Onca yorum okudum sana yazmak istedim.
Senin söylediklerin doğrultusunda yazacağım. İnşallah anlaşılır olur;
Olaylar çığırından çıktı. Ve elimizde Luffy var. Luffy'de ki potansiyel sanırım gerçekten tahmin edildiğinden de fazla. Bunu şahsen en net görebilen kişi Mihawk oldu. Luffy Kata ile dövüşürken o potansiyel içerisinde artıp azalıyor. Sayısal olarak konuşacak olursam, Kata'nın gücü 90 ise bu savaşta 92-93 gibi değerleri görebildi belki de bilemiyoruz fakat Luffy, Kata'nın karşısına ilk çıktığında yani n.ş.a'da gücü 80 ise 95'lere 96'lara kadar çıkabildi. Bu ondaki potansiyelin anlık taşmasından oluyor.
Bunu tetikleyen durumlardan birini de Oda o kadar güzel açıklamış ki aslında: Dalga geçiyorlar Luffy ile. Hatta "saati bile akıl edemez o." diyorlar. Fakat Luffy ufaktan kendine geldiğinde ağzından çıkan ilk şey "saat kaç?"... Bu noktada senin yorumunun son kısmına geleceğim ki o noktada son derece haklı olduğunu düşünüyorum;
"Luffy gereğinden fazla güçlü." Bence kesinlikle öyle bir durum var ortada.
Dövüş konusunda da Oda gerçekten manevi anlamda çok dolu bir kişiliğe sahip. Çizmiş, kurgulamış olduğu dövüşler o kadar anlam ve mesaj dolu ki. Bunu "aa ben farkettim sen(siz) farkedemedin(iz)!" şeklinde algılama lütfen. Belirtmek istiyorum sadece. Dövüş sadece fiziksel güç değil bu noktada. Bunu yakın zamanda çok gördük. Franky'nin Senior Pink ile olan dövüşü de mesela çok ayrı bir boyuttu. Belki göze buram buram fiziksel güç kıyaslaması gibi göründüğü düşünülüyor ama değil. Lufy de her nereden ve nasıl güç alıyorsa (anlık) bu fiziksel güç olarak yansımıyor her zaman.
Kral haki denilen kavram gerçekten çok farklı. O dövüşte 4 şey savaşıyor. 2 beden, 2 ruh. Biz beden kısmını görüyoruz. Ama buz dağının görünen kısmı aslında o 2 beden. O yüzden tartışıyoruz hala Luffy'nin kazanıp kazanmadığını, Kata'nın kendisini bilerek atıp atmadığını, vs. Çünkü ortada bambaşka bir duygu var. Fiziksel güç olarak Kata üstündü belki evet, ama ruhu yenildi. Bu yüzden hiç sırtı yere gelmeyen Kata kendisini bilerek geriye doğru bıraktı. Bu yüzden bir hışımla koskoca dağ gibi karşısına belirdiğinde Luffy'e dokun(a)madı.
Ben böyle düşünüyorum. Uzunca yazdım buraya kadar okuduysan yorduğum için üzgünüm.