Rodion Romanoviç Raskol
nikov
Fyodor Mihailoviç Dostoyevski'nin "Suç ve Ceza" adlı romanının baş karakteridir. Hukuk öğrencisi bir katildir. İnsanlarda türlü türlü duygular uyandırır ve bir kere tanışıldıktan sonra kendisini asla unutturmaz. Kitap boyunca düşündükleriyle insana sürekli bir şeyleri sorgulatmasıyla meşhurdur.
Meursault
Albert Camus'nün "Yabancı" adlı kitabının hiçbir şeyi iplemeyen baş kahramanı. Onun için idam edilmekle, idam kararının verildiği mahkeme salonunun çok sıcak olması arasında hiçbir fark yok.
Hayri İrdal
Ahmed Hamdi Tanpınar'ın "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" romanının baş karakteri. Arada kalmış, silik, yerine kim olsa olurdu diyebileceğiniz bir karakter, ama anlatılmak isteneni ondan güzel verenini bulmanız da imkansız.
Jean Baptiste Grenouille
Patrick Suskind'in "Koku" isimli eserinin koku alma yetisi aşırı derecede gelişmiş baş kahramanıdır. Raskolnikov'dan sonra insanların aklında yer etmeyi başarmış, kokusuz karakterdir. Belki dünya üzerindeki en orijinal intihar şeklinin de sahibidir.
Oblomov
Ivan Goncharov'un aynı isimli kitabının baş karakteridir. tembellik ve boş vermişliğin sembolü olmuştur.
"Hayır, insan istediği gibi yaşayamaz, doğrudur. yoksa insan en derin zekanın bile içinden çıkamayacağı bir çelişmeler karanlığına düşer. bir gün bir şeyi istersin, ertesi gün tutkuyla, ölesiye ona bağlanırsın, daha ertesi gün onu istediğinden utanırsın, arzun yerine geldiği için hayata lanet edersin. işte insan hayatta kendi istediğinin peşinden serbestçe giderse böyle olur. bastığımız yeri yoklayarak yürümeliyiz; bazı şeylerden gözlerimizi çevirmeliyiz, mutluluk hülyalarına kapılmamalıyız, mutluluk elimizden kaçarsa isyan etmemeliyiz; hayat budur işte..."
"Hayır, insan istediği gibi yaşayamaz, doğrudur. yoksa insan en derin zekanın bile içinden çıkamayacağı bir çelişmeler karanlığına düşer. bir gün bir şeyi istersin, ertesi gün tutkuyla, ölesiye ona bağlanırsın, daha ertesi gün onu istediğinden utanırsın, arzun yerine geldiği için hayata lanet edersin. işte insan hayatta kendi istediğinin peşinden serbestçe giderse böyle olur. bastığımız yeri yoklayarak yürümeliyiz; bazı şeylerden gözlerimizi çevirmeliyiz, mutluluk hülyalarına kapılmamalıyız, mutluluk elimizden kaçarsa isyan etmemeliyiz; hayat budur işte..."
Tyler Durden
"Dövüş Kulübü" kitabının, aydınlanmanın bir yolunun da dibe vurmaktan geçtiğini fark etmiş olan karizmatik karakteri. "Umutlarımı bıraktım, özgürleştim", "sahip olduklarımız bize sahip olmaya başlıyor" gibi büyük sözlerin sahibi.
Sherlock Holmes
Sir Arthur Conan Doyle tarafından yaratılmış İngiliz dedektif. Yardımcısı Watson ile en zor olayların bile üstesinden gelir. "imkansızları ele, geriye gerçek kalır" yaklaşımını benimsemiş, karmaşık bir o kadar da anlaşılır karakter.
Maria Puder
Sabahattin Ali'nin "Kürk Mantolu Madonna" romanında Raif Efendi'nin bir resim galerisinde tablosunu görüp aşık olduğu ve hayatının anlamını yüklediği kadın karakter. Herkesin ucundan kıyısından hayal ettiği aşkın kadını.
“Artık Maria Puder, yaşamak için kendisine kayıtsız ve şartsız muhtaç olduğum bir insandı. Bu his ilk anlarda bana da garip geliyordu. Bu yaşıma kadar mevcudiyetinden bile haberim olmayan bir insanın vücudu birdenbire benim için nasıl bir ihtiyaç olabilirdi? Fakat bu hep böyle değil midir? Birçok şeylere ihtiyacımızı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfetmez miyiz?..
“Artık Maria Puder, yaşamak için kendisine kayıtsız ve şartsız muhtaç olduğum bir insandı. Bu his ilk anlarda bana da garip geliyordu. Bu yaşıma kadar mevcudiyetinden bile haberim olmayan bir insanın vücudu birdenbire benim için nasıl bir ihtiyaç olabilirdi? Fakat bu hep böyle değil midir? Birçok şeylere ihtiyacımızı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfetmez miyiz?..
Albay Aureliano Buendia
Gabriel Garcia Marquez'in "Yüzyıllık Yalnızlık" adlı romanında yer alan, en akılda kalıcı kahramandır. Giriştiği 32 silahlı ayaklanmanın hepsini kaybetmiş olmasına karşın kahramandır. Davasına inanmışlığıyla, kahramanlığıyla ve umutsuzca sevmesiyle gönlümüzde taht kuran karizmatik karakterdir.
Edmond Dantes
Alexandre Dumas'nın "Monte Cristo Kontu" kitabındaki zengin, kültürlü, karizmatik kendini intikama adamış kahraman. Kendisi erdem demektir, sabır demektir, güç demektir, intikam demektir.
Selim Işık
Oğuz Atay'ın "Tutunamayanlar" kitabının baş karakteridir. Ağzından;
"Güldükleri zaman sevinçli, ağladıkları zaman kederli oldukları sanılacaktır."
"Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkan var mıdır?"
"Hayatınızda bir daha belki hiç görmeyeceğiniz bu adamın sizi hiç unutamayacağını biliyor musunuz?"
"Sonunda birbirlerini hoş görseler de beni affetmezler. sonunda herkes beni suçlayacak bir sebep bulur." gibi cümleleri duyduğumuz, karizmatik karakterdir.
"Güldükleri zaman sevinçli, ağladıkları zaman kederli oldukları sanılacaktır."
"Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkan var mıdır?"
"Hayatınızda bir daha belki hiç görmeyeceğiniz bu adamın sizi hiç unutamayacağını biliyor musunuz?"
"Sonunda birbirlerini hoş görseler de beni affetmezler. sonunda herkes beni suçlayacak bir sebep bulur." gibi cümleleri duyduğumuz, karizmatik karakterdir.
Gregor Samsa
Franz Kafka'nın "Dönüşüm" adlı başyapıtının ana karakteri. Çıkar dünyasındaki yalnızlığı ve ezikliğini böceğe dönüşümüyle ifade eden karizmatik, bunun yanı sıra ruhundaki mutsuzluğu, zavallılığı, ezilmişliği gözle görülür hale getirmek için böceğe dönüşmekte bir beis görmeyen karakter.
Genç Werther
Goethe'nin 2 haftada tamamladığı mektup roman türündeki unutalmaz eserinin acılar içinde kıvranan kahramanı. Kafanızdaki aşk tanımını yerle bir eden, sizi kendi aşkının içine çekmeye çalışan karakter.
Don Kişot- Alonso Quijano
Şövalye öykülerinin komik bir birleşimi olarak tasarlanan “Don Kişot”, bu serüvenleri okumaktan aklı karışmış yaşlı şövalye olan “Don Kişot’un, atı Rosinante ve gerçekliğe bağlı uşağı Sancho Panza ile birlikte geçirdiği serüvenleri gerçekçi bir dille anlatıyor. Aynı zamanda yazılış amacı toplumun Don Kişot’a deli gözüyle bakması, aslında delinin o toplum olduğunu karmaşık bir anlatımla dile getiriyor.
Sevdiği ve uğruna yel değirmenlerine saldırdığı Dulsinya, aslinda fakir bir köylü kızıdır ama Don Kişot onu asil bir hanımefendi olarak görür. Yıllarca sadece bir şövalye hikayesi olarak değil, Cervantes’in yaşadığı çağın eleştirisini yaptığı bir felsefe kitabı olarak da görülmüştür eser. Yel değirmenleri sistemin çarkları, Dulsinya ise Don Kişot’un uğruna savaştığı davasına taktığı addır.
Sevdiği ve uğruna yel değirmenlerine saldırdığı Dulsinya, aslinda fakir bir köylü kızıdır ama Don Kişot onu asil bir hanımefendi olarak görür. Yıllarca sadece bir şövalye hikayesi olarak değil, Cervantes’in yaşadığı çağın eleştirisini yaptığı bir felsefe kitabı olarak da görülmüştür eser. Yel değirmenleri sistemin çarkları, Dulsinya ise Don Kişot’un uğruna savaştığı davasına taktığı addır.
Aylak Adam
Yusuf Atılgan'ın aynı isimli romanını kahramanı. Her şeye "karşı" duran,"karşı" çıkan,"karşı" olan, sıradanlığa, tekdüzeliğe, alışılmışın kolaycılığına hiç katlanamayan, hem farklıyı, hem doğruyu arayan, bir ismi bile olmayan ve yazarın "c." dediği bir adam... zor bir karakter, zor bir yaşam.
Geyik konusu, illa ankete de bağlı kalmak zorunda değilsiniz
