Burada ne demek istediğini anlamadım.
1. Dünya Savaşı'nı Osmanlı Devleti Kazansaydı
- Konbuyu başlatan Mithyxila
- Başlangıç tarihi
tarihi kaynaklara bakacak olursak hanedan üyelerinin sonraki icraatlarına bakarsak savaşı kazanmamız en iyi ihtimalle bizi 2. dünya savaşı başlarına kadar belki rahat ettirirdi. iş gücü enerji kaynakları gibi avantajlarımız olsada arap yarımadası yinede bize ihanet edecekti. milli mücadelinin ağır topları olan paşalarında potansiyelle fazla güç kazanacağından haneden tarafından askıya alınmalarıda osmanlının 2. dünya savaşına dımdızlak şekilde girmesine sebep olurdu . önemli olan savaşı kazanmak değildi çıkarılması gereken derslerdi yapılması gereken reformlardı. tahminimce savaşın kazanılmasıyla hanedan merkezi bir güç elde edecek ve güçler ayrılığı gibi şeylerin esamesi bile okunmayacaktı. eninde sonunda dünyadaki tüm hanedanlar zaten yıkılacaktı. bizim açımızdan bunun gecikmesi çok daha geri dönülemez sonuçlar doğuracaktı. zor zamanlar güçlü insanlar çıkarır belki yine kurtulurduk ama emin olun şuanki şartlarımızı bile mumla arardık. eğitim reformları yapılmamış, halk bilinçlenmemiş ve ve hanedanın sisli rüyasıyla dolmuş olacaktı. 2. dünya savaşına savaş çığırtkanlıyla girilecek ve reformlar yapılmadığı yada geciktiği için çok çok çok ağır bir şekilde atlatacaktık. en iyi ihtimalle haritamız sevr haritası gibi olurdu. aksini düşünen yada farklı yorumlar yapmak isteyen varsa bu konu hakkında konuşmak ve akıl yürütmek benimde hoşuma gider birbirimizi aydınlatalım beyler 
1. Oradaki topraklar her türlü bizden ayırılırdı. Atatürk politikasını şöyle şekillendirmişti. Savaş bittiği an , son sınır durumu neyse o sınırdan taviz vermeden barışacaktı. Ancak zaten daha barış yapmadan orta doğuda topraklara çöktüler. Barış imzalamadan işgale başlamaları gibi. Biliyor musunuz , bir çok ülke yenildiğini kabul edince ateşkes yaptı ancak bizimle yapmadılar. Ateşkes anlaşması yapmak için taviz verdirdiler istemediler. Zira zaten yaptıkları barış anlaşması da ortadaydı. Atatürk silah bırakmak istemedi diye görevden alınıp istanbula çağrılmıştı. Kazım Karabekir gibi. Özetle adamlar bizimle savaşını bitirmeyeceklerdi. Diyelim ki biz kazandık , bunun ikinci dünya savaşı var. Ayrılan bölgelerdeki halklar ajanlarca ülkeden nefret ettirilmiş vaziyetteydi. Ajan'a da pek gerek yoktu. Malesef Osmanlı Devleti o bölgeleri anayurt gibi görmüyordu . O yüzden vergileri asker alımları memur olmaları eğitim görmeleri gibi bir çok husus problemliydi. Mısır örneğindeki gibi vali diye atanan adam önce isyan etti , oradaki halkı da perişan etti. Sonra da dönüp Osmanlıyla savaştı bir çok kez. Bağımsız olana kadar hatta sonrasında böyle devam etti. Ayrıca milliyetçilik akımı yayılıyordu ve gelişmiş ülkeler de destekliyordu.
2. Atatürk'ün en büyük tavizi Musul'dur. Doğrudan İngilizlere savaş açmaya alenen hazırlanmıştı. Orduyu doğuya yığmıştı , şeyh sait isyanı gibi konular nedeniyle ne yazık ki haksızca elimizden alındı. O zamanki BM kararı vardı. Halka seçim yaptırmıyorlardı . Yani güçsüz bir ülkenin başına dehayı da koysan olmaz. Atatürk büyük adamdır , ne yapar bilemem . Yani ülkeyi yönetip yüceltse bile görüyoruz ki ülke yine yönetemeyenlerin eline geçiyor. Kaldı ki 2. dünya savaşına zorla sokulma durumları vs yi de saymazsak. Bir de emperyalist ve kapitalist savaşları saymazsak ki Abd dünyanın başına bela oldu doların petrol fiyatına eşleştirildiği 2. dünya savaşından sonra. Yani o petrolü kolay kolay yedirmezlerdi bize. Arabistan ve diğer petrol zengini arap ülkeleri günümüzde abd ye haraç ödüyor milyarlarca dolar . Öyle belki olurdu.
3. Süper güç olamazdık. Bilim ve teknolojide çok geride kalmıştık. Osmanlı'da özellikle son dönemki padişahlar bunun farkındaydı. Kadınlara kısmi eğitimler ve haklar verilmişti ama hiç bir zaman köklü değişiklik yapılmamıştı. Okuma yazma oranları bile yerlerdeydi. Eğitim görmüş herkes Avrupa'dan eğitim almış durumdaydı. Onu da yine teşvik etseler de seçip seçip Avrupa'ya yollasalar da bir çoğu edebiyatçı vs olmuştu. yani vizyon da yoktu.
4. Savaşı Osmanlı kazansaydı şimdikinden az toprağımız olacağını düşünüyorum ben. Çünkü sürekli savaşa girme mantığına devam edilirdi. 1. dünya savaşına girdiğimizin yakın tarih incelenirse Osmanlı Devletinin savaşacak gücü yok , insan kaynağı , teknolojisi , sağlık alt yapısı gibi her konuda yerlerde olan perişan bir ülkeyken savaşa katılmış bir ülke. Ayrıca 1. Dünya savaşında Osmanlının tek başarısı bana sorarsan Çanakkale savaşıdır. Diğer her savaşı kaybetmiştir. Bunun tersine dönmesi için ise hiç bir sebep yoktur. Osmanlı topraklarına uzun sürelerce göz dikilmiş ayrıca bu topraklarda yaşayan halklar ise bağımsızlık için her daim desteklenmişti. Yine bize kalacak en büyük sınıra bana sorarsan Yunanistan çevresindeki halkı bizden olan köyleri ve Musul'u , biraz da Suriye tarafındaki toprakları katabiliriz.
Sonuç olarak: 1. Dünya Savaşını Atatürk önderliğinde bir ülke kurarak zaten kazanmış kabul edebiliriz.
2. Atatürk'ün en büyük tavizi Musul'dur. Doğrudan İngilizlere savaş açmaya alenen hazırlanmıştı. Orduyu doğuya yığmıştı , şeyh sait isyanı gibi konular nedeniyle ne yazık ki haksızca elimizden alındı. O zamanki BM kararı vardı. Halka seçim yaptırmıyorlardı . Yani güçsüz bir ülkenin başına dehayı da koysan olmaz. Atatürk büyük adamdır , ne yapar bilemem . Yani ülkeyi yönetip yüceltse bile görüyoruz ki ülke yine yönetemeyenlerin eline geçiyor. Kaldı ki 2. dünya savaşına zorla sokulma durumları vs yi de saymazsak. Bir de emperyalist ve kapitalist savaşları saymazsak ki Abd dünyanın başına bela oldu doların petrol fiyatına eşleştirildiği 2. dünya savaşından sonra. Yani o petrolü kolay kolay yedirmezlerdi bize. Arabistan ve diğer petrol zengini arap ülkeleri günümüzde abd ye haraç ödüyor milyarlarca dolar . Öyle belki olurdu.
3. Süper güç olamazdık. Bilim ve teknolojide çok geride kalmıştık. Osmanlı'da özellikle son dönemki padişahlar bunun farkındaydı. Kadınlara kısmi eğitimler ve haklar verilmişti ama hiç bir zaman köklü değişiklik yapılmamıştı. Okuma yazma oranları bile yerlerdeydi. Eğitim görmüş herkes Avrupa'dan eğitim almış durumdaydı. Onu da yine teşvik etseler de seçip seçip Avrupa'ya yollasalar da bir çoğu edebiyatçı vs olmuştu. yani vizyon da yoktu.
4. Savaşı Osmanlı kazansaydı şimdikinden az toprağımız olacağını düşünüyorum ben. Çünkü sürekli savaşa girme mantığına devam edilirdi. 1. dünya savaşına girdiğimizin yakın tarih incelenirse Osmanlı Devletinin savaşacak gücü yok , insan kaynağı , teknolojisi , sağlık alt yapısı gibi her konuda yerlerde olan perişan bir ülkeyken savaşa katılmış bir ülke. Ayrıca 1. Dünya savaşında Osmanlının tek başarısı bana sorarsan Çanakkale savaşıdır. Diğer her savaşı kaybetmiştir. Bunun tersine dönmesi için ise hiç bir sebep yoktur. Osmanlı topraklarına uzun sürelerce göz dikilmiş ayrıca bu topraklarda yaşayan halklar ise bağımsızlık için her daim desteklenmişti. Yine bize kalacak en büyük sınıra bana sorarsan Yunanistan çevresindeki halkı bizden olan köyleri ve Musul'u , biraz da Suriye tarafındaki toprakları katabiliriz.
Sonuç olarak: 1. Dünya Savaşını Atatürk önderliğinde bir ülke kurarak zaten kazanmış kabul edebiliriz.
Neyini anlamadın?
Başlangıçtaki Atatürk ve Silah arkadaşları yönetimi devralırdı konusuna değinmek istiyorum.
Kurtuluş savaşının komuta kademesinin önemli bir kısmı zaten Osmanlı'nın son döneminde yönetimi ve gücü elinde bulunduran İttihat ve Terakki mensubu isimlerdi. Kazım Karabekir paşa, İsmet Paşa, Sakallı Nurettin Paşa gibi isimler ya cemiyetin önemli isimleriydi ya da cemiyetin önemli isimleriyle bağlantılı kuvvetli isimlerdi.
Bu bağlantıları es geçerek diyelim rejim değişikliği savaş sırasında gerçekleşti. Kanlı ya da kansız bir darbeyle yönetim cumhuriyetin kurucu kadrosunun eline geçti. Efendim o noktada savaş devam etmezdi. Muhtemelen kurtarabildiğimizi kurtarır biçimde bir anlaşma yapardık. Bkz. Komünist devrim.
Ama diyelim bu da yaşanmadı ve bir şekilde savaşı kazandık ,ki dünya savaşının kazanılması o dönemde bir mucize olur benim gözümde, Arap toprakları bir etki bırakılarak özerklik verilirdi. Araplar asimile edilmesi zor insanlardır. Arap ülkeleri bağımsız olurdu ama kurduğumuz petrol şirketleri bu topraklarda para kazanmaya devam ederdi. Muhtemelen yine ikinci dünya savaşı çıkar o döneme göre karar alırdı. Atatürk bünyesini zorlamaz ve muhtemelen kendini yıpratmayacağı için ikinci dünya savaşı fiilen görecek kadar yaşayabilirdi. Misak-ı Milli sınırlarından öteye uzanan sınırlarımız olurdu. Türkçü olan Atatürk Hatay için uğraşmak zorunda kalmaz hedefini Bakü-Tebriz-Buhara gibi kadim Türk topraklarına dikerdi gözünü. Tıpkı Enver Paşa'nın yaptığı gibi...
Kurtuluş savaşının komuta kademesinin önemli bir kısmı zaten Osmanlı'nın son döneminde yönetimi ve gücü elinde bulunduran İttihat ve Terakki mensubu isimlerdi. Kazım Karabekir paşa, İsmet Paşa, Sakallı Nurettin Paşa gibi isimler ya cemiyetin önemli isimleriydi ya da cemiyetin önemli isimleriyle bağlantılı kuvvetli isimlerdi.
Bu bağlantıları es geçerek diyelim rejim değişikliği savaş sırasında gerçekleşti. Kanlı ya da kansız bir darbeyle yönetim cumhuriyetin kurucu kadrosunun eline geçti. Efendim o noktada savaş devam etmezdi. Muhtemelen kurtarabildiğimizi kurtarır biçimde bir anlaşma yapardık. Bkz. Komünist devrim.
Ama diyelim bu da yaşanmadı ve bir şekilde savaşı kazandık ,ki dünya savaşının kazanılması o dönemde bir mucize olur benim gözümde, Arap toprakları bir etki bırakılarak özerklik verilirdi. Araplar asimile edilmesi zor insanlardır. Arap ülkeleri bağımsız olurdu ama kurduğumuz petrol şirketleri bu topraklarda para kazanmaya devam ederdi. Muhtemelen yine ikinci dünya savaşı çıkar o döneme göre karar alırdı. Atatürk bünyesini zorlamaz ve muhtemelen kendini yıpratmayacağı için ikinci dünya savaşı fiilen görecek kadar yaşayabilirdi. Misak-ı Milli sınırlarından öteye uzanan sınırlarımız olurdu. Türkçü olan Atatürk Hatay için uğraşmak zorunda kalmaz hedefini Bakü-Tebriz-Buhara gibi kadim Türk topraklarına dikerdi gözünü. Tıpkı Enver Paşa'nın yaptığı gibi...
Açıkçası Anadoluda kalmış bir avuç uzun vadede o toprakları elinde tutabileceğini zannetmiyorum. Mutlaka bir ara bağımsız olurlardı. Ama geçmişte taa Libya'ya giden Atatürk'ün de oldu o zaman hadi bakalım diye izin vereceğini de sanmam. Ama Atatürk'ün elinde sihirli değnek yok sonuçta. Ama gene de Musul Kerkük Halep falan elimizde kalabilirdi. Ya da daha fazlası. Güney sınırları daha geniş olurdu.
Muhtemelen evet ama Arap bölgelerinin bizi aşağı çekme olasılığı da var. Bilemeyeceğim yani.
Gelemezdik. Arap topraklarını elimizde tutamazdık. Ama tuttuk diyelim gene de kolay değil bu işler.
Olurdu.
1-) Mustafa Kemal zeki adam. O kadar toprağı yönetecek nitelikte bir yönetim kadrosuna, mali duruma ve gelişmişlik düzeyine sahip olmadığımız için kazançlı antlaşmalar imzalayarak kademeli olarak bağımsızlık verirdi.
2-) İlk maddenin gerçekleşeceğini varsayarsak, büyük ihtimalle daha iyi durumda olurduk. Özellikle son 50 yılı düşününce, daha kötü durumda olmamıza pek imkan yok gibi. Olacak olacak olacak o kadar
3-) Gelemezdi. Pek çok açıdan çağın çok gerisindeydik. Yetişmiş kalifiye elaman eksikliği ve Atatürk'ün erken ölümü düşünülünce çağın önderi olmamız imkan dahilinde olmazdı.
4-) Olurdu. Batum, Musul ve Kerkük. Batı Trakya'dan da bir şeyler tırtıklayabilirdik belki.
Bu arada 1. Dünya Savaşını kazanmamızın, Almanya kazansa bile kazanmamızın imkanı yoktu bence. Almanya kazansaydı, en iyi ihtimalle uydu devleti yapardı bizi.
2-) İlk maddenin gerçekleşeceğini varsayarsak, büyük ihtimalle daha iyi durumda olurduk. Özellikle son 50 yılı düşününce, daha kötü durumda olmamıza pek imkan yok gibi. Olacak olacak olacak o kadar
3-) Gelemezdi. Pek çok açıdan çağın çok gerisindeydik. Yetişmiş kalifiye elaman eksikliği ve Atatürk'ün erken ölümü düşünülünce çağın önderi olmamız imkan dahilinde olmazdı.
4-) Olurdu. Batum, Musul ve Kerkük. Batı Trakya'dan da bir şeyler tırtıklayabilirdik belki.
Bu arada 1. Dünya Savaşını kazanmamızın, Almanya kazansa bile kazanmamızın imkanı yoktu bence. Almanya kazansaydı, en iyi ihtimalle uydu devleti yapardı bizi.
Ne anlatmak istediğini?
Ağırlik olarak Almanlar ingilizler ve latinlerden oluşan amerika nasıl ulus devlet olabiliyor ?
Osmanlınin çözünme sebebide tum devletlerin çözünme sebebiyle aynı bozuk bir ekonomi burada araplarin petrollerini aldığımız varsayımında bulunuyoruz.
Anlamak için tarih okumak lazım dostum. Gerçi çok muallakta bir mevzuyu söylemişim, Osmanlı devletinin kurtuluşu çok zor bir senaryo. Pek çok noktadan su sızdıran bir devletti, yani biri çıkıp bu sızıntıları tıkayım dese de yanına destekçi bulamazdı. II. Abdulhamid bile kâfi gelmemiş, öyle çetrefilli bir durum.
Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)
Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Tasarım Korsanfan V.6.0
