İlk bölüme şöyle bir göz gezdirdim de fırsatım olursa adam akıllı daha detaylı okurum. Lakin gözüme birkaç şey çarptı.
İlk paragraf fazla uzun, onu bölsen güzel olurdu.
Konuşmaların bazı yerlerinde bi' gariplik var sanki. ''Efendim, ben bir ulağım...'' kısmı mesela.
Ya da önceki, ''Efendim, siz Keanex misiniz?'' cümlesi. Biraz havada kalıyor gibi. Aynı kelimeleri sık kullanman yoruyor biraz.
'Adam parşömeni aldı, parşömeni açarken...' gibi. Hani parşömen yerine geçebilecek kelimeler(kağıt gibi-evet kağıt da biraz garip duruyor burada ama şu an aklıma başka bir kelime gelmedi.) kullanabilir ya da iki parşömenin arasını biraz açabilirsin.
'Adam parşömeni aldı, nasırlaşmış parmakları soluk mühürlü kağıdı(parşömeni) açarken, ''Peki, bu ulağın bir ismi yok mudur?'' '
gibi gibi...
Dediğim gibi sadece göz gezdirme fırsatım oldu. Kütüphaneye ekleyeyim, fırsatım olursa tamamını okuyacağım.