekilde duruyor. Bu sırada duvar çatırdıyor. Armin & Mikasa vs Pieck sahnesindeyiz, duvarlar iyice yıkılmaya başlıyor. Gabi, Jean, Cony, Reiner, Mikasa, Armin, Magath… herkes neler olduğunu anlamaya çalıyor. Ve son sahnede ise tekrardan deve dönüşmeye başlayan Eren ve betondan arındırılmış duvar devlerini görüyoruz. Sayfadaki editör notu önceki bölümün son cümlesi ile aynı, "Artık durdurulamaz."

Bittiğinde çalan şarkı, Steven Wilson-Luminol
 
Son düzenleme:
Öyle pek analiz yazmaya alışkın değilim ama bu bölüm beni çok heyecanlandırdı, karaladım bir şeyler.

Başlarken çalan şarkı, Erkin Koray-Sevince

Öncelikle bölüme canım cicim tatlışım Historia'nın ablası Frieda ile yaptığı ve aslında Darbe Arc'ında gördüğümğz bir sahne ile başlıyoruz. Frieda Ymir'in ismini vermeden onun da Historia gibi nazik ve sürekli başkalarını düşünen biri olduğunu söylüyor. Sonrasında ise "Bu dünya acı ve eziyet dolu olduğu için herkesin sevebileceği biri gibi yaşamalısın. Başkalarına bağlı bir şekilde." bu cümleleri kurarken de belli ki yeni bitmiş bir savaş sonrasında galip tarafından alınan esirler/köleler görüyoruz, altındaki panelde ise dili kesilmek üzere olan biri var, arkasında da çoktan kesilmiş olan ve hâlâ ağzından kanlar akan bir hanım ablamız var. Bunun belki İskandinav kültüründe veya tarihinde bir yeri vardır bilemiyorum niye kestiklerini, belki kölelerini dilsiz yapmak gibi bir gelenek vardır. Sonraki panelde Ymir konuşan birkaç kişiye bakıyor.

"Ve diğer insanların sana bağımlı olacağı bir şekilde." diyerek cümlesini bitiriyor. Bölümün adı "Sana, 2000 Yıl Önce", hatırlarsanız ilk bölümün adı " Sana, 2000 Yıl Sonra" idi. Sayfada belli ki bir düğün var, herkes eğleniyor, garibim Ymir ise arkadan izliyor.

Bölgenin yöneticisi(Kral?) birisinin domuzları salıverdiğini ve yapanın çıkıp söylemesini söylüyor. Sonra da "Kimse söylemezse her birinizin bir gözünü oyacağız, kölelerin gözlere ihtiyacı yoktur." diyor, fark ettiyseniz Ymir'in gözlerini Paths dünyasında da hiç görmedik, çünkü orada bile bir köleydi kendisi. Her neyse sonraki sayfada herkes suçu gariban Ymir'e atıyor. Kral soruyor "Sen miydin?" diye. Ymir etrafına bakınıyor, herkesin onu gösterdiğini görünce muhtemelen suçsuz olmasına rağmen buna razı olup kralın dizlerine kapanıyor. Historia da muhtemelen böyle yapardı değil mi? Cidden Ymir ve Historia birbirine kişilik olarak benziyor. "Özgürsün." cümlesi ile beraber Ymir'in ormana yollanıp bir geyik gibi avlanmaya çalışıldığını görüyoruz, pek çok yerde karşılaşılmış bir idam yöntemidir, suçlu bir bölgeye salınır, belli bir süre geçtik sonra peşinden köpeklerle, oklarla koşulup öldürmeye çalışılır. Ymir bacağına ve omzuna yediği toplam iki okla beraber iyice ormanın derinliklerine gidiyor. Peşinden atlarla köpeklerle gelirlerken Ymir'in ayağı takılıyor ve düşüyor, önünde ise meşhur "çiçeğimiz" var.

Karşısına dev bir ağaç çıkıyor, kovuğuna girdiğinde ise içinde oluşmuş bir su kütlesine düşüyor, bu sırada bir omuriliği, hatta daha doğrusu sinir sistemini andıran bir ağaç kökü görüyoruz, Ymir bu köke doğru düşüyor. Sonraki sayfada kaçışan kuşlar ve şaşkınlıkla ne olduğunu anlamaya çalışan "avcıları" ve Ymir'in deve dönüşümünü görüyoruz. Sonra iki sayfalık enfes bir dönüşüm paneli çıkıyor karşımıza.

Şimdi buraya ufak bir not geçelim ben 2 bölümdür "YGGDRASIL BU KESİN!!!" diye dolaşıyorum. Bu bölüm emin oldum. Bu ağaç Yggdrasil, biraz bilgi vermek gerekirse Yggdrasil "Yaşam Ağacı" olarak da bilinir ve Nors mitolojisinde 9 diyarı birbirine bağlar, bizim hikâyemizde ise 2 diyarı birbirine bağlıyor, ayrıca bu ağacında bir ölümlü olduğu ve bu ölümün geciktirilmesi için Yggdrasil'in "köklerinde" yaşayan Norn'ların onu büyülü sularla suladığı da mitolojide yer eder. Ve bu Norn'lar dediğimiz varlıklar Nors tanrılarının ve insanlarının kaderlerini yöneten kadın varlıklardır. Buradan yakalarsınız birkaç şey daha inanıyorum.

Belli bir zaman geçmiş, Ymir krala bu gücü ile hizmet etmiş, yollar, köprüler yapmış, sanırsın Cumhurbaşkanı olmuş. Kral ödül olarak Ymir'e kralın çocuklarını taşıma şerefini veriyor, sonrada emrediyor "Fritz adına, lanetlenmiş Marleylileri yok et.", ve deve dönüşmüş Ymir ve ordusu ile savaşan Marleylileri görüyoruz. Sonuç belli, Marley komutanlarının kafaları mızraklarla geçirilmiş gezdiriliyor. Dışarıda askerler hazır olda dururken hamile Ymir'i görüyoruz, duruşu kime benziyor acaba? Evet! Historia. Sonra çocuk doğuyor ve Ymir devi ile tekrar savaş sahasına dönüyor. Ve yine hamile kalıp doğruyor. Eldia gelişirken, binalar yapılırken Ymir 3 çocuğu, Maria, Rose ve Shina ile beraber askeri bir geçiş töreni ile kralın yanına gidiyor. Askerler diz çökmüş kralı selamlıyor, kral mutlu. Tam bu sırada ön saflarda askerlerden biri zamanında toprağa gömülmüş olan mırzağı çıkarıp krala doğru fırlatıyor, bunu gören Ymir ise mızrağı kendi bedeni ile engelliyor. Kral ve 3 kızı Ymir'e şaşkın gözlerle bakıyor, kral " Ne yapıyorsun? Kalsana, bunun seni öldüremeyeceğini biliyorum. Kalk ve çalış, senin dünyaya geliş amacın bu. Kölemiz Ymir.." diyor. Sonrasında Ymir'in Hakk'ın rahmetine kavuşurken yine "çiçek" var, bu sahne Zeke'in patlama sonrası şuurunu kaybettiği sahne ile tamamen aynı.

Ymir Paths dünyasına ulaşmış iken kral ölü Ymir'in bedenini parçalayıp kızlarına yediriyor. Bu sahneyi daha önce anime kapanışında görmüştük, ta o zamandan beri kızlarının Ymir'i yediği düşünceleri vardı zaten. Sonrasında Ymir Paths dünyasında Yggdrasil'imiz ile karşılaşırken esas dünyada da kral ölüm yatağında kızlarına "Bir sürü çocuk sahibi olun, onları büyütün. Ymir'in soyu kurumamalı." diyor. Sonrasında Aslan Kral'dan aşina olduğumuz varis kaldırma işlemini görüyoruz. Kral sözlerine gücün nesilden nesile aktarılmasını söyleyerek devam ediyor. Bu sırada rastgele bir dönemin 9 Dev'ini görüyoruz Cart Titan niye ata benziyor lan? Her neyse kralın son sözleri net, "Eldia bu dünyayı devleriyle yönetmeli. Ve sonsuza kadar saltanatımız devam etmeli." diyor ve duvar devlerini kumdan kale misali oluşturan Ymir'i görüyoruz. Derken Eren "Bu kadar yeter!" diye giriyor. "Bu dünyanın sonunu getireceğim! Bana gücünü ödünç ver!" diyor koluyla vücudu arasına alıp tuttuğu Ymir'e.

Bak bu kısım güzel, "Sen köle değilsin. Bir tanrı da değilsin. Sadece bir insansın. Hiç kimseye hizmet etmene gerek yok. Seçim yapmakta özgürsün." diyor Eren. Çok da iyi diyor. Bu sırada Zeke de olay mahalline koşarken "Az önce dünyanın sonunu getirmekten mi bahsettin?!" diyor. Eren iyice sarıp sarmaladığı Ymir'e devam ediyor, "Karar verecek olan sensin. Sen seç, burada sonsuza kadar kalmak mı istersin yoksa buna son vermek mi?" Bu sırada Zeke arkadan Ymir'e kısırlaştırma emrini vermeye devam ediyor ve kral soyundan olduğunu söylüyor. Ve Eren Ymir'e "Bunca zamandır birini bekliyordun." diyor. Sonraki sayfada bilin bakalım ne var? Ymir ağlıyor ama sonunda GÖZLERİ VAR. KRALIN DEDİĞİ GİBİ KÖLE İKEN GÖZLERİ YOKTU AMA ŞU AN GÖZLERİ VAR YANİ ARTIK ÖZGÜR.

Esas dünyaya dönüyoruz Zeke Eren'in kafasını tutmuş ve Eren bir kırk ayak misali bir şekilde duruyor. Bu sırada duvar çatırdıyor. Armin & Mikasa vs Pieck sahnesindeyiz, duvarlar iyice yıkılmaya başlıyor. Gabi, Jean, Cony, Reiner, Mikasa, Armin, Magath… herkes neler olduğunu anlamaya çalıyor. Ve son sahnede ise tekrardan deve dönüşmeye başlayan Eren ve betondan arındırılmış duvar devletini görüyoruz. Sayfadaki editör notu önceki bölümün son cümlesi ile aynı, "Artık durdurulamaz."

Bittiğinde çalan şarkı, Steven Wilson-Luminol
Bu arada tam yazı bittiğinde sıradaki şarkı açıldı ve bilin bakalım şarkı ne? Dream Theater- Finally Free ;) Eren yine beni ziyaret etmiş anlaşılan.
 
Öyle pek analiz yazmaya alışkın değilim ama bu bölüm beni çok heyecanlandırdı, karaladım bir şeyler.

Başlarken çalan şarkı, Erkin Koray-Sevince

Öncelikle bölüme canım cicim tatlışım Historia'nın ablası Frieda ile yaptığı ve aslında Darbe Arc'ında gördüğümüz bir sahne ile başlıyoruz. Frieda Ymir'in ismini vermeden onun da Historia gibi nazik ve sürekli başkalarını düşünen biri olduğunu söylüyor. Sonrasında ise "Bu dünya acı ve eziyet dolu olduğu için herkesin sevebileceği biri gibi yaşamalısın. Başkalarına bağlı bir şekilde." bu cümleleri kurarken de belli ki yeni bitmiş bir savaş sonrasında galip tarafından alınan esirler/köleler görüyoruz, altındaki panelde ise dili kesilmek üzere olan biri var, arkasında da çoktan kesilmiş olan ve hâlâ ağzından kanlar akan bir hanım ablamız var. Bunun belki İskandinav kültüründe veya tarihinde bir yeri vardır bilemiyorum niye kestiklerini, belki kölelerini dilsiz yapmak gibi bir gelenek vardır. Sonraki panelde Ymir konuşan birkaç kişiye bakıyor.

"Ve diğer insanların sana bağımlı olacağı bir şekilde." diyerek cümlesini bitiriyor. Bölümün adı "Senden, 2000 Yıl Önce", hatırlarsanız ilk bölümün adı " Sana, 2000 Yıl Sonra" idi. Sayfada belli ki bir düğün var, herkes eğleniyor, garibim Ymir ise arkadan izliyor.

Bölgenin yöneticisi(Kral?) birisinin domuzları salıverdiğini ve yapanın çıkıp söylemesini söylüyor. Sonra da "Kimse söylemezse her birinizin bir gözünü oyacağız, kölelerin gözlere ihtiyacı yoktur." diyor, fark ettiyseniz Ymir'in gözlerini Paths dünyasında da hiç görmedik, çünkü orada bile bir köleydi kendisi. Her neyse sonraki sayfada herkes suçu gariban Ymir'e atıyor. Kral soruyor "Sen miydin?" diye. Ymir etrafına bakınıyor, herkesin onu gösterdiğini görünce muhtemelen suçsuz olmasına rağmen buna razı olup kralın dizlerine kapanıyor. Historia da muhtemelen böyle yapardı değil mi? Cidden Ymir ve Historia birbirine kişilik olarak benziyor. "Özgürsün." cümlesi ile beraber Ymir'in ormana yollanıp bir geyik gibi avlanmaya çalışıldığını görüyoruz, pek çok yerde karşılaşılmış bir idam yöntemidir, suçlu bir bölgeye salınır, belli bir süre geçtik sonra peşinden köpeklerle, oklarla koşulup öldürmeye çalışılır. Ymir bacağına ve omzuna yediği toplam iki okla beraber iyice ormanın derinliklerine gidiyor. Peşinden atlarla köpeklerle gelirlerken Ymir'in ayağı takılıyor ve düşüyor, önünde ise meşhur "çiçeğimiz" var.

Karşısına dev bir ağaç çıkıyor, kovuğuna girdiğinde ise içinde oluşmuş bir su kütlesine düşüyor, bu sırada bir omuriliği, hatta daha doğrusu sinir sistemini andıran bir ağaç kökü görüyoruz, Ymir bu köke doğru düşüyor. Sonraki sayfada kaçışan kuşlar ve şaşkınlıkla ne olduğunu anlamaya çalışan "avcıları" ve Ymir'in deve dönüşümünü görüyoruz. Sonra iki sayfalık enfes bir dönüşüm paneli çıkıyor karşımıza.

Şimdi buraya ufak bir not geçelim ben 2 bölümdür "YGGDRASIL BU KESİN!!!" diye dolaşıyorum. Bu bölüm emin oldum. Bu ağaç Yggdrasil, biraz bilgi vermek gerekirse Yggdrasil "Yaşam Ağacı" olarak da bilinir ve Nors mitolojisinde 9 diyarı birbirine bağlar, bizim hikâyemizde ise 2 diyarı birbirine bağlıyor, ayrıca bu ağacında bir ölümlü olduğu ve bu ölümün geciktirilmesi için Yggdrasil'in "köklerinde" yaşayan Norn'ların onu büyülü sularla suladığı da mitolojide yer eder. Ve bu Norn'lar dediğimiz varlıklar Nors tanrılarının ve insanlarının kaderlerini yöneten kadın varlıklardır. Buradan yakalarsınız birkaç şey daha inanıyorum.

Belli bir zaman geçmiş, Ymir krala bu gücü ile hizmet etmiş, yollar, köprüler yapmış, sanırsın Cumhurbaşkanı olmuş. Kral ödül olarak Ymir'e kralın çocuklarını taşıma şerefini veriyor, sonrada emrediyor "Fritz adına, lanetlenmiş Marleylileri yok et.", ve deve dönüşmüş Ymir ve ordusu ile savaşan Marleylileri görüyoruz. Sonuç belli, Marley komutanlarının kafaları mızraklarla geçirilmiş gezdiriliyor. Dışarıda askerler hazır olda dururken hamile Ymir'i görüyoruz, duruşu kime benziyor acaba? Evet! Historia. Sonra çocuk doğuyor ve Ymir devi ile tekrar savaş sahasına dönüyor. Ve yine hamile kalıp doğruyor. Eldia gelişirken, binalar yapılırken Ymir 3 çocuğu, Maria, Rose ve Shina ile beraber askeri bir geçiş töreni ile kralın yanına gidiyor. Askerler diz çökmüş kralı selamlıyor, kral mutlu. Tam bu sırada ön saflarda askerlerden biri zamanında toprağa gömülmüş olan mırzağı çıkarıp krala doğru fırlatıyor, bunu gören Ymir ise mızrağı kendi bedeni ile engelliyor. Kral ve 3 kızı Ymir'e şaşkın gözlerle bakıyor, kral " Ne yapıyorsun? Kalsana, bunun seni öldüremeyeceğini biliyorum. Kalk ve çalış, senin dünyaya geliş amacın bu. Kölemiz Ymir.." diyor. Sonrasında Ymir'in Hakk'ın rahmetine kavuşurken yine "çiçek" var, bu sahne Zeke'in patlama sonrası şuurunu kaybettiği sahne ile tamamen aynı.

Ymir Paths dünyasına ulaşmış iken kral ölü Ymir'in bedenini parçalayıp kızlarına yediriyor. Bu sahneyi daha önce anime kapanışında görmüştük, ta o zamandan beri kızlarının Ymir'i yediği düşünceleri vardı zaten. Sonrasında Ymir Paths dünyasında Yggdrasil'imiz ile karşılaşırken esas dünyada da kral ölüm yatağında kızlarına "Bir sürü çocuk sahibi olun, onları büyütün. Ymir'in soyu kurumamalı." diyor. Sonrasında Aslan Kral'dan aşina olduğumuz varis kaldırma işlemini görüyoruz. Kral sözlerine gücün nesilden nesile aktarılmasını söyleyerek devam ediyor. Bu sırada rastgele bir dönemin 9 Dev'ini görüyoruz Cart Titan niye ata benziyor lan? Her neyse kralın son sözleri net, "Eldia bu dünyayı devleriyle yönetmeli. Ve sonsuza kadar saltanatımız devam etmeli." diyor ve duvar devlerini kumdan kale misali oluşturan Ymir'i görüyoruz. Derken Eren "Bu kadar yeter!" diye giriyor. "Bu dünyanın sonunu getireceğim! Bana gücünü ödünç ver!" diyor koluyla vücudu arasına alıp tuttuğu Ymir'e.

Bak bu kısım güzel, "Sen köle değilsin. Bir tanrı da değilsin. Sadece bir insansın. Hiç kimseye hizmet etmene gerek yok. Seçim yapmakta özgürsün." diyor Eren. Çok da iyi diyor. Bu sırada Zeke de olay mahalline koşarken "Az önce dünyanın sonunu getirmekten mi bahsettin?!" diyor. Eren iyice sarıp sarmaladığı Ymir'e devam ediyor, "Karar verecek olan sensin. Sen seç, burada sonsuza kadar kalmak mı istersin yoksa buna son vermek mi?" Bu sırada Zeke arkadan Ymir'e kısırlaştırma emrini vermeye devam ediyor ve kral soyundan olduğunu söylüyor. Ve Eren Ymir'e "Bunca zamandır birini bekliyordun." diyor. Sonraki sayfada bilin bakalım ne var? Ymir ağlıyor ama sonunda GÖZLERİ VAR. KRALIN DEDİĞİ GİBİ KÖLE İKEN GÖZLERİ YOKTU AMA ŞU AN GÖZLERİ VAR YANİ ARTIK ÖZGÜR.

Esas dünyaya dönüyoruz Zeke Eren'in kafasını tutmuş ve Eren bir kırk ayak misali bir şekilde duruyor. Bu sırada duvar çatırdıyor. Armin & Mikasa vs Pieck sahnesindeyiz, duvarlar iyice yıkılmaya başlıyor. Gabi, Jean, Cony, Reiner, Mikasa, Armin, Magath… herkes neler olduğunu anlamaya çalıyor. Ve son sahnede ise tekrardan deve dönüşmeye başlayan Eren ve betondan arındırılmış duvar devletini görüyoruz. Sayfadaki editör notu önceki bölümün son cümlesi ile aynı, "Artık durdurulamaz."

Bittiğinde çalan şarkı, Steven Wilson-Luminol
Herkes de analiz yapar olmuş. :artiz:

Güzel olmuş len :flaugh:
 
Yeni bölümü nereden okudunuz la?
Mangakakalpt açılmıyor. Mangareader reklamlardan sayıyı vermiyor.:artiz:
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 1, Ziyaretçi: 4)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık