Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Spoiler] 1054: Alev İmparatoru

Bölüm Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

  • İyi

    Kullanılan: 286 81.9%
  • Orta

    Kullanılan: 48 13.8%
  • Kötü

    Kullanılan: 15 4.3%

  • Kullanılan toplam oy
    349
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Sayının Teknik Analizi

Öncelikle bu analizde ne yapıyorum, neden yapıyorum daha iyi anlamak için şu başlığı inceleyebilirsiniz:

Bunu çok uzun zamandır yapmıyordum ama verilen aradan sonra 1054. sayının One Piece'deki çizgi roman anlatıcılığı tercihlerine güzelce bir bakış atabileceğimiz bir sayı olabileceğini beklemeye başladım. Oda, böyle bir dönüş sayısında son zamanlarda üstüne sinen özensizliği silkelemeye çalışacaktır diye düşünüyordum. Nitekim öyle de olmuş, sayfa ve kurgu planlaması üzerine besbelli mesai harcanmış bir sayı var önümüzde.

Bir önceki sayıda Wano'ya giriş yapan Aramaki'yle kaldığımız yerden devam ediyoruz. Aldığım kesitte Aramaki'yi şehre ilerlediği sırada kendi kendine konuşurken görüyoruz.
Burada sol taraftaki panelde üç nokta işaretledim. Her biri bir an. Çizgi romanlardaki zaman kavramından geçmişte çokça bahsettim biliyorsunuz. Bir panel yalnızca bir anı yakalayan bir fotoğraf karesi de olabilir, dakikalar süren bir tartışmanın yaşanıp bittiği bir zaman aralığını da kapsayabilir. Bu panelde mesela önce Aramaki cümlesini tamamlıyor (1), ardından bir şey fark ediyor (2) ve n'oluyor diye homurdanıyor (3). Burada iki numarada gördüğümüz ufak parlama, yani bir şeyi fark etme efekti dahi panel içinde zamanı ilerleten bir araç ve ses balonlarıyla birlikte sırayı takip ediyor.

Bu kesitte dikkat çeken bir diğer şey de Aramaki'nin kibirli tavrının basitçe yansıtılabilmesi. Kendi kendine konuşurken kurduğu cümleler vücudunun göründüğü panelde kafasının hizasıyla paralel oluştururken dışarıdan gelen bir uyarıya verdiği tepki sanki dikkatinin aşağısında kalıyormuş gibi daha aşağı bir hizada yer alıyor.

Aramaki'yi durdurmak için sırayla çeşitli karakterler ortaya çıkıyorlar. Önce kızıl kınlar aşağıdaki panelde görebileceğiniz gibi kendisiyle Wano arasına bir duvar örüyorlar:
Devamında Yamato neredeyse aynı açıyla:
Ve üçüncü olarak da Momonosuke:
Gelgelelim burada Momonoske'nin üfleyemediği aleviyle ne yazık ki hala Wano'nun koruyucusu olmak için yeterli olmadığını görüyoruz.

Devamında Momo kendisini diğerlerinin bakışlarıyla baskı altında buluyor.
Standart çizgi roman literatürüne göre bir sonraki panel, bir öncekinden sonra gerçekleşen zamanı ifade eder. Ama burada Momonosuke'nin içine düştüğü hal aslında üç paneli de kapsıyor. Yamato'nun konuşma balonunun panel çerçevesinden taşması da bunu güçlendiriyor.

Momonosuke bu duraksamanın ardından şuursuzca saldırmaya başlıyor.
Burada dikkat ederseniz sayının en başından beri aksiyon olmasına rağmen ilk kez panel çerçeveleri dikdörtgen formdan çıkıp yamuk şekillerde verilmeye başlanıyor. Örneğin aşağıda Aramaki'nin güçlerini cömertçe sergilediği sayfada dahi paneller hep düz çerçevelere sahip.
Çünkü bu noktaya kadar aslında taraflar karşılıklı olarak birbirlerini tartıyorlar diyebiliriz. Momonosuke ise hissettiği baskıyla dengesiz bir saldırıya geçiyor.

Ama o kadar güçsüz ki hemen etkisiz hale getiriliyor ve panel çerçeveleri yine stabil bir hal alıyor.


Gelelim Shanks'a. Kızıl Saç Korsanları, Wano sularına girmiş. Ama elbette Shanks'ın yüzünü görmek için bir sayfa daha sabretmemiz gerekiyor. Bu sırada Shanks konuşurken ilgili balonun ona ait olduğunun kolayca ayırt edilebilmesi için kendi suratı yerine simgesi olan bayrağını konuşma balonlarının ortasında görüyoruz.
Ve Shanks, etrafındaki insanlar tarafından sıkboğaz edilmeye başlıyor.

Ama Shanks da kendi düşüncelerine hapsolmuş durumda ve anılar şimdi gözünde canlandılar.
Bu flashback'e girişte dikkat ederseniz konuşma balonları ilk başta panel çerçevelerini aşıyorlar ve flu bir şekilde veriliyorlar. Burada aslında ortam set ediliyor ve Shanks'ın net bir şekilde hatırladığı şeyler etrafındaki tartışmalar değil, saldırı emrini verdiği o an.

Daha sonra Luffy ile olan anılarının enlemesine dar panellerle film şeridi şeklinde gözünün önünden geçtiğini görüyoruz.

Asıl zihnini meşgul eden anıysa ise o deniz canavarına kolunu kaptırmaya karar verdiği an. Burada Shanks'ın kolunun kopuşunu görmeden önceki panelde ne yaptığını bilen bir insan gibi gülümsediğini görüyoruz.

Shanks bununla beraber içinde bulunduğu zamana dönüyor ve kararını açıklıyor. Ancak burada kendisi Luffy ile burada görüşmeyeceğini deklare edip sırtını Wano'ya dönene kadar belli ki belirli bir zaman geçiyor. Tayfası Shanks'ın ağzına bakarken miçolar muhabbet ediyorlar falan. Çünkü cool insanların ne söyleyeceğini duymak için sabretmeniz gerekir :m
Yoksa aşağıdaki şekilde bir şey de görebilirdik pekala.

Ve nihayet Oda'nın yalnızca önemli sahnelerin kuvvetini arttırmak için nadiren kullandığı sayfa yapılarından birine şahit oluyoruz.
Arka plan kayboluyor, açı suratlara yaklaşıyor ve Shanks'ın ağzından "One Piece" sözü dökülüyor.

Son olarak da sayının en sonundaki Sakazuki sahnesine gelelim. Bu son iki panelde Sakazuki, astlarıyla olayların değerlendirmesini yaptıktan sonra dışarı çıkıyor ve burada kadrajda artık yalnızca onu görüyoruz. Çünkü söyledikleri her şeyden çok, kendisinin adalet anlayışıyla alakalı.

Okuduğunuz için teşekkürler.
 
Sayının Teknik Analizi

Öncelikle bu analizde ne yapıyorum, neden yapıyorum daha iyi anlamak için şu başlığı inceleyebilirsiniz:

Bunu çok uzun zamandır yapmıyordum ama verilen aradan sonra 1054. sayının One Piece'deki çizgi roman anlatıcılığı tercihlerine güzelce bir bakış atabileceğimiz bir sayı olabileceğini beklemeye başladım. Oda, böyle bir dönüş sayısında son zamanlarda üstüne sinen özensizliği silkelemeye çalışacaktır diye düşünüyordum. Nitekim öyle de olmuş, sayfa ve kurgu planlaması üzerine besbelli mesai harcanmış bir sayı var önümüzde.

Bir önceki sayıda Wano'ya giriş yapan Aramaki'yle kaldığımız yerden devam ediyoruz. Aldığım kesitte Aramaki'yi şehre ilerlediği sırada kendi kendine konuşurken görüyoruz.
Burada sol taraftaki panelde üç nokta işaretledim. Her biri bir an. Çizgi romanlardaki zaman kavramından geçmişte çokça bahsettim biliyorsunuz. Bir panel yalnızca bir anı yakalayan bir fotoğraf karesi de olabilir, dakikalar süren bir tartışmanın yaşanıp bittiği bir zaman aralığını da kapsayabilir. Bu panelde mesela önce Aramaki cümlesini tamamlıyor (1), ardından bir şey fark ediyor (2) ve n'oluyor diye homurdanıyor (3). Burada iki numarada gördüğümüz ufak parlama, yani bir şeyi fark etme efekti dahi panel içinde zamanı ilerleten bir araç ve ses balonlarıyla birlikte sırayı takip ediyor.

Bu kesitte dikkat çeken bir diğer şey de Aramaki'nin kibirli tavrının basitçe yansıtılabilmesi. Kendi kendine konuşurken kurduğu cümleler vücudunun göründüğü panelde kafasının hizasıyla paralel oluştururken dışarıdan gelen bir uyarıya verdiği tepki sanki dikkatinin aşağısında kalıyormuş gibi daha aşağı bir hizada yer alıyor.

Aramaki'yi durdurmak için sırayla çeşitli karakterler ortaya çıkıyorlar. Önce kızıl kınlar aşağıdaki panelde görebileceğiniz gibi kendisiyle Wano arasına bir duvar örüyorlar:
Devamında Yamato neredeyse aynı açıyla:
Ve üçüncü olarak da Momonosuke:
Gelgelelim burada Momonoske'nin üfleyemediği aleviyle ne yazık ki hala Wano'nun koruyucusu olmak için yeterli olmadığını görüyoruz.

Devamında Momo kendisini diğerlerinin bakışlarıyla baskı altında buluyor.
Standart çizgi roman literatürüne göre bir sonraki panel, bir öncekinden sonra gerçekleşen zamanı ifade eder. Ama burada Momonosuke'nin içine düştüğü hal aslında üç paneli de kapsıyor. Yamato'nun konuşma balonunun panel çerçevesinden taşması da bunu güçlendiriyor.

Momonosuke bu duraksamanın ardından şuursuzca saldırmaya başlıyor.
Burada dikkat ederseniz sayının en başından beri aksiyon olmasına rağmen ilk kez panel çerçeveleri dikdörtgen formdan çıkıp yamuk şekillerde verilmeye başlanıyor. Örneğin aşağıda Aramaki'nin güçlerini cömertçe sergilediği sayfada dahi paneller hep düz çerçevelere sahip.
Çünkü bu noktaya kadar aslında taraflar karşılıklı olarak birbirlerini tartıyorlar diyebiliriz. Momonosuke ise hissettiği baskıyla dengesiz bir saldırıya geçiyor.

Ama o kadar güçsüz ki hemen etkisiz hale getiriliyor ve panel çerçeveleri yine stabil bir hal alıyor.


Gelelim Shanks'a. Kızıl Saç Korsanları, Wano sularına girmiş. Ama elbette Shanks'ın yüzünü görmek için bir sayfa daha sabretmemiz gerekiyor. Bu sırada Shanks konuşurken ilgili balonun ona ait olduğunun kolayca ayırt edilebilmesi için kendi suratı yerine simgesi olan bayrağını konuşma balonlarının ortasında görüyoruz.
Ve Shanks, etrafındaki insanlar tarafından sıkboğaz edilmeye başlıyor.

Ama Shanks da kendi düşüncelerine hapsolmuş durumda ve anılar şimdi gözünde canlandılar.
Bu flashback'e girişte dikkat ederseniz konuşma balonları ilk başta panel çerçevelerini aşıyorlar ve flu bir şekilde veriliyorlar. Burada aslında ortam set ediliyor ve Shanks'ın net bir şekilde hatırladığı şeyler etrafındaki tartışmalar değil, saldırı emrini verdiği o an.

Daha sonra Luffy ile olan anılarının enlemesine dar panellerle film şeridi şeklinde gözünün önünden geçtiğini görüyoruz.

Asıl zihnini meşgul eden anıysa ise o deniz canavarına kolunu kaptırmaya karar verdiği an. Burada Shanks'ın kolunun kopuşunu görmeden önceki panelde ne yaptığını bilen bir insan gibi gülümsediğini görüyoruz.

Shanks bununla beraber içinde bulunduğu zamana dönüyor ve kararını açıklıyor. Ancak burada kendisi Luffy ile burada görüşmeyeceğini deklare edip sırtını Wano'ya dönene kadar belli ki belirli bir zaman geçiyor. Tayfası Shanks'ın ağzına bakarken miçolar muhabbet ediyorlar falan. Çünkü cool insanların ne söyleyeceğini duymak için sabretmeniz gerekir :m
Yoksa aşağıdaki şekilde bir şey de görebilirdik pekala.

Ve nihayet Oda'nın yalnızca önemli sahnelerin kuvvetini arttırmak için nadiren kullandığı sayfa yapılarından birine şahit oluyoruz.
Arka plan kayboluyor, açı suratlara yaklaşıyor ve Shanks'ın ağzından "One Piece" sözü dökülüyor.

Son olarak da sayının en sonundaki Sakazuki sahnesine gelelim. Bu son iki panelde Sakazuki, astlarıyla olayların değerlendirmesini yaptıktan sonra dışarı çıkıyor ve burada kadrajda artık yalnızca onu görüyoruz. Çünkü söyledikleri her şeyden çok, kendisinin adalet anlayışıyla alakalı.

Okuduğunuz için teşekkürler.
Emeğe saygı uğraşmışsın baya :respect:
 
açıkçası bölümü çok beğendim ve haftalardır konuşulduğu gibi amiral'in o kadarda güçlü olmadığı tafanın onu umursamadan eğlenmesine devam etmesinden belli. eminim lufy zoro ve sanji çoktan hissetmişlerdir ve yamato ilgileniyor diyip keyiflerini bozmuyor.
Shanks'ın tutumu aslında hikayenin en başından beridir üstüne bahis olarak kolunu vermesinin sebebi de dahil herşey onun istediği gibi gittiğinin göstergesi ve artık one-piece i alma vakti geldi demeside bundan.
Ben Lufy'ninmeyve uyanışı ile one-piece in alınabilir olmasının bir biri ile alakalı olduğunu düşünüyorum sanki lufnin meyveyi uyanmış hali ile yer şeklini değiştirerek hazineye erişebilecek gibi bir saçmalık olabilir.
 
One Piece, Raftel'de olan bir şey değil demek ki. Raftel, sadece bu doğrultuda bir rehber olacak. One Piece'in nasıl bulunacağını, belki ne olduğunu söyleyecek. Bulunmadan önce sağlanması gereken ön koşullar var ve Roger bunları sağlayamadı.

Roger, ne için erken geldiklerini söyledi? Hükûmet'i devirip kahramancılık oynamak mı (bu da One Piece'i bulmak için bir adım olabilir tabii)? Hayır, son adaya gelmek henüz her şeyi bitirmemişti. Oradaki yazıtlardan anlaşıldığı üzere macerayı devam ettirecek olanlar ise onlardan sonra gelecek korsanlar olacaktı.
 
Aklıma antik silahlarla Red Line'ı yıkıp bütün denizlerin tek parça hâline getirildiği teori geldi. Bu kapsamda bir One Piece için Hükûmet'in alaşağı edilmesi gerekebilir.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 5)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık