Belki olaylara olması gerektiğinden fazla anlam yüklüyorumdur ama, gene de incelemeye değer:
Bölümde Kaido'yu ilk olarak içkisini yudumlayıp, "Eğleniyorum" deyişiyle karşılıyoruz, burada ne dediği kadar Oda'nın bize sahneyi nasıl aktardığı da önemli. Eğlendiğini belirttiği karakterin gözüne neden shade atsın ya da direkt gizlesin? Bir sonraki sahnede sarhoş moduna geçene kadar yüzünü görmemize izin vermiyor. Yüksek ihtimalle eleman, hayatıne son bir kez şekil veren bir olayın başına gelmesinden itibaren hayattan böylesine zevk almamış. Yüzündeki kederi sinsice gizlemiş.
Bir sonraki sahnede, King'i çağırdığı zamanki gibi Joy Boy olduğuna inanan Kaido'yu görüyoruz sanki, kendine pür dikkat saldıran Luffy'e de "Selam koçum!" diye tınılaması ayrı bi bomba
Ardından kendi varlığını ve değerini sorguladığı depresif Kaido'yu görüyoruz, sanki Joy-Boy olmadığını öğrenmiş ve bu hayattaki yerini bulmaya çalışan:
Her ne kadar kendini telkin etmeye çalışıp, suçun kendinde olmadığına ikna etmeye çalışsa da bu onu hüngür hüngür ağlamaktan kurtaramıyor:
Kabullenişin ardından o çılgın öfkesi geliyor, senelerdir insanlara yaşattığı durdurulamaz yıkımı, lakin bunu ifade ederken kullandığı cümle çokomelli "Beni neden ayılttın lanet olası?" Sanki tatlı rüyasından uyandırılan küçük bir çocuk gibi puşta bağlıyor:
Bence Oda bu dövüş sahnelerini quirky olsun diye çizmemiş, bas bayağı Kaido'nun yaşadıklarını anlatıyor. Onu bu duruma sokan şeyin alkol olmasından çok, aslında içinde nasıl hissettiğini abartılı bir şekilde dünyaya haykırmasına sebep oluyor. Böyle ciddiyetsiz imparator mu olur eleştirilerini hiç mi hiç anlamıyorum. Başta alkolik tanıttığı Kaido ne ise onu ince ince işliyor şu anda, nüanssız, kalitesiz karizma kasacağına böyle mis gibi işlesin canımı yesin.